| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 23.07.2018 |
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben de öncelikle zatıalinizi bu yeni görevinizden dolayı tebrik ediyorum. Allah yardımcınız olsun. Başarılı görevler diliyorum.
27'nci Dönem milletvekili arkadaşlarımıza da bu ilk kanun görüşmesi ve bundan sonra gelecek kanunların görüşmeleri dolayısıyla başarılar diliyorum. İnşallah bu Mecliste, bundan önce olduğu gibi memleketimize, milletimize, illerimize, insanlarımıza faydalı ve hayırlı çalışmalar yapmayı temenni ediyorum.
Bu arada başlangıçta, bakanların komisyonlarda bulunup bulunmaması konusuyla ilgili bir tartışma oldu ve bir usul açıklaması yapıldı. Ben de bir şey söylemek istiyorum. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda, özellikle soru-cevap kısmında 1.000 tane soru sorulmuş ise bunun istisnasız 995 tanesi bakanlara sorulmuştur. Yani bakanlar burada bulunur ve sorulara cevap verir. Komisyona da birkaç tane teknik soru -arada bir, saydığım kadar- sorulmuştur, bunun dışındaki sorular komisyona sorulmamıştır. Yani soru-cevabın bu Tüzük'teki asıl karşılığı bakanlardan, yürütmeden milletvekillerinin soracağı sorulara cevap almaktır yani bunun esası budur, bu maksatla o hüküm konulmuştur.
Şu hâlde, sorulan soruların içerisinde öncelikle bu soru-cevap kısmının da bundan sonra bu Tüzük'te devam edip etmeyeceği ileride Tüzük değişikliği yapılacaksa o zaman tartışılması gerekir diye düşünüyorum. Bunun dışında, buradaki... (CHP sıralarından gürültüler)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Kaldıralım, kaldıralım!
BAŞKAN - Arkadaşlar, Sayın Başkanı dinleyelim.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Bir saniye dinleyin beni, dinleyin.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Kaldıralım...
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Onu bilemem ben, o benim işim değil.
Şimdi buradaki soruları gördüm, arkadaşlarımız çok değişik şekillerde sorular sordular. Bunların bir kısmı gerçekten Komisyonu ilgilendiren sorular ama önemli bir kısmı da Komisyonu ilgilendirmeyen, Komisyon Başkanının cevap vermesi gerekmeyen ve de bilemeyeceği, ilgilenmeyeceği hususlar. Bunlara elbette ki cevap veremeyeceğiz. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Arkadaşlar, Komisyon Başkanı cevap veriyor, içeriğini kendisi takdir edecek; size mi soracak içeriğini, kendisi takdir edecek.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Tabii ki. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Başkan, devam edin, buyurun, gürültüye aldırmayın.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Devam ediyorum.
Arkadaşlarımızın isimlerini burada yazamadığım için soru sahiplerini belki belirtemeyeceğim ama o şekilde cevap vermeye çalışıyorum.
"FETÖ'yle mücadele yapılıyor, evet, yapılıyor ama FETÖ'yle yapılan mücadelenin siyasi ayağı yeterince, belki de hiçbir şekilde ortaya çıkarılamadı." şeklinde soru sordular.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Niye çıkarmıyorsunuz?
İSMAİL OK (Balıkesir) - Niye çıkarmıyorsunuz? Çıkarın, araştıralım.
BAŞKAN - Sayın Ok, müsaade eder misiniz.
İSMAİL OK (Balıkesir) - Müsaade ediyorum zaten.
BAŞKAN - İyi ama böyle bir usul yok ki, herkes yerinden bağıracak, konuşacak.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - FETÖ'yle mücadele etme görevi Adalet Komisyonu Başkanına mı aittir yani ben size nasıl cevap vereyim bu konuda?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Tabii ki size de ait, sizin partinize de ait.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Eğer böyle bir şey varsa elbette ki ilgililer bu soruyu dinlemişlerdir, duyuyorlardır, bunun mücadelesi de yapılıyordur ve yapılacaktır, ben o kadar cevap verebilirim buna.
Bunun dışında mesela, bir arkadaşımız...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Pensilvanya'ya giden bir daha milletvekili oluyor sizde.
BAŞKAN - Arkadaşlar...
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - ...Adıyaman'daki barajdaki sudan bahsetti, kuraklıktan bahsetti, tarlaların sulanamayışından bahsetti, ben ne diyeceğim şimdi? (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Başkanım, siz sizi, Komisyonu alakadar edenlere cevap verin kâfi.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Siz yaptınız siz.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Sayın Başkanım, ben cevap veriyorum zaten işte. Ben buna nasıl cevap vereceğim yani mademki tarlada kuraklık var, kuraklığı giderecek adam ben miyim? Sulamayı yapacak, barajı yapacak kişi ben değilim. Bu soruya da ben cevap veremem. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Arkadaşlar...
Sayın Başkan, bir saniye.
Sayın Köylü, bir dakika...
Değerli arkadaşlar, siz Komisyon Başkanına Komisyonu alakadar etmeyen sorular sorarsanız Komisyon Başkanı da o sorulara böyle cevap verir tabii ki. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkanım, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Başkanın konuşması devam ediyor, lütfen, ben burada sükûneti sağlamaya çalışıyorum.
