GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:9
Tarih:24.07.2018

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Komisyon hiçbir talebimize, hiçbir muhalefetin hiçbir önerisine katılmıyor; Adalet Komisyonunda da katılmadı, Genel Kurulda da katılmadı. Biz, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü, Anayasa'yı öne çıkarıyoruz, Anayasa'ya aykırılık nedenlerini ortaya koyuyoruz ve burada tarihe not düşüyoruz. Burada bulunan tüm milletvekillerine, tüm milletvekilleri dışında, siyasetin içinden gelmeyen, siyasetçi olan ama hukukçu olan arkadaşlara da önümüzdeki yıllarda, önümüzdeki gelecekte tarihe düştüğümüz bu notunu da hatırlatacağız. Bunu mutlaka hatırlatacağız arkadaşlar.

Teklifin 375 sayılı KHK'ye geçici 35'inci madde ekleyen bu düzenlemesi, çok önemli bir düzenleme. Bu düzenleme, devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmalar ile disiplin soruşturmalarında iltisak gerekçesi dâhil olmak üzere kişilerin görevden uzaklaştırılmaları, ihracı, rütbelerinin geri alınması, unvanlarının kullanılmaması gibi pek çok düzenlemeyi içeriyor. "OHAL, meslekten çıkarmalarla ilgili olarak üç yıl devam edecektir." diye bir hüküm koyuyor. Çalışma güvenliği ortadan kalkıyor. En önemlisi, hâkimlik teminatı olan 139'uncu madde yok sayılıyor. Bu maddeyle iki yılda çıkarılan 36 kanun hükmünde kararnamenin özeti ortaya konuyor, ihraçlara yasal kılıf getiriliyor, teklifte genel tanımlarla "...Millî Güvenlik Kurulunca, devletin millî güvenliğine karşı faaliyetlerde bulunduğu karar verilen yapı, oluşum ve gruplara üye olanlar..." denilerek hukuka aykırı, keyfî düzenlemeler yapılıyor ve bu suretle hukuki işlemler ortaya konuyor ve bu işlemlerle birlikte Anayasa'nın birçok maddesi ihlal ediliyor.

Bakınız, bu süreçte 125 bin kişi ihraç edildi, bu süreçte birçok vatandaşımızın hakları hukukları ihlal edildi. Bir hukukçu olarak üzülerek söylemek istiyorum ki, bu maddenin Genel Kurula dahi getirilmesi, Anayasa'yı yok saymak anlamına geliyor. Maddenin ilk cümlesini okumak istiyorum: "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen..." "iltisakı ya da bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen..." deniyor. Kim değerlendiriyor, kim iltisakı değerlendirecek, irtibatı olduğunu değerlendirecek? Erkler bütünlüğü, erkler ayrımı tamamen reddediliyor. Yürütmeye büyük yetki veriliyor ve en önemlisi, iki örnek vereceğim size: "Hâkim, savcılar hakkında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir." deniyor. Anayasa açık. Bir hukukçu olarak söylemek istiyorum: Anayasa'nın 139'uncu maddesi "Hâkimlik ve savcılık teminatı" diyor. "Hâkimler ve savcılar azlolunamaz..." ve "...kendileri istemedikçe..." diye devam ediyor. Bu açık ve net Anayasa hükmüne aykırı bir madde getirmek, hukuk devletine uygun mudur, bunu hep beraber düşünmemiz gerekiyor.

Sonra madde devam ediyor, YÖK'le ilgili düzenlemeler var, askerlerle ilgili düzenlemeler var. İlginçtir, "Bu kişiler kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz." maddesi var yani yargı yolu kapatılıyor. Anayasa'nın 125'inci maddesinin gereği, idarenin her türlü işlemlerine karşı yargı yolları kapatılıyor.

Daha neler oluyor? Anayasa'nın 9'uncu maddesi: Yargı yetkisi idareye veriliyor. Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü maddesi, 11'inci madde yine ihlal ediliyor. Anayasa'nın 13 ve 15'inci maddesi, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ve sınırlandırılması yok ediliyor. 36'ncı madde, "Hak arama hürriyeti" denilen en önemli madde ihlal ediliyor. 38/4, bizim hukukçular tarafından her zaman öne sürdüğümüz masumiyet ilkesi tamamen ihlal ediliyor. 40 son, tazminatı kaldırıyor. Ve Anayasa'nın bilumum maddeleri burada ihlal ediliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Arkadaşlar, şunu söylemek istiyorum: Burada bu maddeye "evet" demeniz, hukuk devletinin olmadığını tescil etmeniz anlamına geliyor.

Teşekkür ediyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.