GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:88
Tarih:19.04.2018

İRFAN BAKIR (Isparta) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizi izleyen kıymetli vatandaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şu an tartışılan kanun tasarısında çok sayıda kanunda değişiklik istenilmekte ancak bu tasarıda bazı maddeler var ki çiftçilere, orman köylülerine ve bunlarla birlikte ülke ekonomisine ciddi ölçüde zarar verecektir. Dünyanın her yerinde arazi toplulaştırması tarım bakanlıkları tarafından yapılmaktadır. Öncelikle çiftçiler iyi bilgilendirilmeli, hisse sorunları çözülmeli, alım-satım yapılmalıdır, Ziraat Bankası kredi vermelidir. Komşu parsellerden küçük olan parselleri alarak, toplayarak veya trampa gibi yöntemlerle çiftçilere ait araziler toplulaştırma öncesi büyütülmeye de çalışılmalıdır. DSİ, sadece kamulaştırma maliyetlerini düşürme mantığıyla başarılı olamaz. Tarla içi geliştirme hizmetleri yapılması, kırsal kalkınmanın diğer bileşenleri modern sulama yapabilecek çiftçilerin eğitilmesi şeklinde olmalıdır. Özellikle taş toplama, sekileme, arazi tesviyesi, kapalı drenaj, damlama sulama ve yağmurlama sulama gibi hektara maliyeti yüksek ama yapılması gereken tarla içi geliştirme hizmetleriyle birlikte yapılmalıdır. Arazi toplulaştırma mülk sahiplerine büyük mağduriyetler doğuracağı için dikkatle işlenmesi gereken önemli bir konudur.

Tasarıda geçen çerçeve 8'inci maddede "Maliklerin muvafakati aranmaksızın zorunlu arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri yapılabilir." hükmü yer almaktadır. Bu maddeye karşın Anayasa'nın mülkiyet hakkını güvence altına alan 35'incisi maddesi der ki "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." Anayasa'ya aykırı olan bu maddeyle "kamu yararı" adı altında zorunlu toplulaştırmanın önü açılacak toprak sahibinden izin alınmadan hem de. Bu da yetmezmiş gibi, arazi toplulaştırma duyuruları internet veya köydeki ilanlardan duyurulacak. Bu, hukuken yetersiz bir işlemdir. Köyde bulunmayan, il dışında ya da yurt dışında olan arazi maliklerine tebligat yapılmasının nesi zordur? Böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulmuştur anlamakta güçlük çekiyorum. Dava açma hakkının on yılla kısıtlanmış olması da mülkiyet hakkına aykırı olan başka bir düzenlemedir. Arazi toplulaştırmayla ilgili bu hükümler tam anlamıyla bir toprak gasbıdır.

"Arazi toplulaştırması yapan kurum ve kuruluşlar kamu yatırımı için ihtiyaç duyulan arazi miktarını toplulaştırma yoluyla karşılayabilir." deniliyor. Şimdi, Karayolları ve Devlet Demiryollarının tren güzergâhlarının kamulaştırma masraflarından kaçması gibi arazi toplulaştırma mı yapılacak bu hususta? Bu, hukuken yanlış bir şeydir. Arazi maliki kamulaştırma bedelini almalıdır.

Çayır ve meralardan ortak katılım payı kesintisi yapılarak toplulaştırmaya dâhil edilmesi Mera Kanunu'na aykırıdır. Meralar amaçları dışında kullanılamaz, sınırları daraltılamaz. Meralardan kesinti yapmak istiyorsanız Mera Kanunu'nu değiştirmeniz gerekiyor. Öyle her istediğiniz düzenlemeyi her tasarının içerisine koyamazsınız. İstatistik Kurumunun verilerine göre, mera alanları zaten her geçen gün, her geçen yıl daralıyor. Hayvan üreticileri zaten sıkıntı yaşıyor, ülkede hayvancılık tehlikeye giriyor.

Değinmeden geçmek istemediğim bir konu da büyük bir özveriyle çalışan ve büyük projelere imza atan DSİ personeli. Personelimizin özlük hakları bir an önce iyileştirilmeli ve göstergeler arasında ki dengesizlikler ortadan kaldırılmalıdır.

CHP, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da vatandaşın yaşamını kolaylaştıracak çözümler üreten, doğaya ve çevreye önem veren her türlü uygulamanın destekçisi olacaktır.

Ben, bu düşüncelerle kanunun ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)