GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:03.04.2018

CHP GRUBU ADINA KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, çok önemli bir konu hakkında üç dakikada ne kadar şey ifade edebilirsem etmeye çalışacağım ama temeli şu arkadaşlar: Adında "millî" sözcüğü olan bir bakanlıkla ilgili, eğer bu ülkeyi eğitimde belli bir noktaya taşıyacaksak söylenecek sözümüz çok.

On altı yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten AK PARTİ iktidarıyla eğitimin geldiği noktayı -eski bir öğretmenim- değerlendirip not vereceksek koskocaman bir sıfır veriyorum.

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Sıfırcı hoca!

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sıfırcı hoca oldun ya.

KADİM DURMAZ (Devamla) - Eğitimde skandallar bitmiyor arkadaşlar. Sınav yapıyorsunuz; yok, bu sorular yanlış oldu.

Bir başka konu da alıştınız ülkeyi taşeronla sorumsuzca yönetmeye, eğitime monte ettiniz. Sayın Millî Eğitim Bakanımız ağzıyla ikrar verip zikrediyor, "109 bin öğretmene ihtiyaç var." diyor, geliyor Plan Bütçede Maliye Bakanımızdan 25 bin öğretmen istiyor. Eğer bu ülkede sorumluluğunu bilen, irdeleyen, sorgulayan, bu ülkenin onurlu bir yurttaşını yetiştireceksek eğitimde bütçeyi kısmayacağız ve bunun da yolu hepimizin ortak anlayışından geçiyor. Ben bu grup önerisini veren arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Arkadaşlar, eğitimde eskiden, bizim de öğretmen olduğumuz yıllarda şöyle bir model vardı: Maarif müfettişleri vardı, yok ettiniz. Okullar açılınca bunlar tüm öğretmenleri gezer, bir metot teftişi yapardı; yolu, yöntemi, ortak bir anlayışla, Türk millî eğitiminin nasıl bir müfredatı var, bu uygulandığında nasıl bir sonuç alınacak. İkinci dönem, okulların kapanmasının ortasında randıman teftişi yapardı; bu öğretmenimiz Türk millî eğitiminin amacına uygun nasıl bir uygulama yapmış, nasıl bir nesil yetiştiriyor diye. Ama gelinen noktada siz taşeronlaştırarak, bu ülkenin ihtiyacını planlamadan, öğretmen sendikalarını, eğitimcileri, sizin dışınızdaki hiçbir siyasi partiyi ve görüşü önemsemeden işte eğitimde geldiğimiz bu vahim tabloyu bu ülkeye yaşatıyorsunuz.

Hani, geçmişimizde var, hepiniz biliyorsunuz, Hazreti Ali "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kulu, kölesi olurum." diyor. Peygamberimize ilk gelen "Oku!" vahyi var. Bunların hepsi kenarda duruyor, biz sadece kafamıza koyduğumuz... Hatta bu ülkenin zenginlerine de "Eğitim iflas etti -PISA sonuçlarını hepiniz biliyorsunuz- paran, gücün varsa çocuğunu yurt dışında okut." diyoruz. Arkadaşlar, bizim yurt dışında okutacak çocuklarımız yok. Biz bu ülkede çocuklarımızı okutup yetiştirmek, onurlu birer yurttaş olarak bu vatana kazandırmak istiyoruz ama bunun yolu... Öğretmenlikte, diğer aklınıza gelen sektörlerde olduğu gibi performans değerlendirmesine, aday öğretmenliğe, keyfîliğe dayalı eğitimi dizayn etmeyin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KADİM DURMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi Sayın Durmaz.

KADİM DURMAZ (Devamla) - Bunun bir vicdani mesuliyeti var, vebali var. Eğer biz, öğretmenlerden, Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller istiyorsak eğitimde ortak anlayışı hayata geçirmeliyiz.

Hatadan dönmek de bir erdemdir, gelin bu hatadan da dönün diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)