| Konu: | Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2018 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Değerli milletvekilleri, Kerbelâ'dan 10 Ekime muktedirler her zaman ezilenleri baskılamak için katliamlar yaptılar fakat ne Hüseyinler bitti ne de barış savunucuları bitti. 10 Ekim katliamını burada bir kez daha lanetliyorum. 10 Ekim katliamının katillerini bizler biliyoruz. 10 Ekim katliamı, kaostan beslenenler, savaştan beslenenler tarafından yol verilen bir katliamdır. O nedenle 10 Ekimi bugün 3'üncü yıl dönümünde anmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Değerli milletvekilleri, bundan kırk yedi yıl önce yaşamını yitirmiş olan Doktor Hikmet Kıvılcımlı'yı anmak istiyorum. Doktor Hikmet Kıvılcımlı Türkiye'nin en eski sosyalistlerindendir ve Türkiye'nin özgün koşullarına dair çok geniş bir külliyatı vardır. Doktor Hikmet Kıvılcımlı özellikle dinin siyasete alet edilmesi konusunda önemli bir külliyata sahiptir ve 1957'de Eyüp Camisi önünde bir açıklaması, konuşması vardır.
Ben sözlerime bu konuşmadan bir bölümle başlamak istiyorum. Şöyle diyor Doktor Hikmet Kıvılcımlı: "Osmanlı İmparatorluğu'ndan maalesef bize hâlâ o kötü terbiye, siyasetten kaçmak, hakkını aramamak gerektiği gibi kötü âdetler intikal etmiş bulunuyor ve biz hâlâ memleketin idaresini yalnız birkaç büyük bezirgânın yapabileceğini zannediyoruz. Hâlbuki büyük bezirgânların yaptıkları nedir? İşte bugünkü pahalılıktır." Biz ona şöyle devam edelim: Pahalılıktır, işsizliktir, yoksulluktur, yolsuzluktur, ekonomik krizdir.
İşte bugün burada konuştuğumuz konu tam da çağdaş bezirgânların konusudur. Tefeci bezirgânları biz burada konuşuyoruz. Tefeci bezirgânların, yandaşlarına nasıl sermaye aktaracaklarını biz burada tartışıyoruz. Oysa biz kalkınmadan şunu anlıyoruz: Kalkınmada katı atık işçilerini nasıl kalkındırabiliriz, güvencesiz evsizleri nasıl kalkındırabiliriz, yoksulları, işsizleri nasıl kalkındırabiliriz, ev işçilerini, evde üretim yapanları, kadınları nasıl kalkındırabiliriz?
Bakın, Hindistan'da "SEWA" diye bir banka var. Bu banka katı atık işçilerini, ev eksenli çalışan kadınları, ev işçilerini koruyor, onları güvence altına alıyor. Fakat biz burada tam da bunun tersine, sermayeyi destekleyecek bir ekonomi paketiyle ilgili tartışıyoruz ve bunu halk neden talep etsin, halkın hangi ihtiyacına karşılık gelecek diye sormak gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifiyle bize önerilen şey, aslında işsizlik sigortasında yapılan şeyle aynıdır. Aslında biz burada, oradaki uygulamayı bir kural hâline getirmeyi konuşmuş oluyoruz. Kamu maliyesini sarayın hazinesi hâline getirmeye çalışan bir kanun teklifini konuşuyoruz burada. Meclisin bütçe hakkı zaten elinden alındı ve biz burada bu kanun teklifiyle kamu maliyesini tamamen saraya ve tek adama, bir bezirgâna bırakmayı tartışıyoruz ki onun yandaşları, onun desteklediği sermaye grupları bu havuzdan nemalansın ve zenginleşsin, bu kaynaklar da işçilerin sigortalarından ve halktan kesilen vergilerden elde edilsin. Biz buna karşıyız, biz diyoruz ki: Eğer konuşacaksak o zaman işsizlerin sorunlarını konuşalım ya da emeklilikte yaşa takılanların nasıl hemen emekli olabileceklerini konuşalım ya da ev işçilerini nasıl sigortalandırabiliriz, nasıl güvenceli çalışmaya kavuşturabiliriz, çocuklarımıza nasıl güvenceli bir yaşam kurabiliriz... İşte, bu Meclisin görevi bunları tartışmaktır. Fakat bizler burada tefeci bezirgânların ekonomisini, onların kaygılarını tartışmak gibi bir gündeme sahip olmamalıyız diye düşünüyorum değerli milletvekilleri.
Sizleri saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)