| Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 17.04.2018 |
HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; tarihe not düşmek için bugün söz aldım ve sizinle tarihe not düşecek bir gerçeği konuşacağım. Bir ülke bir bürokrat eliyle göz göre göre nasıl soygun düzenine sürüklenir, onun size macerasını anlatacağım.
2006 yılında Hükûmetiniz karar alıyor, diyor ki: "Bu Garp Linyitlerinin Tunçbilek'teki maden sahalarında yerli kömür çıkarması için bir hazırlık yapalım." Devlet Planlama Teşkilatı bu öneriyi kabul ediyor ve buraya bir ödenek ayrılıyor. Burada 2 ayrı galeri yapılması konusunda ihale açılıyor, 2 ayrı firma giriyor, ihaleleri alıyorlar. Firmalardan bir tanesi galeriyi kendisinin taahhüt etmiş olduğu süre içerisinde yapıyor ve açıyor, devlete de teslim ediyor. Devlet, o galeriden yılda 700 bin ton kömür çıkarması gerekirken bugün maalesef 111 bin ton kömür çıkarıyor. Niye çıkarmadığını bilmiyoruz ama asıl dramatik olan A1 adını verdikleri 2'nci galeri.
Yer altındaki bu galeriden maalesef bugüne kadar 1 gram kömür çıkarılamıyor. Niye çıkarılamıyor? Şöyle oluyor: Önce, yanındaki açık havuz patlıyor, galeriyi su basıyor. Sonra başka bir entrika daha düzenleniyor, bu galerinin içerisinde bir tane makine kalıyor. Makineyi bırakan firma diyor ki: "Makinemi isterim." Bir yıl kurum işini gücünü bırakıyor, TKİ, adamın makinesini çıkarmak üzere uğraşıyor. Çıkarıyorlar, bir tane hurda, burada resimleri var. Bir tane hurda çıkarıyorlar, beş para etmez bir hurda ama binlerce işçi o bölgede bununla, bunu çıkarmakla meşgul. Sonra? Sonrası şu: Geçen hafta itibarıyla galeri tam kömür üretecek aşamaya geliyor, tam galeriden kömür çıkarılacak ki hay Allah, bir bakın ki galeri yanıyor, yanıyor. 1 gram kömür çıkarılamadan harcanan toplam para 1 katrilyon lira, tam 1 katrilyon lira para harcanıyor. Evet, bakıyorum, şaşkınlık içerisindesiniz değil mi? Bunun vicdanlarda nasıl yer alacağını ben doğrusu sorguluyorum.
Bu şahsı oraya genel müdür siz yaptınız, fırıldak Mustafa, meşhur. Bu fırıldak Mustafa, ne enteresan ki 1 gram kömür çıkarmadan ama çıkarılabilecek olan 22 bin ton kömürün 12,5 milyon tonunun parasını oraya harcama olarak gömüyor. (CHP sıralarından alkışlar) Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir vicdan var mı? "22,5 milyon ton kömür çıkaracağım." diye... O kömür çıkarılmadan 12,5 milyon tonunun parası masraf olarak harcanmış. Şimdi galeri kapatılmış. Galeri için alınmış olan, Çin'den getirilmiş olan makineler de galerinin içerisinde kalmışlar, onlar da gitmiş.
Evet, durum bu ama başka bir dram daha, herkesin bildiği, Tunçbilek'te herkesin anlattığı bu dramın başka bir yanı daha var; hemen orada bir elektrik santrali var ve elektrik santralinin bir tane filtresi yok. Yirmi dört saat oraya, Tavşanlı'nın üzerine zehir yağıyor, zehir. Kömür tozları insanların akciğerlerine kadar işlemiş ve maalesef -az önce burada bir kıymetli milletvekili, Kocaeli'nin rakamlarını verdi "yüzde 37" diye- bu orada yüzde 50'lere varmış. Tavşanlı'da yaşayan herkes ölümüne hayat, ölümüne kanser, herkes.
Bizim elimizdeki rakamları merak edeniniz varsa dilerseniz verebilirim. Allah aşkına, bir gün bu rakamlara bir ilgi gösterin, bunlarla bir ilgilenin ama bizim vereceğimiz rakamlara bakmıyorsanız, Tunçbilek Belediye Başkanına sorun, Tavşanlı Belediye Başkanına sorun "Bu bacalardan, bu kentin üzerine yağan zehirlerle ilgili ne yapıyorsunuz?" diye bir sorun. O belediye başkanları çırpınıyorlar, oradaki seçmenlerine, oradaki vatandaşlarına, kendi yurttaşlarına anlatmaya çalışıyorlar "Evet, biz de buna karşıyız ama maalesef bu enerji santralinin arkasında siyasetin büyük gücü var." diyorlar.
Şimdi, bu kanunda bir düzenleme var, diyor ki: "Bu bürokratlar film fırıldak yaparlar ve bundan dolayı yargılama içerisine girerlerse bu bürokratların yargılama bedellerini, avukatlık ücretlerini de devlet ödesin." Ya, Allah aşkına, böyle bir şey olabilir mi ya? Bu nasıl bir vicdan Allah aşkına ya? Bu nasıl bir yasadır? Şunu şuraya 'yasa' diye nasıl getirdiniz Allah aşkına? (CHP sıralarından alkışlar) Fırıldak Mustafa her türlü fırıldağı yapacak, orada yandaşlara rant sağlamak için devletin kaynaklarına ihanet edecek ama Fırıldak Mustafa'yı kurtarmak için avukatlık ücreti gariban vatandaşın sırtına yüklenecek.
Saygıdeğer milletvekilleri, buna lütfen "evet" demeyin.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)