| Konu: | MHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 15.11.2012 |
OSMAN ÖREN (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin vermiş olduğu Meclis araştırma önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kamu maliyesinde sürdürülen disiplinli yaklaşım, bankacılık sektörümüzün güçlü yapısı, hayata geçirilen yapısal reformlar ve sonuç olarak büyüme ve istihdam alanlarında yakalanan yüksek performans, AK PARTİ iktidarının ve ekonomimizin başarısıdır.
Özellikle küresel krizin tüm dünyada güçlü şekilde hissedildiği 2009 yılı ve sonrasında kamu maliyesinde güçlü duruşunu tavizsiz bir şekilde sürdürmesi, programlarda öngörülen makroekonomik ve mali hedeflere ulaşmak için gerektiğinde ölçülü ve zamanlı tedbirleri alabilmesi, büyüme ve istihdamı destekleyecek kritik yapısal reformları hayata geçirmeye devam etmesi, birçok gelişmiş ülkenin kredi notlarının ardı ardına düşürüldüğü bu dönemde Türkiye'nin kredi notunun yükselmesini sağlamıştır.
Türkiye, 2010 ve 2011 yıllarında elde ettiği yüksek büyüme performansıyla beraber maliye ve para politikası araçlarını etkin bir biçimde kullanarak ve gerektiğinde makro ihtiyati adımları zamanında atarak, iç talep bazlı büyümeden dış talep bazlı büyümeye etkin bir geçiş sağlamıştır. Ekonominin dayanıklılığının artmasını temin eden bu başarılı geçişte alınan kararlar da etkili olmuştur.
Takipte izlenen bireysel kredilere ilişkin en güncel bilgiler 2 Kasım 2012 tarihine aittir. KOBİ ve ticari/kurumsal krediler ayrımlı en güzel veri ise Eylül 2012 dönemine aittir. 2 Kasım 2012 itibarıyla takipteki bireysel krediler toplamı 8,147 milyon Türk lirası olup yıl sonuna kıyasla yüzde 22,5 oranında artış görülmüştür. Takipteki bireysel krediler içerisinde kredi kartları yüzde 49,4 oranıyla birinci sırada yer almaktadır. Aynı şekilde takibe dönüşüm oranı bireysel krediler içinde yüzde 5,5 oranıyla en yüksek, kredi kartlarındadır.
Diğer taraftan, Eylül 2012 itibarıyla takipteki KOBİ kredileri 6 milyar Türk lirası olup, yıl sonuna göre yüzde 16 oranında artış göstermiştir. KOBİ kredilerinin takibe dönüşüm oranı yüzde 3,4 düzeyindedir. Bu oranda yıl sonuna göre 0,3 puan artış oluşmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bankacılık sektörü, 2012 yılında da temel olarak krediler ve zorunlu karşılıklardan kaynaklanan aktif büyümesini, mevduat, ihraç edilen menkul kıymetler ve bankalara borçlardaki artış ile fonlamıştır. 2012 yılında menkul kıymet ihracı yoluyla yaratılan kaynak miktarı 15 milyar lira artış göstermiş ve 42,5 milyar liralık mevduat artışından sonra yıl içinde başvurulan ikinci önemli yabancı kaynak olmuştur.
Ekim 2009'da yüzde 5,4'e kadar yükselen takibe dönüşüm oranında özellikle 2010 ve 2011 sorunlu kredi tahsilatları ve takipteki alacak oluşumunun yavaşlaması ile azalma görülmüştür. 2011 yılının son çeyreğinden itibaren ise takibe dönüşüm oranı yatay bir seyir izlemeye başlamış, 2012 yılının üçüncü çeyreğinde trend yukarıya doğru dönmüş ve Eylül 2012 itibarıyla yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Eylül 2012 itibarıyla mevduatın krediye dönüşüm oranı yüzde 105,5 olarak gerçekleşmiş olup, bu seviyenin cari durumda bankacılığımızın etkinliğini gösteren oldukça önemli bir gösterge olduğunu düşünmekteyim, ancak bu oran bir taraftan da tasarrufların arttırılmasına duyulan ihtiyaca işaret etmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde ekonomik gelişmeye paralel olarak tüketici kredileri de hızlı bir artış gerçekleştirmiştir. Hane halkı yükümlülüklerinin varlıklarına oranla hızlı artış eğilimi, BDDK tarafından 20 Haziran 2011 tarihinde alınan ve taşıt ve konut dışı tüketici kredilerine ilişkin karşılık ve risk ağırlıklarının arttırılmasına dönük kararlar neticesinde önemli ölçüde yavaşlamıştır.
Bu tedbirler neticesinde, Haziran 2011 itibarıyla yüzde 50 seviyesine yaklaşan ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerinin yıllık büyüme hızı Eylül 2012 itibarıyla yüzde 15'e gerilemiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; anlatmaya çalıştığım gibi, geçmişe oranla, hele hele AK PARTİ iktidara gelmeden önce yaşanan tablolarla kıyaslanamayacak ölçüde iyileşme kaydedilmiş, toplumumuzun kredi kullanma ve kredi kartı kullanma bilinci her geçen gün gelişmiş, bu bilince binaen halkımız borçlanma yoluna gitmiştir. İhtiyacına göre borçlanma, geri ödeyebileceği krediyi talep etme ve bu kararı piyasa şartlarına göre verebilmesi için, son dönemde bizzat bankalarca da bilgilendirme çalışmaları yapılmaktadır.
Son olarak, iki rakam vererek sözlerimi sonlandırmak istiyorum.
Birincisi, Türkiye'nin bankacılık sektöründe kredilerin toplam varlıklarına oranı 2002 yılında yüzde 23 iken, 2012 yılının Ekim ayında bu rakam yüzde 57,7 olarak gerçekleşmiştir. Bu ne demek? Bir banka toplam varlığının yarısından fazlasını krediye dönüştürebilmiştir, yani kredi talep edenlere banka güvenmiştir.
İkincisi ise, Türkiye'nin bankacılık sektöründe takipteki alacakların toplam kredilere oranı 2002 yılında brüt yüzde 21,2 idi. Bu oran 2012 yılının Ekim ayında sadece brüt yüzde 3 olarak gerçekleşmiştir. Sadece bu gerçekleşme rakamları bile, verilen önergenin şu an için gündeme alınmasının zaruri olmadığını göstermektedir.
AK PARTİ iktidarı olarak, milletimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ekonomi yönetimimizin başarısını mevcut tabloya baktığımızda görüyoruz. Gereken bir tedbir varsa, daha önce olduğu gibi zamanında ve hızlı bir şekilde alan ekonomi yönetimimizi de bu vesileyle bir kez daha tebrik ediyorum ve takdir ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun vermiş olduğu araştırma önergesinin gündeme gelmesine ilişkin teklifin Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin yoğunluğu sebebiyle uygun olmadığını belirtir, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ören.