Sayın Köylü, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Anladım da, Başkanın konuşması devam ederken siz cevap veriyorsunuz Sayın Başkan, siz müdahale ediyorsunuz.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Ben devam ediyorum.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, Başkanın sözü devam ediyor, ben müsaade alarak araya girdim. Başkanı dinliyoruz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ben de müsaade alarak araya giriyorum, "Ben bu sorulara cevap veremem." diyor Komisyon Başkanı.
BAŞKAN - Yok, öyle bir şey yok, hayır. Komisyon Başkanının sözünü kesmeyin.
Devam edin Sayın Köylü.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Komisyon Başkanı "Ben cevap veremem." diyor efendim.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Doğru söylüyor. Cevap verebileceğim sorulara da cevap vereceğim, beni ilgilendirenlere de.
Olağanüstü Hâl Komisyonunun yavaş çalıştığından ve yeterince çabuk karar veremediğinden bahsedildi. Evet, Olağanüstü Hâl Komisyonuna çok sayıda dosya gitmiştir, çok sayıda itiraz gitmiştir, 100 binin üzerinde itiraz gitmiştir. Bunun herhâlde 20 bin kadarını -rakamları net söylemeyeceğim şimdi- sonuçlandırmışlar, bunun içinde de -bahsedildiği gibi- belki cüzi bir kısmı iade kararı olarak değerlendirilmiştir. Ha, bana sorarsanız belki bir komisyon daha kurulmalı, belki iki tane daha komisyon kurulmalı ama bu daha kısa sürede, beklenenden çok daha... Şu andaki çalışma sistemiyle giderse gerçekten çok uzun bir süre alacaktır. Daha kısa bir sürede bu komisyon kararlarının sonuçlanmasını ve insanların mağdur olmamasını temenni ediyorum; yani bu benim bir temennim, inşallah öyle olur.
YILDIRIM KAYA (Ankara) - OHAL kalktı, OHAL Komisyonu da kalmadı.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Bunun dışında, YÖK'le ilgili bir şey vardı. Yükseköğretim Kurulunun temsilcisi tabii ki orada bir görüş bildirdi bize. Yükseköğretim Kurulu da üniversitelerden... "Bu yapıyla ilgili, ilişkili, iltisaklı -her neyse- olan kişiler hakkında kendi içinde kurduğu bir birim vasıtasıyla bunların meslekten ihracına karar verilmesi gerekir." şeklinde, o imkânı tanıyan şekilde bir düzenleme var burada. Yükseköğretim Kurulundan gelen bir hocamız -YÖK Başkan Vekili, bildiğim kadarıyla- dedi ki: "Yükseköğretim Kurulu üniversiteler üzerinde bir kurum değildir, hiyerarşik bir yapı yoktur. Dolayısıyla, üniversiteler kendi içinde kurdukları disiplin soruşturmasıyla ya da başka her neyle yapacaklarsa bir karar verebilirler ama biz herhangi bir üniversitenin öğretim üyesi hakkında böyle bir karar veremeyiz, bu imkânımız yoktur." Şimdi, burada şu iki şey düşünülebilir: Birincisi, ben ona şunu söyledim: "Doğru söylüyorsun. Yani bunda bir gerçeklik payı var elbette ki. Şu andaki duruma göre bu konuda bir değerlendirme yapılsın. İlgililerle görüşün, Genel Kurulda görüşülünceye kadar -ki 23'üncü madde, bugün ona sıra gelmez zaten- bu konuda bir görüşme yapılır, belki bir değişiklik önergesi verilir ve o maddede bir değişiklik yapılabilir." Ya da şöyle de düşünülebilir: YÖK'ün nasıl çalışacağı, üniversitelerin de disiplin soruşturmalarını nasıl yapacağı ve nasıl ilgili kişileri meslekten atacağı bir kanunla düzenlenmiştir. Bu şekilde, yani burada yapılan bir kanun o kanunu bertaraf edebilir, böyle bir kanun da ortaya çıkabilir. Hani doğrudur değildir yani kabul edilir edilmez, eleştirilir, bu mümkündür ama bu da bir kanundur. Eğer bu kabul edilirse bu kanun uyarınca yapılır, o zaman YÖK'e bir görev verilmiş olur, YÖK bunun gereğini yerine getirir. Aksi takdirde YÖK Başkan Vekilinin söylediği eğer değerlendirilirse, ben burada arkadaşlara da söylüyorum, bu takdirde bir önerge hazırlanır, değerlendirilir ve YÖK yerine belki başka bir şey yapılabilir.
Yani benim orada söylediğim de buydu. Henüz zaman geçmiş değil; o bakımdan buna da ancak böyle cevap verebiliyorum.
Bir de "Akrabalarından birisinin bu yapıyla irtibatı olduğundan dolayı KPSS'de sınavı kazanan birisi mesleğe alınmıyor bundan dolayı" dediler. Onu ben de çok kabul etmiyorum yani hakikaten kendisi bu işin içine hiç bulaşmamış ise, ta uzaktaki bir akrabası; arasında irtibatı da yok, ilgisi de yok birisinin yüzünden birinin mesleğe alınmaması, herhangi bir mesleğe, memuriyete alınmaması bence de doğru değil açıkçası.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Benim şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
Teşekkür ederim.