GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ermenilerle ilgili sözleri nedeniyle Samsun Milletvekili Erhan Usta'yı kınadığına, Ezidilerin Çarşema Sor bayramını kutladığına, Avrupa Birliğinin Türkiye İlerleme Raporu'na, OHAL nedeniyle 1 Mayısın kutlanmasına izin verilmediğine ve grup toplantılarının yapıldığı salı günlerinde herkese aynı eşitlikte ve hakkaniyette davranılması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:87
Tarih:18.04.2018

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Mecliste sağ yanında bir Ermeni vekil otururken, gerçekten Talat Paşa'nın günlüklerine göre de 1 milyondan fazla Ermeni'nin katledildiği aslında bir coğrafyada "İttihatçı kadrolar gereğini yapmıştır." diyerek...

ERHAN USTA (Samsun) - O sizin yalanınız, o sizin yalanınız.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Çok kınıyorum sizi, öyle "katletme" lafı olamaz. Ne katletmesinden bahsediyorsunuz siz?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Düşünceye tahammül edeceksiniz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hiç düşünce falan değildir bu, kesinlikle düşünce değildir bu. "Katletme" lafını kınıyorum.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tahammül etmeyecekseniz o zaman bu Mecliste değil, herhâlde başka meydanlarda olmanız gerekiyor. Ben ne düşünüyorsam onu söyleyeceğim, siz de...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ne katletmesinden bahsediyorsunuz?

BAŞKAN - Lütfen müdahale etmeyelim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Evet Sayın Başkan, benim sözümü söyleme hürriyetimi herhâlde sağlayacaksınız.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hiçbir şekilde bu çatı altında böyle "katliam" diyemezsiniz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ermenilerin... Evet, en azından bunu kınadığımı ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben de sizi kınıyorum.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yeni yaşamın simgesi olan Ezidilerin bayramı Çarşema Sor bayramının bütün insanlık için barışa, özgürlüğe, adalete, kardeşliğe vesile olmasını diliyorum.

Sayın Başkan, biliyorsunuz, dün Avrupa Birliğinin yıllardır tekrarladığı ilerleme raporu yayınlandı ve bu raporda aslında Türkiye'nin karnesi görünüyor ki aslında tamamen de görünmüyor o karne. Çünkü biliyorsunuz göç, mülteci ve onlarla ilgili yapılan politikalar, karşılıklı anlaşmalar... Biraz da belki burada tamamen hani kötü olduğunu söylemeyeceğimiz bazı politikalar da bu raporun aslında Türkiye gerçekliğini tamamen ortaya koymasını engelleyen bir şey. Ama buradan bazı başlıklar ifade etmek istiyorum: Yürütmeden gelen açıklamalar mahkeme kararlarını etkiledi, referandumda seçimlerin eşitsiz şartlarından söz ediliyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın, buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...Venedik Komisyonu eleştirisinden. Parlamentonun gücünün ve fonksiyonun, milletvekilliklerinin düşürülmesiyle özellikle HDP'nin kısıtlandığından, Cumhurbaşkanının gücünün KHK'lerle arttığından, askerî ve istihbarat servislerinin Parlamentoya hesap verme zorunluluğunun yeterlikten uzak olduğundan, KHK'lerle insan hakları ve temel hakların altının oyulduğundan bahsediliyor ve gerçekten, bu gerçekleri insan haklarından sorumlu hiçbir kurum hasıraltı edemezdi.

Şimdi, bu gerçeklerde tabii OHAL'in de vakit geçmeden kaldırılması gerektiğinden söz ediliyor ama iktidar bugün OHAL'le ilgili önergeyi gene uzatma için getiriyor. OHAL neye yarıyor biliyor musunuz? Az önceki bir habere göre, Ankara Valiliği 1 Mayısın kutlanmasına izin vermemiş Ankara'da. Gerekçe ne? Gerçekten inanılır gibi değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım, buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Eğer izin verilirse sendika ve odaların, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunacaklarını söylemiş Vali. Şimdi TMMOB, Tabipler Odası, DİSK, KESK, TÜRK-İŞ her yıl 1 Mayısı kutluyorlar; emek bayramı, emekçilerin bayramı. Böyle bir bayramı kutlamak için zaten izin almaya gerek yok aslına bakarsanız ama Ankara Valiliği neden yararlanıyor bunu yaparken? OHAL'den yararlanıyor. İşte OHAL bütün muhalefetin sesini kısmasına yarıyor iktidarın ve gerçekten bugün uzatılmasının sebebi de budur. Emekçiler, işçiler engellenemez. Bugün olmasa da mutlaka en kısa zamanda bu ülkenin gerçek sahiplerinin onlar olduğu ortaya çıkacak.

Sayın Başkan -insicamım bozulduğu için- bir konuyu daha belirtmek istiyorum özellikle, dün belirtecektim bunu ama. Salı günleri biz bu Parlamentoda yer sahibi miyiz gerçekten bütün partiler olarak yoksa salı günleri, grup toplantılarının olduğu günler bu Parlamento...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayalım, son cümlelerinizi alalım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...bu Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece Cumhurbaşkanının, AK PARTİ Başkanının ve AK PARTİ'nin yeri mi? Biz Meclise gireceğimiz andan itibaren her zaman arabalarımızı park ettiğimiz yerlere park edemiyoruz, Meclisin içerisinde dolaşırken -binbir tane barikat kuruluyor- ve grup toplantımızdan çıktığımızda bile daracık yerlerden geçmek zorunda kalıyoruz. Eğer AK PARTİ Başkanı gerçekten çok istiyorsa toplantılarını kendine tahsis ettiği sarayında yapsın. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, burası AK PARTİ'nin de değil, bütün partilerin, bütün halkın temsiliyetinin olduğu bir yer. Biz bu şekilde Meclise, insanlardan ricacı olarak, nereye aracımızı park edeceğimizi sormaya çalışarak girmek zorunda değiliz. Lütfen, herkese aynı eşitlikte, aynı hakkaniyette davranılmasını bu Meclisin idare amirleri ve Meclis Başkanları sağlasın diyoruz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkürler.