GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:79
Tarih:29.03.2018

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşık üç hafta önce yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili bir kanun görüşülürken Sayın Bakana bir soru sordum, ardından üç hafta geçti, Sayın Bakandan cevabını alamadım. Soru çok basitti. Osman Gazi Köprüsü'nün 2017 yılında garanti edilen bedelinin ne kadar olduğunu, ne kadar tutar ödeneceğini sordum ama Sayın Bakan beş dakika bana yerinden cevap verdi, bu rakamı söylemedi. Kendisine de maliyenin aslında bir matematik olduğunu, işlem olduğunu söylememe rağmen cevap vermedi.

Ne söyledi bana? Bu yatırımlarda fizibilite ve etütleri yaptığını söyledi. Yani fizibilitelerin doğru olduğunu, etütlerin doğru olduğunu, bu yap-işlet-devret modellerinin doğru olduğunu söylemeye çalıştı.

Ben, şimdi, Sayın Bakana 3 tane örnek vereceğim burada, kısa kısa vereceğim örnekleri detayına girmeden. Bir tanesi, Zafer Havaalanı. 2012'de nüfus 1 milyon 619 bin, 2017'de nüfus 1 milyon 652 bin. Sadece nüfus beş yılda 33 bin artmış, garanti edilen bedel ise 288 bin artmış. Yani 850 binden 288 bine çıkmış. Gerçekleşme oranı yüzde 2,5. Şimdi, fizibilite ve etütleri çok iyi yapmışlar (!)

Yine, Bursa Yenişehir Devlet Demiryollarından bir örnek vereceğim. Bursa Yenişehir hızlı tren hattı 70 kilometre, 370 milyon TL'ye ihale edilmiş, ihaleden sonra 50 kilometresi değiştirilmiş, yeni maliyeti 1,8 milyar TL. Bravo, takdir ediyorum, gerçekleşme oranı sadece yüzde 7. Müthiş fizibilite ve etüt yapmışsınız (!)

Yeni havaalanı... Çok övündükleri yeni havaalanı 10 milyar 247 milyon euroya yapılmış, hemen yüzde 61,5 gelir garantisi verilmiş ve on iki yıllığına verilmiş bu gelir garantisi. İhaleden sonra kot 90'dan 60'a indirilmiş. 1 milyar 370 milyon euroluk bir avantaj sağlamış ihaleyi alan şirket ve 3'üncü, 4'üncü etaba -belki ya yirmi sene sonra, on sene sonra yapılacak ihale şartnamesine göre- göre de garantiler verilmiş ve garanti hemen 1'inci etap tamamlandıktan sonra başlayacak. 2 havaalanının toplam, mevcut havaalanlarının toplam uçan yolcusu 2017'de 42 milyon olmasına rağmen, Atatürk Havaalanı'nın 24 milyon olmasına rağmen 70 milyon garanti vermişsiniz. Bu da iyi bir fizibilite, etüt örneği diye düşünüyorum.

Yine, bana yaptığınız açıklamada "Bunların ekonomiye doğrudan ve dolaylı sağlayacağı faydalar hesaplandı." diyorsunuz. Doğru, hesaplamışsınız, 2018 bütçesine 6,2 milyar TL koymuşsunuz bu şirketlere bu paraları ödeyebilmek için. Bu paranın kimin cebinden çıkacağını da merak ediyorum, bunu da cevaplarsanız çok memnun olurum.

Yine, üçüncü açıklamanız ise, "Vatandaş köprüden geçiyor, tünelden geçiyor." demişsiniz. Doğru söylemişsiniz ama aslında geçmiyor. Bana söylediniz üç hafta önce bunları, tutanaklardan bakabilirsiniz, ben de bunlara cevap veriyorum: Aslında geçmiyor. Osman Gazi Köprüsü için garanti edilen araç sayısı 14 milyon 600 bin, geçen araç sayısı 2017'de 5 milyon, geçmeyen araç 9 milyon 600 bin; detayına girmiyorum. Yavuz Sultan Selim Köprüsü; yıllık garanti edilen araç sayısı 49 milyon 275 bin, geçen araç sayısı 15 milyon sadece -üçte 1'i bile değil- geçmeyen araç 34 milyon. Avrasya Tüneli; yıllık garanti edilen araç sayısı 25 milyon, geçen araç sayısı 15 milyon, geçmeyen araç sayısı 10 milyon. Doğru, haklısınız; bana verdiğiniz cevapta "Vatandaş geçiyor." diyorsunuz ama aslında geçmediğini hep birlikte görüyoruz.

"Köprü yapıyoruz, tünel de yapıyoruz, bu ülkenin dört bir tarafını inşaatlara, şantiyelere çeviriyoruz." demişsiniz bana cevapta. Evet, çevrildi, ancak çeviremediniz bence, her yer AVM, yüksek katlı binalar oldu. Sizin "kamu yatırımı" dediğiniz özel sektörün yaptığı yatırım aslında baktığınızda, garanti edilenler için de ücretini biz ödüyoruz.

Ben size bir soru sormak istiyorum şimdi, bunu da cevaplarsınız inşallah. On altı yılda, yine sizin iktidarınız döneminizde yaptığınız ve satabileceğiniz bir tek eser sizden rica ediyorum?

Sizin döneminizde yapılmış ama satabileceğiniz yani vatandaşın vergisiyle yapılmış, satabileceğiniz bir tek eseri sizden -bu, işletme olur, fabrika olur- rica ediyorum.

Siz bana "90'lı yıllarda ödenen faizlerden bahsedin." diyorsunuz, "Bu faizler kime gidiyor bunlardan bahsedin." diyorsunuz. Doğru, 90'lı yıllarda faiz ödenmiştir ama muhtemelen bunun siyasi sorumlusu biz değiliz, hatta 90'lı yıllarda da oy tercihinizde o faizleri ödeyenleri, onları kullandığınızı da düşünüyorum. Muhtemelen, bize vermediğinize göre onlara vermişsinizdir oyunuzu o yıllarda.

Bakın, şimdi, on altı yılda devletin ödediği faiz 757 milyar TL, vatandaşın ödediği faiz 368 milyar TL. Şimdi ben size soruyorum: Bu faizler nereye gidiyor? Aralık 2012 yılında devletin borcu 243 milyar TL, Aralık 2017 yılında devletin borcu 877 milyar TL. Şimdi soruyorum: 644 milyar TL'yi ne yaptınız? Neredeyse 63 milyar dolarlık özelleştirme, 644 milyar TL de borç aldınız ve faizleri karşılamadığını görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYDAR AKAR (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakikanızı daha rica ediyorum, toparlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Akar.

HAYDAR AKAR (Devamla) - "Bu ülkede köprüler yapıldıkça yatırım artıyor, üretim artıyor, istihdam artıyor, refah artıyor." diyorsunuz bana verdiğiniz cevapta, 2002'de kişi başı kamu borcu 3.677 TL, 2017 Aralık kişi başı kamu borcu 10.981 TL. 2002'de işsizlik oranı yüzde 8,3; 2017'de işsizlik oranı 10,3; elli iki yılda verilen cari açık 43,7 milyar dolar, on altı yılda verilen cari açık 561 milyar dolar. Karşılıksız çek tutarını, protestolu senet tutarını, tüketicinin banka borcunu söylemiyorum. Şimdi size de sormak istiyorum: Vatandaş refah içinde mi yaşıyor, borç içinde mi yaşıyor, merak ediyorum.

"Biz, hesabını da, kitabını da yapabilen insanlarız." diyorsunuz. Şimdi söylüyorum: Vallahi de, billahi de siz hesap kitap bilmiyorsunuz diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akar.