| Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 19.04.2018 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 548 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 42'nci maddesi üzerinde söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
On beş yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetleri arazi toplulaştırmada sorunlarını çözemedi. Bu bağlamda, toplulaştırma çalışmalarının uzaması çiftçinin arazi üzerinde yeni yaptırımlar yapmasına engel oldu. Arazilerin verim durumuna göre yapılması gereken derecelendirmeler kimi yerde harita üzerinde yapıldı. Verimli arazi elinden alınan çiftçi daha az kıymetli araziyle takas edildi. Bu nedenle davalar açıldı, sorunlar arttı. Arazi toplulaştırma çalışmalarının gerek uygulamada yarattığı adaletsizlikler gerekse tamamlanamaması nedeniyle oluşan mağduriyetler güya yükseldi. Planlı, düzenli, adaletli çalışma yapılmadı. Sonuçta da Tarım Bakanlığı "Ben bu işi beceremiyorum." diyerek Orman ve Su İşleri Bakanlığına devrediyor. Ama burada bir şey getiriliyor, maliklerin muvafakati aranmaksızın zorunlu bir arazi toplulaştırma uygulamasına gidiliyor.
Tabii, ben bu kanun tasarısının Meclisten, seçim kararı alınınca çekileceğini düşünüyordum çünkü getirilen uygulamaların hepsi çiftçinin, orman köylüsünün aleyhineydi. Örneğin sulamada, borcundan dolayı desteklemeden borcu kesilecekti, orman arazileri ranta açılıyordu ama nedense şu ana kadar Hükûmet bu tasarıyı çekmedi; bunun hayırlısı çekilmesi yönündeydi.
Değerli milletvekilleri, şimdi seçim geliyor. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin bakanlarının tavrını çok merak ediyorum. Geçen sene bu zamanlar yurttaşlar, çiftçiler fasulye ekmeye giderken gümrüğü düşürdünüz; ekim yapacak, fasulye ekecek yurttaş, çiftçi "Ben bu ürünü satamayacağım." kaygısıyla mağduriyet yaşadı. Gümrüğü sıfırlayarak yarattığınız bu mağduriyeti bu yıl uygulamaya alacak mısınız?
Biliyorsunuz, haziran ayında buğday hasadı var. Hani iki yıldır tam buğdayı tarladan kaldırırken çiftçi, birdenbire gümrüğü sıfırlıyorsunuz, onun buğdaydan kazanacağını elinden alıyorsunuz, sonuçta buğday ekmekten vazgeçiyor ya, haziran ayında bakalım ne yapacaksınız. Gümrüğü yine sıfırlayacaksınız. Girdi fiyatları artarken o çiftçiyi buğday ekmekten vazgeçirecek misiniz?
Öte yandan, Niğde'de beni televizyon karşısında izleyen patates üreticisi hemşehrim, deponda patatesin çürüdü, kürekle artık dışarıya atmak zorunda kalıyorsun. Acaba 24 Haziranda yine senin patatesine değer vermeyen Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin partisine oy verecek misin?
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Ya Ömer, sen olsun yapma!
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bunları merak ediyorum. Neden merak ediyorum? Çünkü ülkede tarımı bitirdiler, ithal edilmeyen yok. Tohum ithal, ilaç ithal, gübre ithal, ürün ithal, et ithal, saman ithal; ülkenin çiftçisi, üreticisi, besicisi mağduriyet yaşıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bakanları da ithal ederler yeni sistemde bunlar.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bakanlar da ithal olacak yeni sistemde, milletvekilleri de ithal olacak.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bunları alanlarda nasıl anlatacaksınız? Çünkü ben bu ülkenin köylüsünü Atatürk'ün dediği gibi milletin efendisi olarak görüyorum. Benim çiftçimi, benim köylümü, benim üreticimi mağdur ettiniz; aylardır, yıllardır yüzü gülmüyor. "Mazotta destekleme veriyoruz." diye Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dâhil olanlara destek veriyorsunuz, çiftçilik yapanlara bu desteği sağlamıyorsunuz ama mazota son üç ayda getirdiğiniz zamlarla bizim çiftçi perişan oldu. Ardından, yer altından çıkan elektriğin maliyeti sürekli bindiği için çiftçinin girdi fiyatları arttı, ürettiği ürünü değerine satamıyor. Üretici ürettiği ürünü değerine satamazken tüketici de aracılar nedeniyle pahalı ürün alıyor. Tarımda planlı uygulamalar olmadığından ülkemizin tarımı dışa bağımlı oldu. Ne düşünürseniz, aklınıza gelen maruldan çileğe kadar ithal eder hâle getirildi. Tarım politikalarının yanlışlığını sürekli vurguladık.
Şimdi, köydeki hemşehrim, kentteki hemşehrim, seçimde sandık önüne geldiğinde bunları değerlendirmeni istiyorum. Çiftçi borçları on beş yılda 17 kat artmış, bundan memnunsa gitsin gene oylarını Adalet ve Kalkınma Partisine versin ama mağduriyetleri kara sabana düşecek noktaya gelmişse Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında sizin sorunlarını çözmeye söz veriyoruz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bir yıl öncesinden üreteceğin ürünün değeri ve ederini sana bildireceğiz. Ne ekersen bir yıl sonra o ürünü planlayarak, bölgelere göre verimliliği de ele alarak ürettiğin üründen sen mağdur olmayacaksın. Eğer ürünün değer bulmazsa sana en az asgari ücret üzerinden geçimini sağlayacak desteği de vereceğiz. O anlamda, her köye veteriner, her köye ziraat mühendisi mutlaka Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında olacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Mikrofona gerek yok, ses maşallah soy ismiyle müsemma, gür bir şekilde çıkıyor.
Buyurun, tamamlayın.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Şimdi, Sayın Bakanımı burada görünce... Gedelli Köyü muhtarımız diyor ki: "Gedelli Göleti'nin durumu, projesi bitti ama ihale ve istimlak ne zaman?" diye soruyor. Çanakçı, Çınarlı, Karanlıkdere'de, Himmetli köy muhtarları aradı "Bizim gölet ne olacak?" diyorlar. Sayın Bakan, ayrıca Koçak Köyü'nün taşınmasıyla ilgili sözünüz vardı, iki yıl geçti, yazılı soruya yanıt vermiştiniz. Koçak Köyü'nün taşınması ne zaman olacak?
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)