| Konu: | (10/340) No.lu Emeklilikte Yaş Şartını Sağlayamayan Vatandaşların Yaşadıkları Sorunların İncelenerek Bu Sorunlara Karşı Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergenin Ön Görüşmeleri Münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 24.10.2018 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA METİN ERGUN (Muğla) - Teşekkür ederim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımızın mağduriyetleri konusunda İYİ PARTİ Grubunun verdiği önerge Meclis çoğunluğuyla gündeme alındı. Görüldüğü üzere, emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımızın mağduriyeti milletvekillerimizin vicdanında yer buldu. Vatandaşlarımızın bize vermiş olduğu temsil yetkisi gereği milletin sorunuyla dertlenmek bizlerin burada mevcudiyetinin temelidir.
Sayın milletvekilleri, emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımızın ve ailelerinin gözü kulağı şu an yüce Meclisimizdedir. Toplumsal bir sorun hâline gelen emeklilik mevzusu hiç bu kadar çözüme yakın olmamıştır. Bu önergeye İYİ PARTİ'nin önergesi olarak değil, meydanlarda, kahvelerde söz verdiğimiz vatandaşlarımızın önergesi olarak bakmanızı istiyorum. Şimdi, zaman vatandaşımızın sorununa çözüm bulma zamanıdır. Bu mesele partilerüstü bir meseledir, bulacağımız çözüm hepimizin çözümüdür.
Değerli milletvekilleri, yürütmenin bu konuyla ilgili değerlendirmelerini dikkatlice dinledik ve bu konuyu uzmanlarıyla değerlendirdik. Yürütme temsilcilerinin dile getirdiği çekinceler maalesef tam olarak gerçek resmi göstermemektedir. Bu konunun çözümü hakkında dile getirilen maliyetler Türk ekonomisi açısından altından kalkılamayacak bir yük getirmemektedir. Eğer getirdiğini hâlâ iddia ediyorsanız kuralım komisyonu, bu konuyu enine boyuna tartışalım, araştıralım, uzmanların görüşlerini alalım ve maliyetlerini ortaya çıkaralım yani yapacağımız bir komisyon kurmak, araştırmak.
Devlet ile millet arasında yapılan sözleşmelerden bir tanesi de Sosyal Sigortalar Kanunu'dur. Devletimiz kuralları belirler, vatandaşımız bu kurallara uyar yani bu, bir katılım sözleşmesidir. Vatandaşımızın ya da işverenin üzerine düşen primleri günü gününe doğru meblağda yatırmaktır. Devletimizin üzerine düşense Sosyal Sigortalar Kanunu'nda hükme bağladığı usul ve esasları yerine getirmektir. 1999 yılında İşsizlik Sigortası Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra maalesef devletimiz kuralları değiştirmiştir ve ilk defa bir kanun geriye doğru işletilmiştir. Primlerini vaktinde yatırmış, devlete karşı olan sorumluluğunu yerine getirmiş vatandaşlarımızı âdeta cezalandırdık. Şimdi, bütün siyasi parti grupları olarak ortak bir mutabakatla bu mağduriyetleri giderebiliriz.
Sayın milletvekilleri, şimdi siyasi rekabeti bir kenara bırakalım. Bu meselenin sağcısı yok, solcusu yok, dindarı yok veyahut da herhangi bir görüşten insanı yok. Bu mesele, bir mağduriyet meselesidir, tamamen bir mağduriyet meselesidir. Siyaset kurumu, devletimiz adına siyaset kurumu bu insanlarımızı mağdur etmiştir ve kanun geriye doğru yürümüştür. Onun için, bunu hep birlikte çözelim diyoruz. Siyasi rekabeti bir kenara bırakalım, EYT'yi bir oy devşirme alanı olarak görmeyelim, bu konuyu popülist yaklaşımlara kurban etmeyelim.
AK PARTİ Grubuna seslenmek istiyorum: Bu komisyonun kurulmasına "evet" oyu verirseniz eğer, size temin ediyorum, vatandaştan en çok alkışı siz alacaksınız. Tarihe bu sosyolojik ve ekonomik sorunu gündeme alan milletvekilleri olarak geçeceğiz, ileriki yıllarda millet menfaatine yaptığımız bu işle hatırlanacağız. Bu, bir hak mahrumiyetidir, hakkı gasbedilenlerin hakkının iadesi meselesidir; vatandaşı oldukları, vergi verdikleri devletleri tarafından hakları alınanların meşru bir talebidir. Bu, bir mağduriyet meselesidir. Devlet adına hareket eden siyaset kurumu âdeta vatandaşını kandırmıştır. Bundan dolayı şahsen ben de hiçbir siyasi mülahaza içinde olmaksızın bu mağduriyetin giderilmesi ve bu vatandaşlarımızın haklarını elde etmelerinin gayreti içindeyim. Bu insanlar sadece ve sadece hakları olan şeyi istiyorlar, ilave istedikleri bir şey yok; haklarını istiyorlar sadece.
Sayın milletvekilleri, vatandaşlarımızı mağdur eden de ne yazık ki az önce ifade ettiğim gibi siyaset kurumudur. Dolayısıyla bu problemi düzeltecek olan da siyaset kurumudur. Eğer bizler bu hak kaybını vatandaşımız lehine düzeltmezsek tarih huzurunda sorumlu oluruz.
Ne yapmaya çalışıyoruz? Vatandaşımızın mağduriyetini gidermeye çalışıyoruz, geriye yürümüş bir kanunun ortadan kaldırılmasını istiyoruz, kazanılmış hakları geri vermeye gayret ediyoruz. Vatandaşlarımızın devletimizden istediği şeye kulaklarımızı tıkayamayız. İşe başladıkları zaman kazandıkları hakların geri verilmesini sağlamalıyız. Çalışanların işe başladıkları şartlara göre emekli olma isteklerini elimizin tersiyle itmemeliyiz. Bu isteklere cevap vermek devletimiz için bir lütuf değil bir görevdir. Burada sergileyeceğimiz uzlaşma kültürü sadece bu sorunu çözmekle kalmayacak yüce Meclisimizin milletimiz nezdindeki itibarını yükseltecek ve Meclisimize duyulan güveni artıracaktır. Meclisimizin yetkilerinin bir kısmı alınmış olsa da hâlâ sorun çözme noktasındaki rüştünü de ispat edecektir. Bu mesele aynı zamanda Meclisimizin itibarına yönelik tarihî bir dönemeç olarak da düşünülmelidir. Hepimize tarihî bir görev düşüyor. Vicdanın duyarsızlığa karşı bir zafer kazanması sizler sayesinde mümkün olacaktır. Bu vicdan sınavından hepimizin geçebilmesini ve vatandaşlarımızın önemli bir sorununun çözülmesini en samimi duygularımla diliyorum.
Konuşmamı tamamlarken tekrar ifade etmek istiyorum. Tüm milletvekillerimizin meseleye siyasi olarak bakmadan desteğini bekliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)