| Konu: | 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 44'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 23.07.2018 |
ÇİĞDEM KONCAGÜL (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aziz milletim; Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 44'üncü yılı nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle 27'nci Dönem yasama çalışmalarımızın hayırlı olmasını diler, Genel Kurul çalışmalarımızın karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde gerçekleşmesini temenni ederim.
Sayın milletvekilleri, Kıbrıs Barış Harekâtı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan'ın Kıbrıs'ı ilhak ve Yunan cuntasının Kıbrıs'ı ele geçirme harekâtı karşısında Türkiye Cumhuriyeti devletimiz tarafından gerçekleştirilmiştir. 1963 ve 1974 yılları arasında Kıbrıs Türkünün kendi devletlerinden silah zoruyla dışlanması, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması bu harekâtla durdurulmuştur. Her koşulda barıştan yana olan Türkiye Cumhuriyeti devleti, o dönemde yine Kıbrıs konusunda garantör ülkelerle anlaşarak bu hususta barışçıl çözümler üretilmesi gerektiğini savunmuştur. Fakat tıpkı günümüzde olduğu gibi mağdur ve mazlum coğrafyalarda adaleti, kardeşliği, barışı savunması gereken Batı devletleri tam tersine savaştan ve zulümden yana tavır almışlardır. O bölgede yaşayan Türklerin gördükleri zulüm ve baskı karşısında kayıtsız kalmayan Türkiye Cumhuriyeti devleti Birinci Kıbrıs Harekâtı'yla harekete geçmiş, daha sonra İkinci Kıbrıs Harekâtı'yla cuntanın tamamen etkisini kırarak mevcut sınırların çizilmesini sağlamıştır.
Buradan da anlaşılacağı üzere, aziz milletimiz ve devletimiz cuntacıların, darbelerin hep karşısında, demokrasinin ve özgürlüklerin hep yanında olmuştur. Buna en önemli örneklerden biri ise tıpkı Yunan cuntasının 15 Temmuzda başlattığı darbe gibi, daha iki yıl önce yaşadığımız 15 Temmuz darbe girişimine karşı tam demokrasi ve özgürlüklere inanan aziz milletimizin gösterdiği cesur tavırdır. O gece, bir millet, bütün iç ve dış mihraklara karşı destansı bir kahramanlık örneği göstererek kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla sokakları doldurmuş, meydanları doldurmuş ve hain darbe girişimini püskürterek buna kalkışanları pişman etmiştir. Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu kahramanlık hikâyesi, aslında bir milletin yeniden doğuşunun, yeniden dirilişinin ve şahlanışının en büyük sembolü hâline gelmiştir. Şu unutulmamalıdır ki: Aziz milletimizin kahramanlıkları, direnişleri, dirilişleri hep en zor zamanlarda ortaya çıkmıştır. Şüphesiz bu hain darbe girişiminin bastırılmasında liderimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın korkusuz ve dik duruşu ve milletine verdiği güven, o zamanki Başbakanımız ve şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Binali Yıldırım'ın darbe girişiminin ilk saatlerinde bile tavrını ortaya koyarak devletin başında olması kahramanlıkların en büyüğüdür. Kıbrıs Barış Harekâtı'nda dış destekli Yunan cuntasına karşı Türk ordusunun verdiği mücadele de 15 Temmuz gecesi asker görünümlü, dış destekli hainlere karşı verilen korkusuzca ve cansiparane mücadele de yıllar içinde birbirini tamamlayan ve büyük Türkiye hedefine hizmet eden benzer mücadelelerdir. Aziz milletimizden aldığımız güçle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde güçlü ve daha büyük Türkiye için kararlı mücadelemiz katlanarak devam edecektir. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak şiarıyla baş koyduğumuz bu yolda 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimiz için durmadan, yılmadan çalışmaya devam edeceğiz.
Saygıdeğer milletvekilleri, konuşmamı burada tamamlarken başta Kıbrıs Barış Harekâtı'nda olmak üzere, şehadete ermiş tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize de minnet ve saygılarımı sunuyorum.
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)