| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 24.10.2018 |
CHP GRUBU ADINA FETHİ AÇIKEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversitelerimizde 21'inci yüzyılın gereksinimlerine uygun çağdaş bir bilimsel üretim ve öğretim sistemi kurulabilmesi için yaşanan yönetsel, kurumsal ve kadro sorunlarının tespiti ve kapsamlı bir biçimde ele alınabilmesi amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz araştırma önergesi hakkında konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, üniversitelerimiz düne kadar tüm imkânsızlıklara rağmen, fakruzaruret ve savaş koşullarında, savaştan çıkmış bir ülke olarak cumhuriyetimizin modernleşmesine, sanayileşmesine ve demokratikleşmesine katkıda bulunmuş kurumların başında gelmiştir. Cumhuriyetimizin en büyük başarısı, büyük imkânsızlıklara rağmen ülkemizin kalkınması için gereksinim duyduğu beşerî sermayeyi, bilim insanlarını, mühendisleri, doktorları, hukukçuları, öğretmenleri ve teknik kadroları fedakârca yetiştirebilmiş olmasıdır.
Üniversitelerimizin bu misyonu, cumhuriyetimizin temel misyonuyla örtüşmektedir. Bu misyon, demokrasimizin kesintiye uğradığı ve özgürlüklere zarar verilen askerî müdahalelere rağmen devam etmiştir. Ancak bugün on altı yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının sonunda geldiğimiz noktada üniversitelerimiz maalesef büyük bir kurumsal gerileme, duraklama ve çöküş içindedir. Üniversitelerimiz, ülkemizin bilimsel araştırma ihtiyacına ve ekonomimizin nitelikli iş gücü talebine yanıt veremez bir duruma düşmüştür.
Üniversitelerimiz, daha önceleri üst sıralarda yer aldıkları uluslararası listelerde, bugün Hükûmetin de itiraf ettiği gibi, ilk 500 üniversite arasında yer alamaz duruma gelmiştir. Türkiye üniversiteleri, araştırma, bilimsel üretim ve teknoloji geliştirme liginde küme düşmektedir. Bu, Türkiye'nin bilimsel ve kurumsal bir gerilemenin içerisinde olduğunun bir göstergesidir. Bu gerilemenin en temel sebebi, üniversitelerimizin akademik, idari ve mali açıdan siyasi, idari ve kültürel baskılara maruz bırakılması ve kurumsal özerkliğinin altının oyulmasıdır. Bir yandan akademik kadrolar üzerindeki düşünce, yayın ve araştırma özgürlüğüne dönük baskılar, diğer yandan siyasi gerekçelerle uygulanan hukuk dışı idari ve yasal cezalar, Türkiye'nin üniversite iklimini boğmaktadır. Bu yüzden, binlerce yetişmiş akademisyenimiz ve genç bilim insanımız yurt dışında iş aramaya başlamakta, Batı'ya beyin göçü hızlanmaktadır.
OHAL kapsamında, yargı kararı olmaksızın KHK'lerle üniversitelerden ihraç edilen binlerce akademik ve idari personelin kaybı, üniversitelerin kapasitesini düşürmektedir. 1930'larda Atatürk Türkiyesi'nde ülkemizin Avrupa'nın farklı ülkelerinden gelen akademisyenlere kucak açtığı, otoriter rejimlerden kaçan düşünürleri, sanatçıları ve bilim insanlarını misafir eden bir ülke hâline geldiği düşünüldüğünde bu durum kaygı vericidir. Bugün Türkiye kendi yetiştirdiği parlak beyinleri, AKP Hükûmetinin baskıları, yıldırıcı ve kayırmacı uygulamaları yüzünden kaybetme noktasına gelmektedir.
Üniversitelerimiz ve bilim dünyamız sistematik olarak gerilemektedir, kurumlar ve kadrolar aşınmaktadır. Akademik atama ve yükseltme ilkelerinin keyfîliği ve tutarsızlığı yüzünden akademik kadrolar arasında yaygın liyakat ve nitelik farklılıkları ortaya çıkmaktadır, standartlar tutarsızlaşmaktadır. Başta rektörlerin seçimle göreve gelmesi dahil olmak üzere pek çok ilke lağvedilmiştir, liyakat ilkesi geriletilmiştir. Tüm akademik, idari kadrolar ve üniversite öğrencilerinin kültürel, entelektüel ve sosyal hayatları sınırlanmaktadır.
On altı yıldır izlenen yanlış politikalar sonucunda Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu Rekabet Raporu'na göre 137 ülke arasında inovasyon kapasitesinde 74'üncü, teknolojik hazırlıkta 62'nci, eğitim sistemi kalitesinde 101'inci, üniversite-sanayi-AR-GE ortaklığında 66'ncı sırada bulunmaktadır. Bu, ülkemizin potansiyelinin oldukça altındadır. Şüphesiz bu tablo, Türkiye'nin 21'inci yüzyılda ulaşmaya çalıştığı muasır medeniyet seviyesinin çok gerisindedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.
FETHİ AÇIKEL (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bu verilerin ışığında, akademik kadrolardan idari kadrolara, öğrencisinden işsiz üniversite mezununa kadar üniversitelerimizin içinde bulunduğu sorunların tam anlamıyla tespit edilebilmesi ve kapsamlı çözüm önerileri geliştirilebilmesi için Meclis araştırması açılması gerektiğine inanıyoruz. Hükûmetin de farklı seslerden, farklı kanallardan itiraf ettiği bu üniversite sorunlarının yüce Meclisimiz tarafından araştırılması gerektiğine inanıyoruz. Geçtiğimiz yüz yıl içerisinde yetiştirilmek üzere binlerce öğrencisini yurt dışına bir kıvılcım olarak gönderen ve onları bir alev olarak geri alan Türkiye'nin bugün nitelikli beyin göçü veren bir ülke hâline gelmesinin sorun olarak addedilmesi gerektiğini, nitelikli beyin göçü veren ve niteliksiz göçmen kabul edilen bir ülke hâline gelen Türkiye'nin üniversitelerinin tüm yönleriyle ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda tüm partilerin desteğini bekliyorum.
Grubum adına saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar