GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ?NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:20.11.2012

RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Meclisimizde de törenler yapıldı bu konuda, katılan arkadaşlarımız olmuştur; basın açıklaması yapan milletvekillerimiz oldu, onlar da elimize geldi ama sanıyorum, Meclisteki uğultudan ötürü söyleyeceklerimin çok azını sizler duyabileceksiniz; umuyorum, televizyon başında izleyen vatandaşlarımız bizi yeterince duyacaklardır.

Aslında, ben, bugün, sizlerle Türkiye'de çocuk olmanın ne olduğunu konuşmak istiyorum. Türkiye'de çocuk olmak ne demek? Yoksa hak günlerinde hep hakların ne olduğu, hangi haksızlıklara uğradıklarımız da istatistiklerle anlatılır; Kadın Hakları Günü'nde kadın istatistikleri, Çocuk Hakları Günü'nde çocuk istatistikleri, engellilerle ilgili günlerde de onların istatistikleri ve neleri başaramadığımız konuşulur. Ama ben size bugün, Türkiye'de çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu bir özetle anlatmak istiyorum.

Deyiniz ki sağlıklı bir çocuk olarak dünyaya geldiniz ve anne sütü de alabildiniz, anneniz sizi emzirdi yeterince ve aileniz duyarlı bir aile, aşılarınızı da oldunuz yaşınızın yettiği kadar, bağışıklık sisteminiz de gelişti; velev ki iki buçuk üç yaşına kadar çok sağlıklı olarak geldiniz. İşte, öylesi bir günde, talihsizlik sizi bulup bir üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle gittiğiniz hastanede yapılan bir yanlış enjeksiyon sonucu kolunuzu kaybetmek, Türkiye'de çocuk olmaya bir örnek olabilir sizin için.

Kolunuzu kaybetmek tabii ki talihsiz bir olay ama bunun daha acısı, sosyal devlet olduğunu iddia eden devletimizin sizin bu durumunuza sahip çıkmaması ve genç kızlık yaşlarınıza kadar AİHM kapılarında ülkenizle ilgili davanızı takip edip AİHM'den alacağınız tazminatla ancak elektronik bir protez sahibi olabilmenizdir Türkiye'de çocuk olmak.

Ya da diyelim böyle bir talihsizliği yaşamadınız, dört beş yaşlarına geldiniz. Aileniz sizi okula kaydettirecek okul parasını buldu, servis için de yeterli ücreti buldu ise okulda ana sınıfına başladınız diyelim iyi ve sağlıklı bir çocuk olarak ama okulda lavabo üstünüze düşebilir, bahçe kapısı üzerinize yıkılabilir, basket potası üzerinize düşebilir ve siz aramızdan ayrılabilirsiniz. Türkiye'de çocuk olmaya, çok sıradan bir örnektir bu bizler için. Ama eğer bütün bunlar okulda başınıza gelmeyip ana sınıfında mutlu bir gün geçirip okul çıkışında anneniz ve ablanızla el ele tutuşup hadi bir de parka gidelim derseniz ve kaydırağa bindiyseniz, dikkat etmeniz gereken bir ülkedir Türkiy.çünkü ertesi gün gazetelerde "Maganda kurşununun son kurbanı" diye ülke sizden haberdar olabilir. Türkiye'de çocuk olmak böyle bir şeydir.

Ama diyelim ki bütün bunlar bir yana, doğuştan sağlıklı değildiniz, engelleriniz vardı. Hatta, işitme ve konuşma engelliydiniz ve kız çocuğuydunuz. Dünyada neyin ne olduğunu bir çokları gibi bilmediniz ve on iki, on üç yaşına geldiğinizde sizden iri, sizden çok daha cüsseli bir erkek tarafından tacize, tecavüze uğradınız ve bunun da ne olduğunu bilmediğiniz için yetişkinlere bunu yeterince anlatamadınız ve bir gün aileniz durumu fark etti. Bu yasal olmayan yollarla gerçekleşmiş gebeliğinizi sonlandırmak isterseniz, önünüze bir bariyer daha çıkar. "Türkiye'de yasal kürtaj sınırı on hafta olduğu için bu süreyi geçirmişsiniz" der size birileri. Türkiye'de çocuk olmak böyle bir şeydir. Yani, Türkiye'deki bir çocuk tacize, tecavüze uğradığında, bunu nasıl bertaraf edeceğini bilme hakkını da içerecek bir haklar silsilesidir.

Ayrıca, tabii, bu duruma muhatap olmuş çocuklarımızın bir de ruh sağlığı problemi var. Sanki, böylesi bir taciz ve tecavüz sonrası ruh sağlıkları normal kalabilirmiş gibi. Hâlâ yasalarında bu tür maddeler yer alan bir ülkedir Türkiye, böyle bir şeydir Türkiye'de çocuk olmak.

Ayrıca, Türkiye'de çocuk olmanın eğlenceli tarafları yok mudur? Tabii vardır. Zaman zaman size hediyeler de ikram edebilir birileri. Özellikle seçim zamanlarında, siyasi partilerin arabalarından Çin malı oyuncakları atarlar size ve siz başkalarıyla birbirinizi ezercesine bu oyuncaklara sahip olmaya çalışırsınız Türkiye'de çocuksanız.

Bütün bunlar olmadıysa da ülkenizi bölmeyi amaçlamış bir grup, bedeni sizden büyük, cüssesi sizden büyük ama akıl durumları tartışılır insanlar, sizi suçlarına ortak edebilir bu ülkede ve suça karışmış çocuk olabilirsiniz.

Hiç birini yaşamadıysanız da biraz daha büyüyünce SBS, YGS, LYS gibi şeylere, sınavlara maruz kalabilirsiniz. Burada da çocuk hakları adına değil ama Türkiye'de hayatı idame ettirme adına bilmeniz gereken bir şey var: Şifre. Şifreyi bilmek de Türkiye'deki çocukların sorumluluklarından biri.

Türkiye'de çocuk olmak böyle bir şey, bugüne kadar. Umuyorum biz yetişkinler sizler için daha güzel bir ülke, daha güzel çocukluk anıları bırakacak düzenlemeleri yapabiliriz bu Meclis çatısı altında.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Demirel.