GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 3 Nisan Suruç katliamında yaşamını yitiren Polen Ünlü'nün annesi Şennur Ünlü'nün, 1 Nisan İkinci Yeni Akım şairlerinden Ülkü Tamer'in vefatlarına, Cumhurbaşkanının okullara otopark yapılmasıyla ilgili bazı ifadelerine ve nükleer felaket projelerine karşı yaşamı savunmaya devam edeceklerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:03.04.2018

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Biz bugün Suruç katliamında yaşamını yitiren Polen Ünlü'nün annesi sevgili bir dostumuz olan Şennur Ünlü'yü kaybettik; bundan dolayı çok üzgünüz. Gerçekten bir aile için çocuğunun acısı çok ağırdır. IŞİD canilerinin Suruç'ta bir katliam yaparak canını aldığı onlarca gençten biriydi Polen. Annesiyle çok yerde karşılaştık, çok yerde beraber olduk. Hayata tutunmaya çalıştı ama kalbi bu acıyı kaldırmadı ve bugün Şennur Ünlü kalp krizi geçirerek maalesef yaşamını yitirdi. Ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz, bir daha da bu karanlık cinayetler yaşanmasın diye, bu acılar yaşanmasın diye mücadelemize devam edeceğimizi de ifade etmek isterim.

Bugün bir önemli ismi daha anmak istiyorum. 1 Nisan tarihinde İkinci Yeni Şiir Akımı'nın önde gelen şairlerinden Ülkü Tamer'i de kaybettik. Ülkü Tamer yalnızca bir şair, çevirmen, yazar, tiyatrocu değildi edebiyat dünyasında onlarca yazara yardım eden, herkesin çok sevdiği ve şiire pek çok yenilik getiren bir insandı, onlarca kitap çevirdi, onlarca şiiri bestelendi, bazıları sevgili Zülfü Livaneli'nin besteleridir. Bu ülkedeki acılara genç yaşta ölen çocuklara da kalbi acırdı Ülkü Tamer'in ve onu ünlü "Memik Oğlan" şiiriyle anmak isterim: "On dört yaşın dikenine katlanmış/Göz ucuna karıncalar toplanmış/Kurşun gelmiş kaşlarının üstüne/Alın yazım okur gibi saplanmış/Uyu Memik oğlan uyu/Öte geçelerde büyü/Uyu Memik oğlan uyu."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Huzur içinde uyusun sevgili Ülkü Tamer de diyoruz.

Şimdi çocuklardan bahsederken okul bahçelerinin altına otopark yapılmasına ilişkin bir açıklama dinledik dün Recep Tayyip Erdoğan'dan. Okullar gerçekten fiziki ortamı en uygun olması gereken, en sakin olması gereken ve güvenli olması gereken yerlerken dün kalkıp da hakikaten ağaca bakınca odun; okula, çocuğa bakınca para gören bir akılla, bir rant aklıyla "Okulların bahçelerinin altına otoparklar yapalım." dedi Erdoğan. Biz bu konuda da defalarca aslında yer altı inşaatlarının nelere yol açtığını yaşadık. Sadece bu değil...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Birçok otoparkın suç çeteleri tarafından işletildiğini biliyoruz. Defalarca ölümlere varan olaylara neden oldu otopark kavgaları. Böyle kişileri okul bahçelerine yaklaştırmak, okullarda uyuşturucu, silah, kaçakçılık gibi her türlü suça, çocuk istismarına zemin hazırlar. Okulların otoparka değil kütüphaneye, çok amaçlı salonlara, laboratuvarlara, müzik atölyelerine, spor alanlarına ihtiyacı var. Bu açıklamayı da protesto ettiğimizi ifade etmek isterim.

Sayın Başkan, bugün Antalya Ekoloji Meclisi, Yaşam ve Dayanışma Yolcuları, Ekoloji Grubu gibi pek çok yaşam savunucusu grubu Meclisteydi. Bu coğrafyayı nükleer atık çöp sahasına çevirecek nükleer santrallere karşı buralara gelen yaşam hakkı savunucularına teşekkür ediyoruz. "Akkuyu Nükleer Santrali'nin bugün temeli atılacak." diye günlerdir reklam yapılıyor bununla ilgili.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.

Ama aslında ortada böyle bir şey yok. Bir yıldır Rus firma Akkuyu'da atık deposunu inşa ediyor zaten. Bir yıl boyunca Danıştay, siyasi bir tutumla, bütün itirazları reddetti; bir yıl sonra ise, sanki temel yeni atılıyormuş gibi, bir şov ortaya konuyor. Bu şovun enerji üretimiyle falan ilgisi yok; dünya siyasetinde yerini güçlendirmek isteyen Rusya'ya tanınan ödünlerden yalnızca bir tanesi bu. Amaç, yalnızca Rusya'yla yan yana poz vermek. 2,5 milyar liralık S-400 almak yetmedi, şimdi de nükleer santral yaptırılıyor. Biz Çernobil gibi bir felaketi bu ülkede yaşamak istemiyoruz ve bunun için de bir kez daha ifade ediyoruz: Hem Akkuyu'da hem Sinop Gerze'de hem İğneada'da bu coğrafyayı nükleer atık, çöp atık sahasına çevirecek nükleer felaket projelerine karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz.