| Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 11.04.2018 |
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 548 sıra sayılı Tasarı'da özellikle Orman Genel Müdürlüğünün mühendis kadrolarıyla ilgili yapılan bir çalışma var: KPSS sınavına rağmen yazılı sınav yetmemekte, sözlü mülakat... Biliyorsunuz, 15 Temmuz 2016'dan sonra, 20 Temmuz sivil darbesinden sonra, AKP, kendi kafasındaki devleti inşa etmek ve yönetim kadrolarını inşa etmek üzere yeni bir mülakat modeli getirdi.
Soruyu şuradan sormak gerekiyor: Mühendislik alanında -Orman Bakanlığı mühendis alacak- üniversitesinde, fakültesinde yeterli eğitim aldığı kesinleşmiş, oradan mezun olmuş. Yetmez, KPSS sınavına da girmiş, orada da başarılı olmuş ve bu iki önemli aşamayı geçmiş olan "mühendis" unvanlı arkadaşlarımız, tekrar, yeni bir mülakata tabi tutuluyor. Bunun gerekçesini anlamış değiliz. Elbette biliyoruz gerekçesini, bu, AKP'nin bütün devlet kadrolarında, bütün organlarda, bütün bakanlıklarda kendine uygun model personel inşa etme sürecidir. Sadece burada değil, bu sadece bir örnek, bütün alanlarda, Millî Eğitimde, Sağlık Bakanlığında, aklınıza gelen bütün kamu kuruluşlarında bakanlık ve Hükûmet, AKP'nin direktiflerini yerine getirecek, Orman Bakanlığının, Tarım Bakanlığının, devletin bakanlıklarının mühendislerini değil, kendi Hükûmetinin personelini ayarlama koşuluyla, ayarlama işiyle mücadelesini sürdürüyor. Elbette buna itiraz ediyoruz, bununla ilgili AKP karnesi bayağı da kötü. Birkaç örnek vermek isteriz. Örneğin, mühendislik alanı teknik bir kadro, teknik bir kadro olduğu için de teknik sorular üzerinden ya da teknik eğilim üzerinden ya da mesleki sorular üzerinden sınav yapılıp gelinebilir ama mülakatlarla ilgili birkaç örnek vermek isterim size. Örneğin, 2016 yılında Muş'ta branşı yabancı dil olan aday öğretmene mülakat sınavında sorulan birkaç soruyu paylaşmak isterim mesela: "Değerler eğitimini nasıl veriyorsunuz?", "Batı'yla ilgili neler öğretiyorsun? Bu öğrettiklerini dinimize bağlıyor musun?", "Çocuklara hiç ilahi öğrettin mi?" ya da "Dinî çizgi film izlettin mi?" "'Şarap' ve 'kilise' kelimelerini nasıl öğretiyorsun?" gibi sorular soruluyor.
Bir başka örnek, 2017'de Ankara'da, üniversite mezunu olan, KPSS'den yeterli puan alan ve gerekli tüm koşulları tamamlayıp muvazzaf subaylık için başvuran bir adaya mülakat sınavında "Gezi olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?" "Sence Berkin Elvan ekmek almaya giderken mi öldürüldü?" "Kur'an-ı Kerim okur musun?" gibi sorular soruluyor.
Yine, başka bir sınavdan birkaç soru... Taşeron işçilerin girdiği mülakat sınavlarının bazılarında ise adaylara "Cumhurbaşkanımızın kaç çocuğu var ve kaç torunu var?" "Tebbet suresinin anlamı nedir?" "Ertuğrul Gazi'nin anne ve babasının isimleri nelerdir?" gibi sorular soruluyor.
Taşeron işçi mülakatında sorulan bu skandal soruları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı araştıracaklarını söylüyor. Bunu takdirle karşılıyoruz ama işin trajikomik yanı şudur: Bakan, alan dışı sorulan soruların içeriğini basından öğrendiğini söylüyor. Bu nasıl devlet yönetmek, böyle bir kontrolsüzlük olabilir mi?
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; şimdi, sizce bu soruların olası işe alınacak alanlar üzerinden hangisinin ilgisi olduğunu söyleyebilirsiniz? Belli ki Orman Bakanlığıyla ilgili mühendis tahsisi yapılırken, oralara yeni mühendisler alınırken ormanla ilgili değil, sizin iktidarınızın önemli alanlarıyla ilgili soru sorulacak yani mesela toplumu en çok sömürdüğünüz inanç üzerinden sorular sorulacak.
Bütün bunlar şunu göstermektedir: Sözlü sınav AKP'nin yeni kadro anlayışını göstermektedir ve tamamen siyasi, politik bir karardır. Bu kararı şiddetle kınıyoruz. Sınavla, KPSS'yle hak edilmiş olan mühendislik haklarının, atanmalarıyla bu işin sonuçlandırılmasını talep ediyoruz. Bu, resmen mühendislere "Siz bu işi bilmiyorsunuz, biz istediklerimizi atarız." anlayışını ortaya çıkarmaktadır ki bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Orman Bakanlığını buradan bir kez daha uyarıyor, bu mülakat sevdasından artık vazgeçin diyoruz.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)