| Konu: | Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 29.03.2018 |
MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 535 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım, muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Son dönemde torba kanunlarla getirilen, yatırım ortamının iyileştirilmesi, teşvikler, vergi indirimi, istisna ve muafiyetlerle ilgili parça parça düzenlemeler yapılmaktadır. Sistem, bütüncül olarak ele alınıp reformist bir anlayışla bir türlü düzenlenememektedir. Ayrıca yapılan düzenlemelerle amaç hasıl oluyor mu, yoksa kaynaklar boşa mı gidiyor bir değerlendirme de yoktur ve bu düzenlemelerle ilgili bir düzenleyici etki analizi de yapılmamıştır.
Maliye Bakanlığı Vergi Harcamaları Raporu'na göre, istisna, muafiyet ve indirimler nedeniyle 2018 yılında tahminen 132 milyar liralık vergiden vazgeçilmektedir. Bu tutar bütçe açığı tahmininin 2 katından daha fazladır. Bu bağlamda, bazı alanlardan vergi alınmamakta, sonuçta oluşan bütçe açıkları borçlanarak kapatılmakta ve faiz ödenmektedir. Bu itibarla, tüm vergi kanunlarını kapsayacak vergi reformu bir an önce gündeme alınmalıdır. Vergi indirim, istisna ve muafiyetleri gözden geçirilmeli, basit, anlaşılır ve adaletli bir vergi sistemi mutlaka tesis edilmelidir.
Ülkemizde vergi sistemi ağırlıklı olarak tüketim ve işlemler üzerinden alınan dolaylı vergilerin ağırlıklı olduğu bir yapıdadır ve tabana da yayılmamıştır. Tüketim üzerinden alınan vergilere aşırı bağımlı yapıdan uzaklaşmak için vergi gelirleri içindeki dolaylı vergilerin payının azaltılması, gelir, kazanç ve kârlar üzerinden alınan vergilerin artırılması hem vergi adaleti bakımından hem de kamu maliyesi açısından bir mecburiyet olarak görülmektedir. Bu kapsamda imar rantı mutlaka vergilendirilmelidir ancak imar planı değişiklikleri sonucunda ortaya çıkacak değer artışından kamunun pay alması sağlanacak diye verilen söz de tutulmadığı gibi bu tasarıyla arsa karşılığı inşaat işlerinde katma değer vergisi matrahı daraltılmaktadır.
Soruyorum: "İmar rantı vergilendirilecek." sözünüze ne oldu? Rantiyecilere gücünüz yetmiyor mu? Rantiyeci azınlığın elde ettiği imar ve emlak rantı mutlaka vergilendirilmelidir, ayrıca üretken olmayan yatırımların cazibesi azaltılmalı ve tasarruflar üretken alanlarda yatırımlara yönlendirilmelidir.
Tasarıyla esnafımıza KDV beyanında hasılat esaslı vergilendirme sistemi getirilmekte ve esnafın ödeyeceği vergiye 2 ay erteleme imkânı verilmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak esnafımıza vergi kolaylıkları getirilmesini destekliyoruz. Ancak getirilen sistem her ne kadar "belge düzeni korunuyor" denilse de KDV uygulamasında yıllardır sağlanan gelişmeyi geriye götürmektedir. Vergi sistemimizi daha adil hâle getirebilmek için öncelikle kayıt dışı ekonomiyle mücadele edilmesi gerekmektedir. O nedenle hem kayıt dışılığın önlenmesine hem de kayıtlı ekonomiye geçişin özendirilmesine yönelik tedbirler acilen ortaya konulmalıdır. Eğer esnafımıza bir iyilik yapılmak isteniyorsa öncelikle esnafın vergi ve prim oranlarında indirim yapılmalı; elektrik, su, doğal gaz ödemeleri için özel tarifeler getirilmelidir. Yapılacak indirimlerin ekonomik canlanmaya katkı sağlayacağı ve bu indirimlerin vergi gelirlerini azaltmayacağı, tersine artıracağı dikkate alınmalıdır.
