| Konu: | 25 Ekim 1993 tarihinde Erzurum'un Çat ilçesi Yavi beldesinde gerçekleştirilen Yavi katliamına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 31.10.2018 |
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BAN (Erzurum) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; bir milletvekili için en zor anlardan biri de yıllar önce bile gerçekleşse bir katliam hakkında söz almaktır ancak hem tarihe not düşmek hem de bu acıyı yeniden hatırlayarak tabiri caizse Türk Silahlı Kuvvetlerinin yaptığı çalışmalara motivasyon sağlamak amacıyla sizlere bugünkü konuşmayı gerçekleştiriyorum.
77 yaşındaki Cevat Menteşe'nin anlattığı olayla başlayacağım. Cevat Menteşe diyor ki: "Yirmi beş yıl önce, 25 Ekim akşamı evimde çay içtikten sonra kahveye gidip arkadaşlarla sohbet etmek ve mevcut haberleri izlemek amacıyla, televizyon izleyebilmek için kahveye gittim. Ancak hemen, ben kahveye gittikten üç dört dakika sonra, kendilerinin PKK terör örgütü mensupları olduğunu daha sonra öğrendiğimiz 4-5 kişi içeriye daldı ve 'Ateş açın.' talimatıyla beraber, içeriye attıkları -tozu dumana katacak olan- bir tozla beraber yaklaşık 50 kişinin birden bire yere serilmesine vesile oldular. Ve sonra şu sesleri ömrüm boyunca unutmayacağım, 'Annem nerede?' 'Babamın ayağına ne oldu?' 'Acaba buradaki benim oğlum muydu?' haykırışlarını ömür boyunca unutmayacağım." Bu katliam yirmi beş yıl önce Erzurum'un Çat ilçesinin Yavi beldesinde gerçekleştirildi. Sadece bu muydu? Maalesef. Yine aynı yıl; 5 Temmuz 1993 yılında Erzincan Başbağlar'da yapılan katliamda da 33 kişi şehit oldu maalesef. Ne uğruna yaptılar? Ülkeyi bölebilme uğruna bunu yaptılar. Kimler yaptılar? Birtakım başka ülkelerin ittifaklarıyla gerçekleşmiş olan, onların ideal ve emellerini Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçekleştirmeye çalışan terör örgütünün mensupları bu ve buna benzer katliamları ülkemizde yapmaya çalıştılar. Ancak unuttukları bir şey vardı, hem bölgedeki halkın kararlılığı hem de Türkiye Cumhuriyeti devletinin kararlılığıyla terör örgütünün her geçen gün kökünü kazımaya devam ediyoruz. Sadece terör örgütünün değil, terör örgütüne destek veren herkesin de kökünü bu ülkede kazıyacağız ki bir daha Yavi katliamı, bir daha Başbağlar katliamı gerçekleşmesin bu ülkede. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Tabii ki hem Yavi katliamında hem Başbağlar katliamındaki hem de bugüne kadarki sivil ve asker bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize de tekrar şifalar diliyorum.
İbni Haldun diyor ya: "Coğrafya kaderdir." Evet, bizim coğrafyamız Avrupa ile Asya arasındaydı, jeopolitik konumu birçok ülkenin de gözünün burada olmasını sağladı. Ve yıllar önce "hasta adam" dedikleri devletten sonra yine cumhuriyetimizin 95'inci yılını kutladığımız bugünlerde tek amaçları Türkiye Cumhuriyeti devletini bölmek ve parçalamaktır. Ancak hem onlara hem ülkemizdeki maşalarına söyleyeceğimiz ana söz: Türkiye Cumhuriyeti devleti parçalanmayacaktır ancak onu parçalamaya çalışanları Kandil'de, Cudi'de bizler parçalamaya da devam edeceğiz Allah'ın izniyle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Biz büyük medeniyetin evlatlarıyız ve güçlü bir devletin, güçlü bir milletin temsilcileri olarak da tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet ülküsü içinde mücadeleye devam ediyoruz. Elhamdülillah, terör örgütünün ülkemizde faaliyet gösteren mensuplarının sayıları artık sayılamayacak kadar az hâle geldi. Sadece başarımız bu noktada değil, artık terör örgütü ve terör örgütüne mensup ve bununla bağlantılı olan her zihniyet gençlerimizi dağa kaldıramıyor. Çünkü gençlerimize addettikleri şey ya bir katliamda canlı bomba olmak ya da Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine kurşun sıkmaktır. Bir dönem birtakım yalanlarla gençleri uyutanlar artık uyutamayacaklarını net bir şekilde görmüş oldular.
Son olarak, cumhuriyetimizin 95'inci yılını kutladığımız bugünlerde, bir kez daha, terör örgütüne ve terör örgütüyle iltisaklı olan herkese haykıracağımız en önemli ifade Türkiye Cumhuriyeti devleti ilelebet payidar kalacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)