| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 23.07.2018 |
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, 6771 sayılı Kanun'la Türkiye Cumhuriyeti Anayasası değiştirilerek sıkıyönetim uygulaması kaldırıldı. Yine, olağanüstü hâl 19 Temmuz tarihi itibarıyla ortadan kalktı. Ancak görüşülmekte olan kanun teklifinde sıkıyönetimi ve olağanüstü hâli aratmayacak düzenlemeler mevcuttur. Bu kanun teklifinin genel gerekçesinde olağanüstü hâlin terör nedeniyle olağanlaştırıldığı, bir kısım maddeleriyle kalıcı hâle getirildiği, bir kısım maddeleriyle üç yıl süreyle uzatıldığı açık olarak görülmektedir değerli arkadaşlar.
Terörle etkin ve kalıcı mücadeleyi elbette destekliyoruz ancak bu düzenleme, hukuk devleti yerine otoriter devlet düzeni öngörmektedir. Demokrasiyi, hukuk devletini, adaleti, insan haklarını ve özgürlükleri yok ederek darbeleri de önleyemezsiniz, terörü de bitiremezsiniz. Oysa bize daha çok demokrasi, daha çok hukuk, daha çok insan hakları gerekmektedir. Hepimiz biliyoruz ki OHAL döneminde binlerce kişi mağdur edildi, masumiyet karinesi yok sayılarak insanlar gözaltına alındı, tutuklandı ya da işten çıkartıldı. Anlaşılıyor ki bu kanun teklifiyle haksız gözaltılar, haksız tutuklamalar ve haksız işten çıkarmalar devam edecektir. Suçlular elbette cezalandırılacaktır ancak devlet vatandaşını potansiyel bir suçlu olarak göremez değerli arkadaşlarım.
Bu teklif edilen düzenleme hem kişilerin hak ve özgürlüklerini hem adil yargılama ve savunma hakkını yok etmektedir. Kanun teklifinde öngörülen birçok madde demokrasiye, hukuk devletine, insan hak ve özgürlüklerine, Anayasa'ya, yasalarımıza, evrensel hukuk ilkelerine ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
Değerli arkadaşlarım, çok açık olan birkaç tane aykırılıktan söz etmek istiyorum. Gözaltı sürelerinin uzatılıyor olması, Anayasa'mızın 19'uncu maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Ben uzunca bir süre cumhuriyet savcılığı yapma fırsatı bulmuş ve Anayasa'nın bu 19'uncu maddesini uygulamış... 2001 yılında yapılan değişikliklerle Anayasa'mıza girmiş olan gözaltı sürelerinin uzatılmasının imkânı yoktur. Kırk sekiz saat ve toplu suçlarda dört günü asla uzatamazsınız. Onun tek istisnası: Olağanüstü hâl ve savaş hâlinde uzatabilirsiniz. Değerli arkadaşlarım, oradaki "Hâkim kararı olmadan kişi hürriyetinden yoksun kılınamaz." ibaresi farklı yorumlanmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RAFET ZEYBEK (Devamla) - Onun uygulamadaki şekli şudur: Toplu suçlarda dört gün sonunda kişiler hâkim önüne çıkarılır, eğer hâkim tutuklama kararı verirse hürriyetinden yoksun kılınır, hâkim kararıyla yoksun kılınır. Eğer serbest bırakılırsa tekrar gözaltına alınmaz. O cümlenin anlamı budur.
Anayasa'nın 19'uncu maddesinin beşinci fıkrasının...
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Zeybek.
RAFET ZEYBEK (Devamla) - Bir dakika...
...son cümlesinde: "Bu süreler olağanüstü hâl ve savaş hâllerinde uzatılabilir." demesinden, başka hiçbir şartta uzatılamayacak anlamı çıkar değerli arkadaşlarım. Ben umuyorum ki bu yasa teklifi bu hâliyle Genel Kurulda kabul görmez.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)