| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2018 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde sağlık çalışanlarının hasta yakınları tarafından şiddet ve tehdide maruz kaldıklarını sıklıkla görmekteyiz. Biz hekimler, sabah işe gitmek için evinden çıkıp iş yerinde şifa vermek için çabaladığımız insanlar tarafından öldürülmeyi kabul etmiyoruz. Sağlık kurumlarında şiddetin kanıksanmasını, normalleştirilmesini kabul etmiyoruz. Sağlığı korumak, hayat vermek üzere kurulmuş bir mesleğin mensuplarının görevi başında öldürülmesini kabul etmiyoruz.
Bu süreci hazırlayan nedenleri biliyoruz. 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programı ilk uygulanmaya başlandığı zamandan bu yana doktorlar olarak söylüyoruz; bu program piyasa odaklı bir programdır, bu program sağlık hizmetine meta, hastaya müşteri olarak yaklaşmaktadır, bu programda nitelik değil nicelik esastır, bütün bunlar hekim ile hastasını karşı karşıya getirir.
Çok üzülerek söylüyorum ki yine biz hekimler haklı çıktık. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın uygulanmasının başlamasından bu yana sağlık alanında giderek artan şiddet olayları artık dayanılmaz bir noktaya geldi çünkü bu programın kışkırttığı yüksek hizmet talebi toplumda beklenti oluşturmakta fakat hastanelerdeki yığılmalar, hekim sayısının yetersizliği, iş yükünün fazla olması toplumda oluşturulan yüksek beklenti algısını doyuramamaktadır.
Hastayı müşteri olarak gören bu uygulamalara tüm STK'ler karşı çıkmasına rağmen Sağlık Bakanlığı hâlâ biz sağlıkçılara kulaklarını tıkamaya devam etmektedir. Sağlıkta Dönüşüm Programı'ndan vazgeçilmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanlarına yönelik hürmetsiz, itibarsızlaştırıcı, hekim ve hastayı karşı karşıya getirici söylemlerden bir an önce vazgeçilmelidir.
İş yeri şiddetini konu alan çalışmalara baktığımız zaman, sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riskinin diğer hizmet sektörlerinden 16 kat daha fazla olduğunu açıkça görmekteyiz. Şiddet olasılığı yüksek birimlerde ekstra güvenlik önlemleri alınmalıdır. Güvenliğin olaydan sonra değil, olay esnasında müdahale edebilmesi için her serviste, katlarda gezici güvenlik görevlilerinin bulunması ve güvenlik görevlilerinin yetkilerinin artırılması gerekmektedir. En önemlisi, sağlık çalışanlarına şiddet uygulamış ve şiddet uygulamaya meyilli vatandaşların güvenlik görevlileri gözetiminde doktorlar tarafından muayene edilmesi bir nebze de olsa sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlayacak ve sağlık çalışanlarının daha güvenli çalışmasına sebep olacaktır. Sağlık Bakanlığı, sağlık kurumlarının, sağlık personelinin ve sağlık kurumlarında bulunan hastaların güvenliğini sağlamak zorundadır.
Değinmek istediğim bir başka sorun: Sosyal paylaşım ağlarında dolaşan ve doktorlara yapılan saldırıları onaylayan paylaşımlar sağlık alanındaki şiddet olaylarını sıradanlaştırmaktadır. İnternet ortamının sağladığı imkânlar dâhilinde daha fazla tıklanma ve kâr etmek amacıyla "Hastanede dehşet." başlığıyla yapılan haberler okuyucuyu soruna yönelik çözüm geliştirebilecek bir bakış açısından yoksun bırakmaktadır.
Sözlerimi bitirirken, gazetecilikte daha yoğun kullanılan "vakayiadiye" diye bir kavram vardır, "sıradan olay" demektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayınız, buyurun.
TUBA VURAL ÇOKAL (Devamla) - Sağlık çalışanlarına yönelik saldırı artık sıradan bir olay hâline geldi. Değerli milletvekilleri, ülkemiz, sağlık çalışanlarının can güvenliği olmadığı az sayıdaki ülkelerden biri hâline geldi. Doktorluk, hemşirelik, ambulans şoförlüğü, radyologluk, laborantlık riskli meslekler arasına girdi.
Değerli milletvekilleri, kendisi de meslektaşımız olan Sağlık Bakanıyla birlikte bir an önce gerekli adımları atmalıyız. Yasal düzenlemeler Meclise gelmeli, doktorun ve hastanın birbirini anlamalarını sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır.
Ben hayatını kaybeden kıymetli meslektaşlarıma Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Uğradıkları saldırılar sonucu yaralananlara acil şifalar diliyorum. Ve biz hekimler yaşatmak için yaşamak istiyoruz diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)