| Konu: | 27'nci Dönem İkinci Yasama Yılının milletimiz, ülkemiz ve gönül coğrafyamızda yaşayan bütün kardeşlerimiz için hayırlı olmasını dilediğine ilişkin konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 1 |
| Tarih: | 01.10.2018 |
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, millî iradenin temsilcileri olan bizler, bu yüce çatı altında yeni yasama dönemine başlamış bulunuyoruz. Yeni yasama dönemimizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yeni yasama yılında yapacağımız çalışmaların, alacağımız kararların, çıkaracağımız kanunların milletimiz, ülkemiz ve gönül coğrafyamızda yaşayan bütün kardeşlerimiz için hayırlı olmasını Mevla'mdan niyaz ediyorum.
24 Haziran seçimlerinin ardından iradesi yenilenen Türkiye Büyük Millet Meclisinin doksan sekiz yıl önceki kararlılıkla, heyecanla, inançla ve idealle çalışacağına yürekten inanıyorum. Necip milletimizin birliğinin, kardeşliğinin, dayanışmasının somut bir ifadesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi her zaman çare kapısı olmuştur. Meclisimizde milletin fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür vekilleri görev yapmaktadır. Demokrasinin kalbinin attığı bu çatı altında bütün meseleler konuşulacaktır. Burada sadece sorunlar değil, aynı zamanda, çözüm yolları da konuşulacaktır.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Meşrutiyet'ten günümüze kadar 142 yıllık bir geleneğe sahiptir. İstiklal Savaşı'nı bizatihi yöneterek gazilik unvanı alan yüce Meclis, aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti'nin de kurucusudur. 20'nci yüzyılın ilk çeyreği, Türk milletinin en zorlu yılları olmuştur. Ecdadımız, büyük bir alev deryasını andıran o yıllarda, 1912 yılından 1922 yılına kadar on yıl boyunca ayakta kalma mücadelesi vermiştir. Ecdadımız hiçbir zaman yorgunluğu, yokluğu bahane etmemiştir. İşgal ve istila girişimine karşı bütün dünyaya kafa tutup Türk milletini yeniden tarihin öznesi yapmıştır. Kahraman Meclisimiz, İstiklal Savaşı'mızın en zor günlerinde yerinde, isabetli kararlar almıştır. Polatlı'dan atılan top güllelerinin sesi Ankara'da yankılanırken bu Meclis, milletin istiklalini, istikbalini konuşuyordu. Merhum Mehmet Akif "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak/ Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak" dizeleriyle başlayan İstiklal Marşı'mızı yazdığında bu yüce Meclisin üyesiydi.
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." şiarından hiçbir şekilde uzaklaşmayan Türkiye Büyük Millet Meclisi, zaman zaman darbe, darbe girişimi, muhtıra gibi saldırılara maruz kalmıştır. Meclisi hedef alan, millî iradeyi gasbeden bu saldırıların en alçağı 15 Temmuzda olmuştur. Ülkeyi kaosa sürükleyen, vatanımızı işgal ettirmek isteyen FETÖ'cü hainler o gün akşam saatlerinde tanklar, helikopterler, uçaklar ve ağır silahlarla harekete geçtiler. Devletimizin kurumlarına sinsice sızan bu hainlerin saldırıları karşısında Gazi Meclisimiz o gece dimdik ayakta durmuştur. Üzerinden süpersonik patlamalar çıkararak geçen uçaklar attıkları bombalarla aziz milletimizin temsilcilerini hedef alırken, Genel Kurulda bulunan milletvekillerimiz büyük bir feraset ve cesaretle aziz milletin egemenliğinin sesini o gece yükseltmişlerdir. O gece devletimiz tek vücut olmuş, darbeye karşı koymuştur.
Aziz milletimiz başta olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Hükûmetimiz, vatanını, milletini, bayrağını seven herkes ülkemize ve istiklaline sahip çıkmıştır. O gece hainlerin sıktıkları kurşunlarla 251 kardeşimiz şehit olmuştur, binlerce kardeşimiz yaralanmıştır, gazi olmuştur. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. Gazi kardeşlerimize de hayırlı, uzun ömürler niyaz ediyorum.
Sayın milletvekilleri, Meclisimiz, devletimizin ve milletimizin en zor yıllarında vazife yapmış olmanın inanç ve güveniyle demokrasimize sahip çıkmaya devam edecektir. Bizler gücümüzü milletten alıyoruz. Milletimize, devletimize, demokrasimize yönelen her saldırı, bundan sonra da karşısında bu yüce Meclisi bulacaktır. Çünkü bizler devletimizin varlığı, bağımsızlığı, milletin bölünmez bütünlüğü için çalışacağımıza bu çatı altında namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Zaman zaman tartışırız, uzlaşamadığımız konular da mutlaka olacaktır, esas olan, müzakere edip görüşleri ortaya koymak ve sonunda doğruyu bulmaktır; bunlar çoğulcu demokrasinin gereğidir. Ancak millî meselelerimizde asla ihtilafa düşemeyiz.
