| Konu: | Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2018 |
NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bir önceki maddede teklifle kurulması amaçlanan fona bazı istisna ve muafiyetler verilirken bu maddeyle de Türkiye Kalkınma Bankasına bazı istisna ve muafiyetler tanınmak isteniyor. Teklif Komisyonda görüşülürken Türkiye Kalkınma Bankası ve bünyesinde kurulacak olan fonun ticari amaçlı değil, ekonomik ve sosyal kalkınma amaçlı olduğu belirtilmiş, ilave maliyet ve gider oluşturacak bazı hususlarda istisna ve muafiyet kapsamına alınmasının teklif edildiği kaydedilmişti. Ancak maddeden anlaşılıyor ki istisna ve muafiyetlerin içeriği ve sayısı Komisyonda söylenenin aksine amaç dışına çıkıyor. Bu istisna ve muafiyetlerin yatırım ve kalkınma bankacılığı alanında rekabet koşullarını olumsuz etkileyeceği ortadadır. Maddenin (2) numaralı bendi atıf yaptığı kanun hükmüyle birlikte değerlendirildiğinde, Kalkınma Bankası Anonim Şirketini karşılık ayırma zorunluluğundan muaf tutuyor. Bu durumun sektörde yatırım ve kalkınma bankacılığı alanında rekabet koşullarını olumsuz etkileyeceği, Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin kaynaklarının kullanımında suistimale çanak tutacağı açıktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu düzenlemeyi nasıl bir siyasal ve ekonomik iklimde çıkardığımız son derece önemlidir. 24 Hazirandan sonra resmen uygulamaya giren tek adam yönetim sistemi, onun atadığı bakan ve bürokratların yönettiği bir devlet mekanizması bir papaz vakasıyla fitili ateşlenmiş bir ekonomik sarsıntı süreci... İşte böyle bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayken bu çatı altında yasa yapmaya çalışıyoruz. Mesela, bu yasayla bankacılık mevzuatına tabi olmayan bir banka yaratmaya çalışıyoruz. Türkiye krizle boğuşuyor, bunu aşmak için yol aranması gerekiyor, biz sistemi daha karmakarışık hâle getirecek düzenlemeleri tartışıyoruz. Bu, tıpkı iktidarın gönlünü hoş tutacak enflasyon hesabı yapamayan bürokratın görevinden alınması olayına benziyor. Bürokratı koltuğundan etmekle enflasyon canavarı nasıl yenilemezse bir bankayı mevzuattan muaf tutmakla bankacılık sistemi, içinde bulunduğu kaostan kur-ta-rı-la-maz! Biz şunun altını ısrarla çiziyoruz: Şeffaflık, şeffaflık, şeffaflık. Milletine hesap vermeyen, mevzuatın etrafından dolanan işler icat eden düzenlemelere tevessül eden yönetim anlayışı artık son bulsun.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bankacılık kökenli bir arkadaşınız olarak ülke kalkınması, bankacılık sektörünün güçlenmesi ve sağlam temeller üzerinde yoluna devam etmesi bakımından kalkınma bankacılığının ne kadar büyük bir önemi olduğunu biliyorum. Ekonomide sarsıntılı bir dönemden geçerken, rant, beton ve faiz temelli sistem çöküş sinyalleri verirken, üretim odaklı, ürettiğini hakça paylaşan bir sistem inşa etmek artık mecburiyet hâline gelirken Türkiye Kalkınma Bankasına büyük görevlerin düştüğü asla göz ardı edilemez.
Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi bu düzenlemeyle yeniden yapılandırılıyor gibi görünse de sermaye, kaynak yapısı tam olarak açıklanamayan, muafiyet ve istisnalarla donatılmış, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kendisine görev verilebilen ve kaynak tahsis edilebilen, mevcut, deneyimli personelini zorunlu atama ve teşvikli erken emeklilikle bir anlamda tasfiye eden, kalkınma bankacılığından çok yatırım bankacılığını ön plana çıkaran bir düzenlemeyi müzakere ediyoruz. Gelin, Kalkınma Bankasını adamakıllı yeniden ele alalım. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları, ihtiyaçları dikkate alarak şeffaflık esasına dayalı bir sistem inşa edelim.
Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, yeni yasama döneminin hepimize hayırlı olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)