GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:9
Tarih:24.07.2018

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 8'inci maddesi üzerinde konuşmak için söz almış bulunuyorum.

Bu maddeyle, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 6'ncı maddesinde düzenlemeye gidilmiş, toplantı ve yürüyüş hakkı vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmayacak şartıyla sınırlandırılmak istenmiştir. Bu düzenlemeyle, anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının keyfî bir şekilde sınırlandırılmasına, hatta engellenmesine yol açacak bir hüküm konulmuştur. Daha önce, partimiz Cumhuriyet Halk Partisinin başvurusuyla Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen "vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak" kuralının âdeta arkasından dolanılmıştır.

Öncelikle, bir: "Yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmamak" ifadesinin sınırı nedir? Kriterini kim belirlemektedir? Burada aşırılık, yasakçı zihniyetin yani AKP zihniyetinin sınırlarıyla belirlenecekse "İki kişi yan yana yürüyemez." demektir. Mesela, vali, kamu otoritesi, kendisini vatandaş yerine koyup "Günlük yaşamım aşırı etkilendi." diyerek yasak koyabilecek midir?

Bir de önümüze getirilen teklif 25 maddeden oluşup 15 yasayı değiştirmektedir. Bu 15 yasanın en önemli maddelerinden biri -daha önce yapmış olduğum konuşmada da söylediğim gibi- 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci maddesine eklenen bir paragraftı. Burada, on beş günü geçmemek üzere, ildeki belirli yerlere giriş çıkışı kamu düzeni veya kamu güvenliğini bozulabileceği şüphesi bulunan kişiler için yasaklanabiliyordu, valiler belli yerde ve saatlerde kişilerin dolaşmalarını ve toplanmalarını yasaklayabilecekti.

Şimdi şöyle bakalım olaya, AKP sözcüleri diyor ki: "Bu maddede biz demokratik bir hakkı genişlettik, toplantı ve yürüyüş hakkını genişlettik." Valilere koyduğunuz bu maddeyle ise tam anlamıyla ortadan kaldırdınız. İki madde arasında büyük bir çelişki var, bu çelişkiyi komisyonda da Genel Kurulda da açıklayacak hiçbir açıklamanız olmadı. Bu nedenle, toplantı ve gösterinin, protestonun amacı ses duyurmak olduğuna göre, bu teklifle siz bu amacın tersi bir uygulama getirip zaten OHAL döneminde seslerini kısmaya çalıştığınız muhalefetin sesini tamamen kısmak istiyorsunuz. Bu zamana kadar keyfî uygulamalarla yurttaşların en temel haklarından biri olan toplanma hakkını, bir de vatandaşları alet ederek hepten yok etmek istiyorsunuz.

Kanunlar genel, anlaşılabilir ve açık olmalıdır. Bu düzenleme asla hukuki ölçülülüğe sahip değildir, anlaşılır ve açık değildir; tek anlaşılan, keyfî, yasakçı zihniyetin devamı olduğudur. Bu düzenleme, Anayasa'mızın "Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması" başlıklı 13'üncü maddesine, "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" başlıklı 26'ncı maddesine, "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36'ncı maddesine aykırıdır; ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarıyla da çelişmektedir.

2017 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını ihlal etmekten Türkiye'yi 9 kere mahkûm etmiştir. Bu maddenin kabul edilmesi demek daha çok mahkûmiyet kararı alınacak demektir. Türkiye AİHM'de tazminata mahkûm edilince tazminat miktarı hazineden yani hepimizden çıkacaktır, bunun göz ardı edilmemesi gerekir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, demokratik toplumun sağlam temeller üzerine oturtulması için ön koşul niteliğine ve öneme sahiptir. Siyasi iktidarın ve iktidar dışındaki tüm siyasi grupların hareketlerine ve politikalarına yön verebilme olanağı sağlar. Bu olanak demokratik ve çoğulcu toplumların inşasında ve sürekliliğinde önemli rol oynar. Sanırım, siyasi iktidar tam da buradan korku duymaktadır. O nedenle kendinden olmayana söz hakkı vermemek için elinden geleni yapmaktadır. Bizler, sizin içini boşaltmaya çalışmanıza rağmen, direndiğimiz yüce Meclisin çatısı altında demokrasi, adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz ve devam etmekteyiz.

Genel Kurula saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.