En son kur üzerinden ülkemiz ekonomisine yöneltilen dış kaynaklı saldırıda bu Gazi Meclis bir kez daha millî duruşunu ortaya koymuştur. Karar alana kadar her şeyi konuşuruz, farklı fikirleri müzakere edelim ancak karar aldıktan sonra bir bileğe bağlı parmaklar gibi tek yumruk olalım. İnşallah, üstte gök çökmedikçe, altta yer yarılmadıkça hürriyetimizin, bağımsızlığımızın sembolü al bayrağımız göklerde dalgalanmaya devam edecek, aziz Türk milleti hep payidar olacaktır. (AK PARTİ, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, aziz milletimiz bu çatı altında yaptığımız faaliyetleri büyük bir dikkatle takip etmektedir. Burada yapacağımız çalışmalar Türkiye'nin istikbalini temin edecek öneme sahiptir. Güçlünün hukukunun üstünlüğünün gittikçe yaygınlaştığı eşitsiz bir dünya düzeni görüyoruz. Türkiye, bu düzene itiraz edip mazlumların, masumların haklarını savunmaya devam ediyor çünkü biz, dünyaya söylenecek sözü olan bir milletin evlatlarıyız. Bizler burada çalışırken sınırlarımız içinde ve dışında umudunu bizlere bağlamış gönül coğrafyamızın milyonlarca insanını göz ardı edemeyiz.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi, istiklalimizi temin etmek için çalışmalara başladığı günden itibaren çok dinamik bir çalışma yöntemi benimsemiştir. Birinci Dönem, 23 Nisan 1920'de başlamış, 27 Mayıs 1960 darbesinin yaptırıldığı tarihe kadar on bir ayrı dönemde çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Silahlı Kuvvetler içindeki bir yapılanma tarafından gerçekleştirilen 27 Mayıs 1960 darbesiyle çalışmalar kesintiye uğramıştır. 15 Ekim 1961'de yapılan seçimlerin ardından Meclis çalışmaları yeniden başlamış ancak bu tarihten itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi, "Millet Meclisi" adını alarak çalışmalarını sürdürmüştür. Millet Meclisi, 25 Ekim 1961'de başlayan çalışmalarını aralıksız 12 Eylül 1980'e kadar devam ettirmiştir. Bu dönemde Millet Meclisiyle Cumhuriyet Senatosu aynı binada çalışmış, bazı birleşimleri de birlikte yapmıştır. 6 Kasım 1983 yılında yapılan seçimlerle yeniden teşekkül eden Türkiye Büyük Millet Meclisi zaman zaman müdahale girişimleri olsa da bugüne kadar görevini kesintisiz sürdürmüştür.
23 Nisan 1920 tarihinden bugüne kadar doksan sekiz yılda geçen sürede Genel Kurulumuz tam 10.986 birleşim gerçekleştirmiştir. Aynı sürede ihtisas komisyonları yasama görevlerini, araştırma soruşturma komisyonlarımız denetim görevlerini, uluslararası komisyonlarımız da dostluk gruplarımızla birlikte parlamenter demokrasi ve temsil görevini yerine getirmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinin hazırladığı ilk Anayasa, 1921 Anayasası'dır, daha sonra 1924, 1961, 1982 Anayasaları hazırlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu Anayasalarda zaman zaman değişiklik yapma ihtiyacı olmuştur. 1982 Anayasası'nda yapılan son ve köklü değişiklik, 16 Nisan 2017'de halkın onayına sunulmuş ve kabul edilmiştir. Anayasa'mızın değiştirilen hükümlerini yürürlüğe koymak ve millî iradeyi yenilemek amacıyla 24 Haziranda yapılan seçimlerle Türkiye yeni bir sisteme geçmiştir. Yeni sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemidir. Yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yeni sistemin ilk milletvekilleri de bizler olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde sistemin ruhuna uygun olarak yasama, denetim odaklı çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Yeni dönemde yasama ve yürütme organlarının uyumlu çalışması, içeride ve dışarıda karşılaşacağımız sıkıntıların çözümünü kolaylaştırmada bize yardımcı olacaktır. İbn-i Haldun'un dediği gibi, "Coğrafya, kaderdir." Biz de zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Zaman zaman jeopolitik, jeostratejik kaynaklı sorunlarla karşılaşıyor ve yüzleşmek mecburiyetinde bulunuyoruz.
