| Konu: | Hayırlı, verimli bir çalışma dönemi niyaz ettiğine, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna ve hiçbir kamu görevlisinin bilhassa Atatürkçü olduğu için görevinden el çektirilemeyeceği, açığa alınamayacağı veya görevine son verilmeyeceğine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin milletin kararı olduğuna, komisyonların çalışma esas ve usullerinin İç Tüzük'te belirlenmiş olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 17.07.2018 |
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, zatıalinizi yeni göreviniz münasebetiyle tebrik ediyorum ve şahsınızda Meclisteki bütün arkadaşları da tebrik ediyor, hayırlı, verimli bir çalışma dönemi niyaz ediyorum.
Efendim, Türkiye bir hukuk devleti. Sonuçta, mevzuatlarımız açık ve seçik. Şunu ifade etmek isterim ki hiçbir kamu görevlisi bilhassa Atatürkçü olduğu için görevinden el çektirilmez, açığa alınmaz veya görevine son verilmez. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde, Ceza Kanunu bakımından suç teşkil eden, disiplin hukuku bakımından veya Ceza Kanunu bakımından suç teşkil bir eden durum varsa ona göre işlem yapılır ve bu işlemler, idari işlemler itiraz yoluyla idarenin de denetimi altındadır, yargının da denetimi altındadır. Dolayısıyla bu tür iddialar ancak idari ve yargısal denetime tabi olarak neticelendirilebilir. Bu konudaki iddia sahipleri bu yollara başvurabilir. Bunun dışında söylenen sözlerin hiçbir hakikat değeri ve gerçekliği yoktur.
Şunu ifade etmek isterim ki parlamenter hükûmet sistemi de bizim modelimizdi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi de, ikisi de bizim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Nasıl sizin?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu ikisine de millet karar verdi değerli arkadaşlar. 1982 Anayasası -evveliyatına gitmeyelim, vaktimiz kısıtlı- parlamenter hükûmet sistemini öngörüyordu, ona göre bir sistem dizaynı söz konusuydu, yasama ve yürütme arasındaki münasebet buna göre düzenlenmişti. Çift başlılık vardı. "Çatal kazık yere batmaz." derler Anadolu'muzda. Başbakan ayrı bir noktaya, Cumhurbaşkanı ayrı bir noktaya çekiyordu. Türkiye bunun zararını çekti 1990'lı yıllarda, 2000'li yıllarda. Dolayısıyla...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başkan sataşma hakkını kullanır herhâlde.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hiç sataşma yok, rica ederim, hiç sataşma yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İkisi başka yere çekiyordu, batmıyordu diyorsunuz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hiç sataşma yok, sataşmadan konuşuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sataşmadan konuşuyorum, bak, onu söyleyeyim, yoksa ben daha fazla konuşurum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu bir tehdit mi yani, daha fazla konuşurum?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şunu ifade edeyim: Bakın, 16 Nisanda, değerli arkadaşlar, referandum yaptık ya, millete gittik, millete. Yani millete gittik, millet karar verdi yüzde 52'yle ya, başka bir şey değil; yani ben karar vermedim, siz karar vermediniz, hep beraber karar verdik, millet karar verdi. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diyoruz ya, millet karar verdi, millet, yüzde 52'yle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) "Bugüne kadar parlamenter hükûmet sistemiyle geldik, bundan sonra da Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle, devlet-millet kaynaşmasıyla ekonomik olarak, özgürlükler olarak, güvenlik olarak şaha kaldıracağız ülkemizi." dedik, kararı verdik. İçselleştirin, sindirin; hakikaten, hep beraber sindirelim, milletin kararını sindirelim, bir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Dolar şaha kalktı.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Doları şaha kaldırdı ya daha çok. Dolar şaha kalktı, dolar, dolar.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İkinci olarak şunu ifade edeyim.
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Toparlıyorum.
Değerli arkadaşlar, komisyonlarımızın çalışma esas ve usulleri İç Tüzük'te belirlenmiştir. Buna göre, komisyonlar nasıl teşekkül eder, nasıl çalışılır, havale yöntemleri nedir, ne değildir, en ince ayrıntısına kadar komisyonların çalışma esasları bellidir. Yapılan iş ve işlemler de sonuç itibarıyla bu yöndedir. Bu manada -hep beraber, birlik beraberlik içerisinde- önümüzdeki dönemde daha güzel işleri, güçlü Meclisi bizim buradaki dayanışmamız ve çalışma yöntemlerimiz belirleyecek. Meclisin de güçlü olduğunu, Kabinemizin de güçlü olduğunu milletçe, devletçe hep beraber göreceğiz. Hükûmet de Kabine olarak yerli yerinde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine göre, Meclis de yerli yerinde, kuvvetler ayrılığı söz konusu, yargı da kendi önüne gelen işleri tarafsız ve bağımsız bir şekilde karara bağlama fonksiyonunda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Dolayısıyla erkler arasında tam bir uyum, aynı zamanda birbirlerinin yetkilerine karışmadan, senkronize bir şekilde görevlerini, yetkilerini kullanma noktasında tam bir bedahet, tam bir açıklık söz konusu. O sebeple de bir kafa karışıklığına gerek yok, önümüzde en güzel günler -hep beraber- hepimizi bekliyor.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün milletvekillerimiz için hayırlı, verimli, güzel bir çalışma dönemini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyor, yüce heyetinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.