Esnaf en çok çalışan kesim olmasına rağmen diğer sigortalılardan daha çok prim ödemektedir. Üstelik en düşük emekli maaşı BAĞ-KUR'luya bağlanmaktadır. BAĞ-KUR'lulara yapılan haksızlık telafi edilmeli, prim gün sayısında ve emekli aylıklarında eşitlik sağlanmalıdır. Çırak ve stajyer olarak çalışması bulunan başta sanayi esnafı olmak üzere birçok sigortalı bu çalışmalarının emeklilik hizmetine sayılmamasından dert yanmaktadır. Çırak ve stajyerlere sigorta numarası verilip istihdam rakamlarında da çalışan olarak gösterilirken çalışma sürelerinin hizmetlerine sayılmaması büyük bir haksızlıktır. Yaşanan mağduriyetin giderilmesinin yanında meslekî eğitimin özendirilmesine de katkıda bulunmak amacıyla çıraklık ve staj süreleri hizmetten sayılmalı, geçmiş hizmetler için borçlanma hakkı verilmeli ve bu süreler sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınmalıdır.
Bir başka sorun da esnaf ve çiftçi olarak geçmiş çalışmaların emeklilik hizmetine saydırılamamasıdır. Kişiler zamanında BAĞ-KUR kaydını yaptıramamış olması nedeniyle mağdur olmuştur. Bu çalışmaların borçlanılması konusunda geçmişte kanun çıkarılmasına rağmen çeşitli nedenlerle bundan yararlanamayan pek çok esnaf ve çiftçi bulunmaktadır. Esnaf ve çiftçilerimizin geçmiş hizmetlerini borçlanarak emeklilik hizmetine saydırabilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu soruna çözüm getirilmesi Anayasa ve sosyal güvenliğin ruhuna da uygun olacaktır. Esnafımız borçludur, bankaların ve tefecilerin kıskacında bunalmış, faiz ve kredi sarmalında âdeta nefes alamaz hâle gelmiştir, vergilerini ve primlerini zamanında ödeyememektedir. Esnafımız borç ve yüksek faiz sarmalından mutlaka kurtarılmalıdır. Piyasanın canlanması ve esnafın rekabet gücünün artırılması amacıyla geniş kapsamlı bir program açıklanmalı ve ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. Şehirlerde neredeyse her köşebaşında, her caddede yan yana açılan zincir marketler ve AVM'ler karşısında rekabet gücü kalmayan küçük esnaf çok zor durumdadır. Perakende yasası en kısa zamanda yeniden düzenlenmeli ve amacına hizmet eden bir noktaya getirilmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 25 ve 26'ncı maddeleriyle serbest muhasebeci ve mali müşavirlere belirli sınırlar dâhilinde KDV iade raporu düzenlettirme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmekte, ayrıca odaya giriş ücreti ve üye aidatları konusunda düzenleme yapılmaktadır. Muhasebeci ve mali müşavirlerin düzenli bir muhasebe ve denetim sisteminin oluşması adına yüklendikleri tüm görevlerin yanında sorumlulukları da sürekli artmakta ve iş yükleri gün geçtikçe çoğalmaktadır. Buna karşılık bu mesleğin en büyük problemi olan muhasebe ücretlerinin mükelleflerden tahsili sorununa yıllardır bir çözüm üretilebilmiş değildir. Haksız rekabet, yetki karmaşası, tahsilat gibi öncelikli sorunların ortadan kaldırılması mesleğin geleceği için bir zorunluluktur.
Tasarının 28, 29, 30 ve 31'inci maddelerinde Gelir İdaresi Başkanlığı merkez teşkilatına ilave 5 daire başkanı, 10 grup başkanı ve bin devlet gelir uzman yardımcısı kadroları verilmekte; Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde "Katma Değer Vergisi İade İncelemeleri Grup Başkanlığı" ihdas edilmekte ve Maliye Bakanlığı merkez teşkilatına ilave bin vergi müfettiş yardımcısı kadrosu verilmektedir.