Son zamanlarda ekonomimizde ağırlıklı olarak küresel kaynaklı bazı sıkıntıların yaşandığını biliyoruz. Ülkemiz, benzeri sıkıntılarla geçmişte de karşılaşmış ve başarıyla üstesinden gelmeyi bilmiştir. Bu sefer de millî dayanışmayla kısa sürede bu ve benzer sorunların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Yüce Meclisimiz de bu konuda üzerine düşen görevi en iyi şekilde ifa edecek, milletimizin hak ve menfaatleri doğrultusunda yürütmenin ihtiyaç duyduğu konularda desteğini sürdürecektir.
Bu arada, aziz milletimizin seçilmiş milletvekilleri olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etme görevimizi de sürdüreceğiz. Türkiye'nin çıkarlarını korumak, görüşlerini anlatmak için uluslararası her platformu en etkin şekilde değerlendireceğiz. Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar nezdinde ülkemizin itibarını korumak, bizlerin asli görevleri arasında olacaktır. Bu çerçevede, 8-11 Ekimde Antalya'da önemli bir toplantıya ev sahipliği yapıyoruz. Başkanlığını üstlendiğimiz bu toplantıda, Avrasya ülkelerinin parlamento başkanları ile bölgesel ve uluslararası kuruluşların katıldığı önemli bu çok taraflı toplantıda bölge sorunlarını, küresel sorunları ele alacağız. 26 meclis başkanı meclis başkan yardımcıları ve diğerleri olmak üzere 40'tan fazla ülke, 600 civarında katılımcı bu toplantıda olacaktır.
Değerli milletvekilleri, millî iradenin en yüksek düzeyde temsil edildiği bu yasama Meclisinde milletvekili sayımız 600 olmuştur; 4 arkadaşımızın icrada görev alması dolayısıyla ayrılması sonucu bu sayı 596'ya inmiş, 104 kadın milletvekili bu yasama Meclisinde görev almıştır. Bu, şu anlama gelmektedir: 27'nci Dönem yasama Meclisinde kadın temsili, kadın milletvekillerimizin oranı yüzde 25 artmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Gelecekte Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan kadın milletvekillerinin seçmen sayısıyla mütenasip olarak artacağına yürekten inanıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HÜDA KAYA (İstanbul) - Leyla Güven eksik, 1 kişi eksik.
BAŞKAN - Bu arada, milletvekili sayımızın artması sebebiyle hem Genel Kurul salonumuzda hem Halkla İlişkiler Binamızda gerekli düzenleme çalışmaları ihtiyacı doğmuştur. Bu sebeple, 24 Haziran seçimlerinden sonra başlatılan çalışmalar bir yaz boyunca devam etmiş, komisyon salonları ve milletvekili çalışma odalarındaki ihtiyaçlar yasama yılı başlangıcından önce tamamlanmıştır. Yeni sistemin ruhuna uygun bir şekilde Meclisin güçlendirilmesi ve bunun yolunun da güçlü milletvekili profilinden geçeceği gerçeğinden hareketle gerçek anlamda kanun yapımının milletvekillerinin teklifleriyle olacağı aşikârdır. Bu bakımdan gayet tabiidir ki milletvekillerimizin verecekleri tekliflerin eksiksiz, muntazam bir şekilde hazırlanması konusunda Meclis Başkanlığı olarak yasama altyapımızı güçlendirmiş bulunuyoruz.
Sayın milletvekilleri, 27'nci Dönemde yapacak çok işimiz var. Yeni Anayasa'mız, parti gruplarına ve milletvekillerine daha fazla sorumluluk veriyor. Artık Hükûmetten bütçe kanunu dışında kanun tasarısı gelmeyecek. Kanun teklifleri burada, bu yüce çatı altında hazırlanacak. Kanun tekliflerinin hazırlanıp Genel Kurula gelmesi sürecinde parti gruplarımıza ve komisyonlarımıza, şüphesiz, çok büyük işler düşmektedir. Verilecek teklifler konusunda ayrıntılı hazırlık çalışmaları gerekecek.
Bu düşüncelerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, devletimiz ve milletimiz için hizmet eden, beka âlemine göç eden bütün devlet büyüklerine Allah'tan rahmet diliyorum, hayatta olan büyüklerimize hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum. Millî varlığımızı tehdit eden bölücü terör örgütlerine karşı mücadele ederken şehit olan asker, polis, jandarma, geçici güvenlik görevlisi ve bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, kahraman gazilerimize sağlıklı uzun ömürler temenni ediyorum. Etkin ve verimli bir yasama yılı geçireceğimize olan inancımı bir kez daha ifade ediyorum. Bu mübarek çatı altında yaptığımız çalışmaların hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, yeni yasama yılının açılış konuşmasını yapmak üzere Sayın Cumhurbaşkanımız, şu anda Genel Kurul salonunu teşrif etmektedir. (AK PARTİ sıralarından ayakta alkışlar, MHP sıralarından alkışlar) Kendilerine hoş geldiniz diyor ve şimdi sizleri İstiklal Marşı'na davet ediyorum.