GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:17.10.2018

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - "Ol." deyince olduranın 99 adıyla...

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de güven ve istikrar ortamının, halkın refah ve huzurunun en büyük güvencesi Türk polis teşkilatıdır. 10 Nisan 1845'ten bu yana, millî birlik ve bütünlüğümüzün korunması, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması gibi son derece ulvi bir görevi deruhte eden polisimiz milletimizin gönlünde hak ettiği yeri almıştır. Bugün ülkemiz gündeminin ilk sıralarında yerini muhafaza etmekte olan terörle mücadeleden uyuşturucu kaçakçılığı ve trafik terörüne kadar son derece komplike ve zor görevleri gece gündüz demeden canı pahasına fedakârca ifa eden polisimizin makine teçhizat, eğitim ve benzeri ihtiyaçlarının karşılanması öncelikle ve ivedilikle olmalıdır. Ama günümüz itibarıyla polisimizin en vazgeçilmez ihtiyacının moral ve motivasyon olduğu kanaatindeyim.

Diğer taraftan, bugün 300 bine yakın fiilî kadrosuyla her kesimin ittifakla yaklaşması gereken odur ki polis, anayasal demokratik rejimin bekçisi, halkın can ve mal emniyetinin teminatıdır. Devlet geleneğimizde var olan, okula, camiye ve kışlaya siyasetin sokulmaması ilkesi karakol için de geçerlidir. Bu itibarla, polisimiz mutlaka siyasetin dışında tutulmalıdır. Türk polis teşkilatıyla ilgili aksaklıklar varsa yapılacak düzenlemelerle kırmadan dökmeden hayata geçirilmelidir.

İYİ PARTİ olarak polislerin ek göstergelerinin 3600'e çıkarılması ve tazminatlarının artırılması gerektiğini düşünüyoruz. AK PARTİ'nin seçim beyannamesinde Emniyet mensuplarıyla ilgili, ek göstergelerinin 3600'e çıkacağı vaadi vardı. Düzenleme gelmeden emekli olup hem düşük emeklilik ikramiyesi almak istemeyen hem de emekli olduktan sonra gelecek düzenlemenin dışında kalarak düşük emekli maaşı almak istemeyen Emniyet mensupları Hükûmetin harekete geçmesini beklemektedirler. Ama anlaşılan odur ki AK PARTİ topluma verdiği sözü tutma konusundaki samimiyetsizliğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Polislik, yapılan iş gereğince düzensiz, uzun ve yoğun çalışma temposu gerektiren bir meslektir. Emeklilik haklarını kazanıncaya değin yüksek tempoda ve ağır mesai şartlarında yaşamsal tehlikenin varlığını sürekli hissettiren polislik mesleği, zaman içerisinde hizmetin kalitesini ve çalışanın performansını etkilemektedir. Polislerimiz ekonomik olarak kısıtlı şartlardan dolayı yoğun strese maruz kalmaktadır. Polislerimiz içinde, bulunduğu çalışma şartlarından dolayı ruhsal, bedensel sorunlar ile özel ve sosyal haklarında olumsuzluklar yaşayanlar olduğu gibi, intihar vakalarının görüldüğü, ruh sağlığı nedeniyle tedavi gören polislerin olduğu bilinmektedir. Emniyet teşkilatı mensuplarının çalışma ve dinlenme saatleri, şekilleri, izinleri ve ücretlendirmeyle ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. 12/24 esasına göre çalışanların haftalık çalışma saati elli yedi saattir. Rutin olarak belirlenen vardiyaların yanında maç, konser, miting gibi durumlarda ortaya çıkan planlı veya plansız ek görevler oldukça fazla sıkıntı oluşturmaktadır. Polislerimizin dinlenme saatlerine bakılmaksızın yapılan bu uygulamada herhangi bir ek ücret olmadığı gibi aile ve sosyal yaşamla ilgili önceden planlama yapamamaları, plan yapılmış olsa bile bu planları iptal etmek durumunda kalmaları, dinlenmeye ve ailelerine yeterince vakit ayıramamaları sıkıntı oluşturmaktadır. Bu konuda 8/24 çalışma saati modeli en uygun model olacaktır.

Kanunun 1'inci maddesinde sınava girecek adayların yaş sınırları ve sınava girebilmeleri için gerekli olan koşulların kanun maddesiyle kesin ve net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Yaş sınırını kanundan çıkartarak yönetmeliklerle şekilden şekle değiştirilmesinin önünü açmamalıyız. Yöneticilerin keyfiyetine bırakılmadan, kanunların öngörülebilir ve kapsayıcı olması ilkesine uygun olarak, net bir şekilde kanunda yer alması gerektiği kanaatindeyiz. Milletimizin huzur ve güveni için hayatlarını ortaya koyan polislerimizin özlük haklarının her zaman takipçisi olacağımızı İYİ PARTİ milletvekilleri olarak bir kez daha vurgulamak isteriz.

Bu arada AK PARTİ Grup Başkan Vekili Denizli Milletvekili Sayın Cahit Özkan Suriyelilerin ekonomiye katkısı iddiasında bulunurken Denizli'deki Suriyelilerin mermer sektöründe çalıştığından bahsetti. Eksik söyledi, ben tamamlayayım: Suriyeliler Denizli'de sadece mermerde değil, tekstil ve tarımda da çalışmaktadır. Genç işsizliğin yüzde 20'lere vardığı bugünlerde neredeyse hepsinin çalışma izni olmadan kayıt dışı çalıştıklarını da söylemeliydi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Öztürk.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sözlerime son verirken bütün polis teşkilatı mensubu şehitlerimizi rahmetle, malul ve gazilerimizi şükranla yâd ederim.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)