| Konu: | Askerlik Kanunu ile Diğer Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 25.07.2018 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüştüğümüz Yasa Teklifi'nin 9'uncu maddesiyle 8/6/1994 tarihli bir yasaya ek bir madde geliyor, o da Kanal İstanbul ve benzeri su yollarının bu yasaya dâhil edilmesiyle ilgili bir madde.
Yasa 1994 yılında çıkmış. 1994 yılı Türkiye'de 5 Nisan ekonomik kararlarından hemen sonra yap-işlet-devret modeliyle birtakım yabancı yatırımların yapılmasıyla ilgili ilk kanuni düzenlemenin geldiği tarih olarak gözüküyor, ondan sonra da zaten IMF'nin Türkiye'ye geldiği dönemleri çok net hatırlıyoruz.
Şimdi, üzerinde konuştuğumuz konu Kanal İstanbul Projesi. Kanal İstanbul Projesi'yle ilgili benden önce çok sayıda milletvekilimiz bu projeye ilişkin teknik, ekolojik, çevresel değerlerle ilgili bilgi verdi. Şimdi isterseniz Kanal İstanbul Projesi'nin Küçükçekmece Gölü'nden başlayarak Şahintepe'den Sazlıdere Baraj Gölü'nü de içine katacak biçimiyle Durusu'dan, yeni yapılmış olan üçüncü havalimanından Karadeniz'e bağlanan bölgeyle ilgili temel yanlışlığı aktarmamız gerekiyor. Bu kanalla birlikte artık İstanbul iki yarımadadan değil iki yarımada ve ortasında bir büyük adadan oluşuyor. İstanbul'un sorunlarının başında gelen en önemli problem ulaştırma problemidir. Ulaştırma probleminin de birinci sorunu İstanbul'un Anadolu Yakası'nın Avrupa Yakası'yla bağlantısının gerek lastik tekerlekli araçlar gerekse yaya ulaşımının sağlanması konusundaki problemdir. Şimdi biz İstanbul'un iki yakasını bir araya getirmekte milyarlarca dolarlık projelerle sorunu çözmeye çalışırken, İstanbul'un tam da ortasında yeni bir ada oluşturuyoruz ve bunu biz Trakya'yla bağlamak için de raylı sistemler, lastik tekerlekli araçlar için yol, yayalar için yeni ulaşım yolları, bu bölgede yaşayan canlıların ekolojik sistem içindeki yer hareketlerini sürdürebilmesi için de birtakım köprüler yapacağız. Ama, bence, bu projenin arkasında yatan temel nokta, Karadeniz'den Marmara'ya, Marmara'dan Karadeniz'e geçecek olan deniz araçlarının taşıt meselesi değildir, taşıma meselesi değildir.
Bakın değerli milletvekilleri, bu projeyle birlikte Küçükçekmece Gölü bir halice dönüştürülecek ve Küçükçekmece ile Başakşehir'in içinde bulunan Sazlıdere su toplama havzası ve İstanbul'un önemli su alanlarından bir tanesi birleştirilerek bir büyük Haliç'e dönüştürülecektir. Ondan sonrası ise, herhangi bir biçimiyle bu kanalın yapılma ihtimali yoktur. Peki, o zaman, bugün Maliye Bakanı dün faizlerin artmaması dolayısıyla kamuda tasarrufların artırılmasıyla ilgili bir düzenlemeye gidileceğini söyledi. O hâlde, biz, neden bu büyüklükteki bir yatırımı, hem de devletin tasarruf edeceği bir dönemde gündeme getiriyoruz? Değerli arkadaşlar, bunun bir tek nedeni var: İstanbul'un Avrupa yakası'nda 1 milyonun üzerinde nüfus barındıracak yeni konut ve ticaret alanlarının yerleşime açılmasıdır. Burada çok saygıdeğer büyükşehir belediye başkanları var. Onlar da artık şunun farkındalar ki, artık bu ülkede yerel yönetimlerin kendi kentleriyle ilgili plan yapma yetkileri kalmamıştır, kendi kentlerinin geleceğiyle ilgili de büyük ölçekli plan yapma yetkileri kalmamıştır. Belediye başkanı olduklarında doğruları söyleyenler, Çevre ve Şehircilik Bakanı oldukları zaman, yıllarca savundukları fikirleri bir kalemde unutur hâle gelmişlerdir.
Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisinden bir teklif geçiyor. Bu teklifin arkasından, İstanbul'un -ki İstanbul'daki tarım alanları azımsanmayacak derecede çoktur, 780 bin dekarın üzerinde tarım alanı vardır- su havzaları -yani Durusu ve Sazlıdere... Sazlıdere de ortadan kalkıyor, Durusu- Terkos Gölü'nü besleyen havzaların önemli miktardaki su toplama alanları da risk altına giriyor.
Bütün bu değerlendirmeler sonucunda şunu söyleyebiliriz: Siz gerçekten 200 binden fazla satılamayan konutu bulunan bu kentte yeni konut ve ticaret alanları oluşturmak için bir plan getiriyorsunuz. Bu planla kente ihanet ediyorsunuz.
Hepinize saygılar sunuyorum.(CHP sıralarından alkışlar)