GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Diğer Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:10
Tarih:25.07.2018

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle, sağlıkla ilgili olan sorulara cevap vermek istiyorum: Bu teklifte geçen ibare "uluslararası sağlık hizmetleri"dir, "sağlık turizmi" ifadesiyse kamuoyunun bulduğu bir ifadedir. Bildiğiniz gibi, alanında çok iyi, dünya çapında tanınan hekimlerimiz var. Bu hekimlerimize yabancı ülkelerden hastalar gelebilecek, tedavi olabilecek ve bu tedavi kapsamında elde edilen gelirin yarısına kadar yakını da ilgili hekime aktarılacaktır. Bu sistemin benzerinin diğer ülkelerde, Katar, Hindistan ve diğer ülkelerde de uygulandığını görüyoruz. Burada altyapısını oluşturuyoruz.

Türkiye'de baktığımızda, sadece 2017 yılında 400 bin yabancı hastanın Türkiye'de gelip tedavi olduğunu görüyoruz. Uluslararası sağlık hizmetleri hakikaten çok büyük bir alan. Buradan, bu pastadan Türkiye'nin de büyük ölçüde pay alması adına bu önemli düzenlemeler hayata geçirilmekte. 2008 yılında 74 bin, 2009'da 92 bin, 2010'da 110 bin, 2012'de 262 bin, 2013'te 409 bin, 2014'te 496 bine çıkan ama sonrasında, işte, 15 Temmuz ve onun etkileriyle 350 binlere kadar inen ama tekrar 2017 yılında 413 bine çıkan bir rakam görüyoruz, hasta sayısı. Bu önümüzdeki süreçte bu sayı çok daha ilerleyecektir ve artacaktır.

Ayrıca, "USHAŞ ne getirecek?" Uluslararası sağlık hizmetleri alanında, işte, Türkiye'de sunulan hizmetlerin tanıtımını yapmak, kamu ve özel sektörün sağlık hizmetlerine yönelik faaliyetlerinin desteklenmesi, koordine edilmesi, uluslararası sağlık hizmetlerine ilişkin stratejilerin ve hizmet standartlarının ve akreditasyon kriterlerinin belirlenmesi noktasında önemli bir görev üstlenmiş olacak.

Ayrıca, ticarileşip ticarileşmediğine ilişkin bir soru geldi. Bunu kabul edebilmek mümkün değil. AK PARTİ iktidarlarıyla beraber, sağlıkta dönüşüm neticesinde, sağlık alanında Türkiye'nin dünyanın en ileri ülkelerinden biri hâline geldiği açıktır. Bu, en basit ifadeyle, 500 bin civarında olan sağlık çalışanına, AK PARTİ iktidarları döneminde bir 500 bin daha ilave edilerek bu sayı 1 milyona kadar taşınmıştır ama sadece yenilenen hastaneler, nitelikli yataklar değil, sağlık hizmetleri konusunda da çok ciddi ilerlemeler sağlandı.

Ufak tefek örnekler vereceğim. İşte, yoğun bakım yatak sayısı sadece 870'ti bütün Türkiye'de, bugün 16 bine çıktı. Yani ticari kaygısı olan bir hükûmetin, bir yapının ya da Sağlık Bakanlığının bu yönde bir düzenleme yapması mümkün değil. 18 adet MR vardı, bugün 323. Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan bütçe 3,5 kat artırılmış vaziyette. 112 acil yardım ambulansı sayısı 618'den bugün 5 bine kadar yükselmiş vaziyette. Hastane sayısı 774 iken bugün 865 ancak yatak sayısına baktığınızda ve nitelikli yatak sayısına baktığınızda, gelişmenin hakikaten son derece önemli olduğunu görüyoruz. 122 bine çıkan bir yatak sayısı var ama 12 bin olan nitelikli yatak sayısının çok daha yukarılara taşındığını görüyoruz. Özel sektörde yatak sayısı da 12 binden 43 binlere geldi, böyle baktığımızda bizim hükûmetlerimizin sağlık sektörüne vermiş olduğu önem ortada.

Sayın Özdemir, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yurt dışındaki durumlarını sordu. Tabii ki buradaki usul ve esaslar Millî Savunma Bakanlığımız tarafından belirlenecektir, teklifte de o şekilde ve bu öğrencilerimizin de durumlarına uygun olarak bu yirmi bir günlük temel askerlik hizmetini yapmalarına imkân verecek şekilde bu düzenlemeler yapılacak ve hiçbir şekilde kendileri mağdur edilmeyeceklerdir.

Onun dışında "Bedelli askerlikte yaş neye göre belirlendi?" deniyor. Bu konu, teklif hazırlanırken ve Komisyon aşamasında da Millî Savunma Bakanlığıyla görüşülerek tamamen Millî Savunma Bakanlığının ihtiyaçları doğrultusunda planlanmıştır.

Burada şunu ifade etmek istiyorum: Az önceki soru kısmında vakit kalmadığı için cevaplayamadım ve konuşmalarda da ifade edildi. Bu bahis işiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanınca oranların belirleneceğini ifade ettiler. Bu, tamamen yanlış bir ifadedir. Cumhurbaşkanı, oranları belirlemeyecek. Cumhurbaşkanlığı tarafından belirlenecek tek husus, Spor Toto Teşkilat Başkanlığına KDV iadesinin ne şekilde yapılacağına ve özel hesabının ne şekilde kullanılacağına ilişkin usul ve esaslardır. Teklifin 16'ncı maddesinde de Cumhurbaşkanınca oranların belirleneceğine ilişkin hiçbir ibare bulunmamaktadır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hükümleri kim yürütüyor?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bu maddeyle Cumhurbaşkanlığımıza sadece 15'inci maddede belirtilen usul ve esaslar belirlenene kadar ikramiye dağıtım oranlarında bir karışıklık olmaması için eski usulde devam etmesine imkân verecek ve karışıklıkların engellenmesine ilişkin yapılan bir düzenleme var. Dolayısıyla da Cumhurbaşkanlığının şans oyunlarının düzenlenmesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Oranların yüzde 83'e yükseltilmesi de dâhil olmak üzere bahis oyunlarındaki tüm düzenleme ve denetleme yetkisi münhasıran Spor Toto Teşkilat Başkanlığına aittir. Bunun böyle olduğunu bile bile, çok net olarak bile bile, konuyu bağlamından saptırarak sanki Cumhurbaşkanı bu bahis oranlarını belirleyecekmiş gibi bir ifadeyle milleti yanıltma yönünde bir gayret sarf etmeyi ben sadece hakikaten üzülerek izliyorum. Hele hele Sayın Paylan gibi son derece tecrübeli bir milletvekilinin, Plan ve Bütçe Komisyonu üyesinin ısrarla bu işin üzerinde bu şekilde durması milleti yanıltma gayretinden başka hiçbir şey değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Başkan.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sataştığımı düşünüyorsanız sataştım ama doğru olduğu için bunu sataşma kabul etmemeniz lazım.

Teşekkür ediyorum.