GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Diğer Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:10
Tarih:25.07.2018

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Söz konusu olan kanunla ilgili ben de görüşlerimizi arz edeceğim.

Türkiye'de 142 bin hekim vardır. Ülkemizde bin kişiye düşen hekim sayısı OECD ülkelerinde düşen hekim sayısının yarısı kadardır. Sağlık ve yardımcı sağlık personelinin ülkemizdeki sayısı ise 410 binden fazladır. Ülkemizin sağlık hizmeti verileri Batı'yla boy ölçüşür niteliktedir. Buna karşılık, sağlık personelinin aldığı ücret ve gördükleri muamele ortadadır. Bu fedakâr meslek grubunun özlük haklarında acil düzenleme yapılması gereği ortadadır. Bir yıl çalışma için altmış gün fiilî yıpranma süresi hem kısadır hem de yasanın çıktığı tarihten sonra geçerli olduğu için bu, daha önce çalışanlara bir haksızlıktır. Bu sürenin benzer meslek gruplarında olduğu gibi doksan gün olması daha yerindedir. Ayrıca, altmış günlük fiilî yıpranma hizmetinin hayattaki emekli, çalışan, resmî, özel tüm hekimleri kapsaması gerekir. Diğer sağlık personeli için öngörülen 3600 ek gösterge ise derhâl verilmelidir.

Emekli hekimlerin durumlarının iyileştirilmesi geç kalınmış bir hizmettir. Ek bir iş yapan emekli hekimin ücretinin kesilmesi emekli hekimlerin istihdamına engel olacaktır. Örneğin, ülkemizde 50 bin kadar hekime ihtiyaç duyulan iş yeri hekimliğinde eğer ki bu hekimlerin aldıkları emekli ücretleri kesilecek olursa iş yerlerinde çalışmayacaktır, iş yeri hekimliği açığı daha da büyüyecek ve dev gibi bir sorun olarak karşımızda durmaya devam edecektir.

Tabip olmayan ancak tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan, ayrıca sağlık eğitimi de verebilen klinik biyokimya, klinik mikrobiyoloji ve klinik patoloji uzmanlarının bu iyileştirmeden muaf tutulması hukuka uygunsuzluktur. Eşit hizmete eşit ücret uygulanmamaktadır.

2002 yılından sonra tırmanmaya başlayan, sağlık personeline şiddet uygulaması ülkemizi üçüncü dünya ülkelerinin de gerisine itmiştir. Sorun o kadar büyümüştür ki Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod uygulaması getirmeye mecbur kalmıştır.

Türk Tabipleri Birliğinin verilerine göre 2012-2017 yılları arasında sağlık personeline 12.689 fiziksel, 30.513 sözel şiddet uygulanmıştır. Bunların 27.352'si hekime, 19.029'u hekim dışı personele uygulanmıştır.

Sağlık personeli ücretle ilgili değil, başka yasal tedbirlere de ihtiyaç duymaktadır. Ülkemizde fedakârca çalışan meslek gruplarından birisi olan sağlık personelinin tüm ihtiyaçlarına hükûmetlerin ve Meclisimizin eğilmesi ve bunların sorunlarının kısa sürede giderilmesi gerekmektedir. Beyaz Kod uygulaması dahi sağlık personeline şiddet uygulamaktan kurtaramamıştır. Sağlık personeli neredeyse yanında bir güvenlik görevlisiyle, bir çelik yelekle, başında miğferle dolaşacak hâle gelmiştir.

Toplumun sahip olduğu, topluma aşılanan disosyal yapı bu tür olayları başka insanlar tarafından alkışlanır hâle getirmiştir. Sağlık Bakanlığı, sağlık personelini şiddetten koruyacak ve onların hak ettikleri, layık oldukları yere gelmelerini sağlayacak tedbirleri derhâl almalıdır. Bu, yalnız sağlık personeline değil, Türk milletine de hükûmetlerin ve ülkemizin bir borcudur.

Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)