GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın konuşması üzerine açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:31.10.2017

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, cumhuriyetimizin kurulduğu günden bugüne kadar -eksik, fazla- demokratik rejim içerisinde yaşıyoruz. Her türlü siyasi eleştirinin başımızın üzerinde yeri var ancak bir genel başkana, daha da ötesinde bir Cumhurbaşkanına o ithamları bir eleştiri olarak ifade etmek başka ithamlara kapı açmak demektir, CHP'nin

Genel Başkanının grubunun başına gelirkenki atmosferden başlayarak birçok konuda bize itham hakkı verir. Bu, doğru bir yaklaşım değil. Biz Bülent Tezcan'ın yaptığı yanlışın CHP Grubu tarafından değerlendirilerek yanlış yaptığı kanaatine varılacağını düşünüyoruz, ümit ediyoruz. CHP'nin kurumsal duruşu, siyasi ahlakı, tarihsel duruşu bu tarz hakaretlere açık kapı bırakmaz diye ümit ediyoruz. Sayın Başkanı ben bir daha düşünmeye, siyasi etiğe, siyasi ahlaka davet ediyorum. Bir kişinin yaptığı yanlışı tabii ki bir kurum sahiplenirse o kurumun da yanlışı olur. Ümit ediyorum toplanacaklardır, sözcünün o hakaretinin yanlış olduğunu, haddini aştığını kendileri de ifade edeceklerdir.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bizi kurum olarak...

BAŞKAN - Bir dakika, mikrofonunuzu açayım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hayır, bu bir sataşmadır. Grubumuzu, partimizi, siyasi etik ve ahlak dışı davranmakla itham etmek suretiyle....

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Şahıs.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - ...açık bir sataşmada bulunmuştur.

BAŞKAN - Hayır, Sayın Altay, grubunuzu kastetmedi.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Grubu kastetti.

BAŞKAN - Hayır, hayır, "Başkanınızı" dedi.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Partinin sözcüsü...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, açıklayayım izin verin.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Partinin sözcüsünün söylediği her şey partiyi bağlar.

BAŞKAN - Müsaade eder misiniz. Sayın Altay, bir dakika. Dinleyelim, bakalım, Sayın Turan ne kastetmiş.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkan, partinin sözcüsü kurumsal kimliktir.

BAŞKAN - Sayın Tanal, lütfen...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bir vekilin yapmış olduğu siyasi edepsizlik, siyasi ahlaksızlık, siyasi nezaketsizlik bir kurumu bağlamaz.

BAŞKAN - Evet, söylediniz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ancak o kurum o şahsa sahip çıkarsa kurumu da bağlar. Diyorum ki: O şahsın yaptığı edep dışı ithamı, siyasi ahlak dışı söylemi eğer CHP kurumsal olarak kabulleniyorsa diyecek lafım yok zaten ama şunu diyebilir: Vekiller hata yapabilir, sözcü de olsa hata yapabilir. Bunu diyorsa biz sadece şahsı eleştireceğiz ama kurum diyorsa ki: O yapılanın arkasındayız. O zaman, bizim ifade edilen şahsa da gruba da çok daha öte ifade kullanma hakkımız doğacaktır diyorum. Mesele, şahsın yaptığı hatanın CHP tarafından da kınanmasıdır. CHP'ye yakışan, Mustafa Kemal'in partisine yakışan tavır, duruş siyasi edeptir.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)