GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Recep Tayyip Erdoğan'ın İnönü'nün şahsından bağımsız olarak CHP'nin tarihsel mirasına atıf yaptığına, nasıl ki birinci İstiklal Mücadelesi topyekûn bir milletin zaferiyse ikinci istiklal mücadelesi olan 15 Temmuzun da partilerin ortak iradesi olduğuna ve o ortak iradeyi, anayasal anlamda devleti ve milleti temsil yetkisini haiz bulunan Cumhurbaşkanı olmakla beraber başkomutan sıfatını haiz bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ın statüsünün iyi öğrenilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:5
Tarih:09.10.2018

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şimdi, şunu ifade etmek isterim: Sayın Cumhurbaşkanımızın İnönü'yle ilgili söylemiş olduğu söz, bağlamından kopartılmamalı. Siyak ve sibâk deriz, öncesi ve sonrası kelimelerin, cümlelerin okumalarında çok farklı manalar çıkabilir. Hani "Namaza yaklaşmayın." ayetinde olduğu gibi. Dolayısıyla ben burada maddi gerçekliğin bir kere olduğu gibi ortaya konulmasını arzu ederim. O da nedir? Sayın Cumhurbaşkanımız, bu danışmanlıkla ilgili ağır, eleştiri kapsamını aşan, hakikaten gerçeklikten kopuk, birtakım hayal dünyasında gölge boksuna dönüşen, gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi olmayan, Düyun-ı Umumiye gibi, IMF gibi yakıştırmalar, yanlış yönlendirmeler ve aktarımlar sadedinde burada İnönü'nün şahsından bağımsız olarak CHP'nin tarihsel mirasına bir atıf yapmak suretiyle Marshall yardımları münasebetiyle oradaki ilişkiler manzumesine bir gönderme yapmıştır. Bunun dışında da herhangi başka bir durum söz konusu değildir.

Şunu da ifade etmek isteriz ki evet, hakikaten "Birinci İstiklal Mücadelesi" dememiz gerekiyor. Zira 15 Temmuz açık bir uluslararası darbe ancak aynı zamanda bir işgal girişimiydi, işgal girişimi. Evet, iki karargâhı vardı; bir tanesi Yeşilköy, bir tanesi Ilgaz. Bu Yeşilköy'de Sayın Cumhurbaşkanımız, Ilgaz'da da Sayın Başbakanımız 15 Temmuz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Lütfen açabilir misiniz bir dakika.

BAŞKAN - Tabii.

Toparlayalım Sayın Akbaşoğlu.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Toparlıyorum, toparlıyorum Sayın Başkanım.

Devam ettiği zaman cevap vermek durumundayız, biz bitirelim diyoruz ama tekrar tekrar açılırsa sonuna kadar cevap veririz. Konuşacak çok şeyimiz var.

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Dolayısıyla şunu ifade etmek istiyorum: 15 Temmuzda da iki karargâh vardı. Bir tanesi Cumhurbaşkanımızın bulunduğu Yeşilköy, orada Sayın Cumhurbaşkanımızın tutum ve davranışlarıyla başkalarının tutum ve davranışlarını mukayese edebilirsiniz, bir. İkinci olarak da Ilgaz'da, Sayın Başbakanımız, dönemin başbakanı Binali Yıldırım Bey oradan milletin üzerine bombalar yağdıran Mürted Havalimanının yerle yeksan edilmesini yine Mehmetçik'imize talimatlandırarak bu darbe ve işgal girişiminin aynen birinci istiklal mücadelesindeki o ruh ve manaya uygun bir şekilde sonuçlandırılmasını ortaya koymuştur. Dolayısıyla bütün bir milletimiz gazidir. Nasıl ki birinci istiklal mücadelesi, Gazi Meclisimiz olarak birinci istiklal mücadelesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Son olarak, evet.

BAŞKAN - Lütfen.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Açın, açın.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Birinci istiklal mücadelesi nasıl ki hep beraber, topyekûn bir milletin zaferiyse tabii ki ikinci istiklal mücadelemiz ve zaferimiz olan 15 Temmuzda burada bütün partilerimizin bombalar altında "Ölümüne buradayız, demokrasiye sahip çıkacağız, hep beraber ilelebet cumhuriyetimizi, millî egemenliğimizi payidar kılacağız." diyen bütün partilerimizin o ortak iradesine lütfen bugün de sahip çıkın; o ortak iradeyi temsil eden, anayasal anlamda devleti ve milleti temsil yetkisini haiz bulunan, Cumhurbaşkanı olmakla beraber başkomutan sıfatını haiz bulunan Cumhurbaşkanımızın da statüsünü lütfen iyi belleyin.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.