GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:88
Tarih:19.04.2018

CHP GRUBU ADINA ERKAN AYDIN (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bireysel silahlanma üzerine HDP Grubunun verdiği önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, ülkemizde bu silahlanmanın ve sonuçlarının nereye geldiğini bir gazetenin üçüncü sayfasını açtığınızda hemen hemen her gün haberlerde görebilirsiniz. Mutlaka, özellikle de kadınlarımızın maruz kaldığı, silahla öldürmeler, yaralanmalar; hayatları kararan onlarca insan var.

Rakamlara baktığımızda, Türkiye'de 710 bin yurttaşımız ruhsat alarak silahlanmış ama bunun yanında yaklaşık 25 milyon kişi de ruhsatsız silaha sahip. Yani hiçbir kaydı yok, kaçak almış, devlet bunların birçoğunu kontrol etmiyor ve ölümlerin, yaralanmaların, gaspların birçoğu da bu ruhsatsız silahlardan kaynaklanıyor. Yalnızca 2010 yılında yaşanan 3.494 bireysel silahlı olayda 2.187 kişi hayatını yitirmiş ve maalesef bunların da birçoğu kadın vatandaşlarımız.

Şimdi en son güncel olaylara bakalım. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde bir akademisyen kılıklı vatandaş gidip 4 akademisyenin hayatına mal oluyor, hayatına kastedip ölmelerine sebep oluyor. Gene, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde görevli bir akademisyen insanları öldürüyor. En son olarak, geçen hafta Bursa'nın Nilüfer ilçesinde Hasanağa'da bir ilköğretim okulunda polis memuru, beylik silahıyla gidip bir kadın müdürü ve kadın müdür yardımcısını âdeta kurşun yağmuruna tutuyor. Bir kadın müdüre, müdire hanıma 11 tane kurşun sıkabiliyor hiç utanmadan, sıkılmadan, suçluluk duymadan; ki bu da aslında devletin verdiği silahla yapılan bir yaralama.

Baktığımızda, Türkiye'de durum böyleyken, örnek olarak Avrupa ülkelerinden İngiltere'de polisin 2017 yılında sıktığı kurşun sayısı sadece 7. Peki, neden? Çünkü polis silah taşımıyor. Terör olayları artınca araştırma yapıyorlar ve öncelikle polislere soruyorlar "Silah istiyor musunuz?" diye, yüzde 90'ı diyor ki: "İstemiyoruz." Orada copla, kelepçeyle bu tür olaylara müdahale ettikleri için de silahlanma olmuyor. Ancak bizde maalesef çok fazla. Bir de bunun üzerine 15 Temmuzdan sonra çıkarttığınız 696 sayılı KHK'yle, terör olaylarını önleme bahanesiyle, teröristlere karşı -ki tamamen muğlak bir ifade- savunma yaptığını iddia eden kişilerin, savunma yaptığını varsayarak bir ceza dahi almasını engelliyorsunuz. Bunun yanında -defalarca sorduğumuz- gene 15 Temmuzdan sonra 106.740 adet silah kayıp ve hâlâ bulunabilmiş değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AYDIN (Devamla) - Başkanım, tamamlıyorum.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Aydın.

ERKAN AYDIN (Devamla) - Defalarca bunu bu kürsüden dile getirdik, soru önergeleri verdik. İçişleri Bakanlığı bu konuda suspus. Bakın, on yılda bireysel silahlanmanın 10 kat arttığı, bunların yüzde 85'inin ruhsatsız olduğu ve her 4 kişiden 1'inde ruhsatsız silah olduğu bir ülkede korkarım ki bu rakamlar katlanarak artacak ve suçu günahı olmayan, masum onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmeye devam edecektir.

Peki, bunlarla ilgili ne yapılması gerekiyor? Bunlarla ilgili çok kısa çözüm önerilerimiz de var. Bu silahlar verilirken mutlaka bekleme süresi olması gerekiyor. Ruhsat süresinin iki yıldan bir yıla indirilmesi gerekiyor. Eğer ehliyetini kaybettiyse verilmemesi gerekiyor. 25'ten 21'e indirilen yaşın tekrar 25'e çıkarılması gerekiyor. Eğitim durumunun mutlaka göz önüne alınması gerekiyor. Zorunlu olmayan hâllerde silah verilmemesi gerekiyor ve bunların yapılmaması durumunda, insanların kendi cezalarını kendilerinin verme isteğinden kaynaklanan bu ölümler daha da artacak diyorum ve bireysel silahlanmanın önü mutlaka kesilmeli diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)