GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bağcılık Sektörü ve Üzüm Üreticilerinin Sorunlarının Araştırılarak Alınacak Tedbirlerin Tespit Edilmesi Maksadıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporunun Görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:99
Tarih:15.05.2018

MHP GRUBU ADINA AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüştüğümüz Bağcılık Sektörü ve Üzüm Üreticilerinin Sorunlarının Araştırılarak Alınacak Tedbirlerin Tespit Edilmesi Maksadıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Ülkemiz, yaklaşık altı bin yıllık bir bağcılık kültürüne sahip ve aynı zamanda da 1.400'ü aşkın bir genotip asma zenginliğimiz var yani dünyadaki asmanın ana vatanı olarak sayılabilecek ülkelerden de bir tanesiyiz. Birleşmiş Milletlerin Gıda ve Tarım Örgütü olarak ortaya koyduğu birtakım istatistikler var, gerek bağ alanı varlığı anlamında gerekse üretim bakımından da gene dünyada 5'inci veya 6'ncı ülke sırasındayız. Sorunları bulunan bir sektör bağcılık ve üzüm alanında fakat aynı zamanda da devasa bir yapıya sahip. Eğer çözüm noktasında bir katkı sunabilirsek -tıpkı burada olduğu gibi, bu görüşmeler sırasında raporun sunulmasında olduğu gibi- ekonomik yönden de gelecekte bu sektörde çok ciddi sıçramalar olabilecek durumda.

Komisyonumuz yaklaşık dört ay önce kuruldu, çalışmalarını kapsamlı bir şekilde de devam ettirdi sayın milletvekilleri. Bu çalışmalar sırasında önemli tespitler yapıldı ve bu tespitlerin üzerinden bir kez daha geçilmesinde de şu kısa süre içerisinde belki yarar var ama ben her şeyden önce 2002'den önce de bazı şeylerin yapıldığını sizlerin hafızasına şöyle kısaca getirmek istiyorum.

Örneğin 2000 yılına kadar tarım satış kooperatifleri ve birliklerinde gerçekten hem mali hem ticari hem idari anlamda birtakım sorunlar vardı, zayıf bir kooperatifçilik anlayışıyla bunlar yönetiliyordu ama daha sonra, 16 Haziran 2000 tarihinde birliklere yönelik 4572 sayılı Yasa çıkarılarak bu alanda etkin bir düzenlemeyle karşı karşıya kaldılar. Daha sonra da bir yeniden yapılandırma süreci oldu. Bu yeniden yapılandırma süreci, o zaman 16 birlik ve ona bağlı 330 kooperatifle yürütülmüştü. Bu birliklerin yaklaşık 1,2 milyar liralık Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'na olan borçları da terkin edildi. Bu, önemli bir yapıydı. TARİŞ Üzüm Birliğinin stoklarını, 2000-2001 yıllarında yaklaşık 20 bin ton kadar çekirdeksiz kuru üzümünü TEKEL'in alması sağlandı. Bunlar daha sonra TARİŞ Üzüm Birliğine birtakım kolaylıklar sağlayan imkânlardı.

Gene 2001-2002 yılında yaş üzüm ihracatı teşvik kapsamına alındı, ton başına 50 dolar verildi. Bütün bunları şunun için anlatıyorum: Bugün de gene Komisyon tarafından hazırlanan yaklaşık 200 sayfalık bir rapordur bu ve gerçekten hazırlayan arkadaşlarımızın çok ciddi katkıları ve emekleri olmuştur. Öncelikle onlara da teşekkür etmek istiyorum. Bu raporda da tarım ürünleri lisanslı depoculuk konusu dile getirilmiştir ki bu konuyla ilgili daha önce de dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 2002 yılında hazırladığı bir tasarı var ama seçimlere gidildiği için maalesef o tasarı Mecliste yasalaşamamıştı. Sonrasında 2005 yılında Meclisimiz 5300 sayılı Kanun'u çıkararak bunu mevzuatlaştırdı.

Yine, Odalar Birliğiyle ürün geliştirme projeleri, ürün borsalarının geliştirilmesine yönelik birtakım çalışmalar yapıldı. Bunlar gerçekten çok önemli çalışmalar. Komisyonumuzun çalışmalarında dile getirilen bazı çalışmalara da baktığımız zaman, İzmir Ticaret Borsasının koordinasyonunda birtakım rekolte çalışmaları yapılmıştı ama daha sonraki dönemde bu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına devredildi. Orada da şöyle bir sıkıntıyla karşı karşıyayız: 2017-2018 ürün sezonunda rekolte tahmini yaklaşık 310 bin ton civarında. Bu bir önceki sezonla hemen hemen aynı seviyede. Yalnız, gene 2018 yılı için, geçtiğimiz ay Manisa'nın Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerinde birtakım sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Asma başına 20-25 salkım sayısı olması gerekirken bunun 10-15 civarına düştüğünü de görüyoruz sayın milletvekilleri. Müdahale kurumu olarak bir kuruma ve bir müdahale fiyatına gerçekten ihtiyaç var çünkü 2017 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi piyasaya girmişti. 4 lira/kilogram olarak piyasaya girdi ve daha sonra bunun üzerinden yaklaşık 5 bin tonluk bir alım gerçekleşti. Bu, elimizde güzel bir örnek. Bu raporda da aynı şekilde bazı önerilerde bulunuyoruz, müdahale kurumunun olması noktasında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET KENAN TANRIKULU (Devamla) - Sayın Başkanım, bitireceğim izninizle.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Tanrıkulu.

AHMET KENAN TANRIKULU (Devamla) - Bu bakımdan bağcılık sektörü ve üzüm üreticilerine yönelik Komisyonun çözüm önerileri gerçekten büyük bir önem arz ediyor değerli milletvekilleri. Bu çözüm önerileriyle birlikte bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak Grup Başkan Vekilimiz, Manisa Milletvekili Sayın Erkan Akçay'ın da verdiği, bu araştırma önergesinde belirttiği çözüm önerilerinin bir ek görüş olarak raporumuza da dercedilmesini istemiştik. Bu ek görüşlerden bazılarını, çok kısa olarak, sizlere hatırlatmam gerekirse gene, biraz önce söyledim, bir lisanslı depoculuğun geliştirilmesi ve bir stok kurumunun oluşturulmasını istiyoruz, çekirdeksiz kuru üzüm arzının azaltılması maksadıyla yaş üzüm ihracatının teşvik edilmesini istiyoruz ve değerli milletvekilleri, tabii ki üzümlerde ürüne katılan hormonların ve kalıntı sorununun da çözülmesini tekrar talep ediyoruz.

Bu vesileyle hepinize tekrar saygılarımı sunuyorum, hayırlı akşamlar diliyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanrıkulu.