| Konu: | 4 Nisan Alparslan Türkeş'in ölümünün 21'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 04.04.2018 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Başbuğ'umuz merhum Alparslan Türkeş Bey'in vefatının 21'inci yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Türk tarihi, Türk milletinin vicdanında yetiştirdiği tarihî şahsiyetlerle doludur. Bu tarihî şahsiyetler topluma yol gösterici olmuş, yolu aydınlatmış, yaşadıkları zamanın dışına taşarak, Türk tarihini adlarında, yaşamlarında, hatıralarında barındırarak günümüze kadar uzanmıştır. Buradan birçok kere, Türk tarihinde iz bırakmış, Türk milletine aşkla hizmet edip Türklüğün kutup başı olmuş tarihî şahsiyetleri anarak bıraktıkları hatıraları yâd ettik, Türklüğün bu yol göstericilerinin fikrî emanetlerinin taşıyıcısı olduğumuzu ilan ettik, gelecek nesillere aktaracağımıza söz verdik.
Bugün, bu fikriyatı, Türk milliyetçiliği ülküsünü sistemleştirerek aksiyon hâline getiren, fikir sahasından siyaset sahnesine taşıyan ve Türk milliyetçiliğini Milliyetçi Hareket Partisiyle, tarihte ilk defa bir partinin programı ve dünya görüşü hâline getiren Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş Bey'in vefat tarihidir. 4 Nisan 1997, yer gök ağlarken, yetiştirmiş olduğu ülkücü evlatlarının kendisini ebedî âleme uğurladığı tarihtir. Düşünüşündeki yöntemi, duyuşundaki üslubu kavramak için hayatına bakanlar, bir hayat mücadelesinin nasıl olması gerektiğini, mücadele azmini, kararlığını, sabrını ve sonunda tevekkülü göreceklerdir. Mücadeleyle geçen seksen yıllık bir ömür, demir parmakların ardında, tabutluklarda direnen, sürgünlerde yılmayan, idam istemiyle yargılanıp yine de ayağa kalkan ve bunları, Türk milliyetçiliğini haykırıp doğruları söylediği için yaşayan bir kahramanın destansı bir hayat öyküsüdür.
Rahmetli Başbuğ'umuz uzun ve kutlu yolculuğunda, Türklüğü ve Müslümanlığı Anadolu'da yaşayan Horasan erenleri gibi, Türk milliyetçiliği ülküsünün Anadolu'da kök salması için âdeta insanüstü bir gayretle çalışmıştır. Başbuğ'umuz, iki asırdır süren fikir ve felsefe arayışının sürdüğü Türk düşünce tarihine istikamet vermiş, milliyetçiliği milletle buluşturacak iman ve aşk dolu hareketin öncülüğünü yapmıştır. "Bizim, Türk milliyetçileri olarak davamız, Türk milletinin varlığını yüceltmek ve ebediyen devam ettirmek davasıdır. Bu fikrin, bu davanın üstünde başka bir fikir, başka bir dava yer alamaz. Türk milletinin varlığını korumak, yükseltmek ve onu ebediyen devam ettirmek fikrine hizmet etmeyen, bu fikre uygun olmayan hiçbir davranış, hiçbir hareket Türk milleti için meşru olamaz." diyerek sınırlarını da çizdiği davayı tanımlamıştır. "Bu yolda bizi anlamayanlar, anlamak istemeyenler vardır ve daima olacaktır. Dar dünyaları içinde bencilliklerinin, çıkarlarının kölesi olan ruhlar bize düşmanlık etmeye devam edeceklerdir. Kıskançlığın, hasedin, sahteciliğin, yalancılığın, alçaklığın çirkefi içinde beslenen kimselerin aleyhimizde her çeşit faaliyet yapmaları olağandır ve buna devam edeceklerdir. Milliyetçi Hareketçiler, dokuz ışıkçılar, ülkücüler, böyle yanlış yolda olanların da kurtuluşu, iyiliği ve uyandırılması için tiksinmeden, ürkmeden ve korkmadan, vakarını ve inançlarını taze tutarak çalışacaktır." diyerek bize inanç ve azim aşılamıştır. Ortaya koyduğu fikriyatı kendi içimizde mayalandıramıyorsak, o çileli hayatın içinde Türk milliyetçiliğinin anlam ve önemini manalandıramıyorsak o vakit ileriye doğru yapılan hamlelerin hepsi kılavuzsuz, karanlıkta kalacaktır.
O Türklüğümüzün sembolü olarak yaşamış ve daima kalbimizde yaşayacaktır. Onun adı Sibirya'nın Türk ormanları, Türklerin Altay Dağı ve Tanrı Dağı'nda yaşamaktadır. Kürşad'ın 40 çerisiyle tuğ kaldırdığı yerde onun da adı vardır ve bugün milyonlarca evladı Dokuz Işık'ın aydınlatmış olduğu yolda Türk tarihine bakmakta ve atalarına yaraşır şekilde Türk milliyetçiliğini haykırmaktadır.
Başbuğ Alparslan Türkeş, Türkiye'ye Türk milliyetçiliğiyle hizmet etmenin adresi olarak Milliyetçi Hareket Partisini bırakmıştır. Milliyetçi ülkücü hareket dimdik ve inançla ayaktadır. Merhum Başbuğ'umuzun temsilcileri ve sevenleri bugün mezarı başındaydı. Eseri olan ülkücü kadrolar, tıpkı liderleri gibi, millî varlığımıza yönelik tehditlerin arttığı en sıkıntılı anlarda gözlerini kırpmadan ortaya atılmakta ve vatan sevgisinin sınavını ölüm karşısında şerefle vermektedir. Bu büyük millet, merhum Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş Bey'i de Türk tarihinin kahramanlar halkasının bir mücevheri olarak eminim ki asla ve asla unutmayacak ve aziz hatırasını ilelebet yaşatacaktır.
Bu duygularla, Türk dünyasının bilge lideri, cennetmekân Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş Bey'i yeniden rahmetle anıyorum, ruhu şad olsun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Usta.