Yetişmiş kadrolar olmasının yanında, sağlayacağı moral, motivasyon da dikkate alınarak, gelir uzmanlarının "devlet gelir uzmanı" kadrolarına geçebilmesine kolaylık getirilmelidir. Bu çerçevede, ihdas edilen kadrolara, belirli süre hizmeti bulunan gelir uzmanlarının, yaş ve yabancı dil şartı hariç, devlet gelir uzmanı olmak için gerekli şartları taşıma ve yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla atanabilmeleri için gerekli düzenleme yapılmalıdır.
Diğer taraftan, Maliye ve Gelir İdaresi çalışanları uzun süredir kurum içi uzmanlık sınavı açılmasını beklemektedir. Yıllardır yeni sınav açılmaması binlerce çalışanı mağdur etmiştir. Aynı işleri yapan, aynı sorumluluğa sahip ve aynı derecede bulunan personel arasında ciddi maaş farkı bulunmaktadır. Bu durum, çalışma barışını olumsuz yönde etkilemekte, personel arasında huzursuzluğa sebep olmaktadır.
Sayın Maliye Bakanı Başbakanlığa gönderdikleri taslağın yasalaşması hâlinde kurum içi uzmanlık sınavını en kısa sürede yapacaklarını, sınavda başarılı olanların "defterdarlık uzmanı" ve "gelir uzmanı" kadrolarına atanacağını daha önce defalarca açıklamıştır ancak peş peşe getirilen tasarılarda bu konu, nedense, yer almamaktadır. Sayın Maliye Bakanına diyoruz ki: Bu iş çok uzadı. Maliye çalışanları umutla bekliyor. Kurum içi uzmanlık sınavıyla ilgili düzenlemeyi, geliniz, lütfen bu tasarıya ekleyelim, bu iş artık olsun bitsin.
Diğer yandan, hiçbir bakanlıkta olmayan "merkez-taşra uzmanı" ayrımından vazgeçilerek gelir uzmanları ve defterdarlık uzmanlarının özlük hakları diğer kariyer uzmanlıklarla eşit hâle getirilmelidir. Maliye ve Gelir İdaresi çalışanlarının özel hizmet tazminatları artırılmalıdır. Aynı iş yerinde aynı işi yapan çalışanlar arasındaki ücret adaletsizliği giderilmeli ve ek ödeme oranları artırılmalıdır. Yardımcı hizmetler sınıfında çalışan personel, durumuna göre, genel idare ve teknik hizmetler sınıfına atanabilmelidir.
Tasarının 19 ve 20'nci maddeleriyle taksi, dolmuş, minibüs ve umum servislere ilişkin ticari plakaların elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarının tamamı, plakaların elde tutulma süresi gibi şartlar aranmaksınız gelir vergisinden istisna edilmektedir. Nakliyeci esnafımız her geçen gün geriye gitmekte, sigorta primi ve vergilerini ödeyememektedir. Taşımacılık yapabilmek için zorunlu olan çeşit çeşit yetki belgelerinin ücretleri çok yüksektir. Ayrıca, uygulamada pek çok problemle karşılaşılmaktadır. Ülkemizde bulunan kamyonların çoğu âdeta takoza çekilmiş durumdadır, diğerleri de 10 numara veya yanmış yağ kullanarak tekerlerini döndürmeye çalışmaktadır. Nakliyeciler yük değil, âdeta dert taşımaktadır. Acilen bu kesime yönelik bir iyileştirme mutlaka yapılmalıdır. Mazot fiyatları özellikle son iki yılda tavan yapmıştır. Deniz taşımacılığında ÖTV'siz akaryakıt alınabilirken kara yolu taşımacılığı yapan esnafımız bu imkândan yararlanamamaktadır. Nakliyeci esnafına vergisiz akaryakıt verilmelidir.
Değerli milletvekilleri, bu düşüncelerle muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akçay.