GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 701 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/4) ile İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:12
Tarih:31.10.2018

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

701 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'yle ilgili konuşma yapmak üzere huzurlarınızdayım.

Konuşmama geçmeden önce, donarak şehit olan 2 askerimize, 2 evladımıza Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı dileklerimi Meclis kürsüsünden iletiyorum. "Tüm, cümle şehitlerimizin ruhu şad olsun." diyorum. Gazilerimize bir an önce sağlık diliyorum.

Dün, eski adıyla GATA, yeni adıyla Gülhane Araştırma Hastanesini ziyaret ettik. Yanımda Samsun Milletvekilimiz Bedri Yaşar Bey ve yine İYİ PARTİ İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz Bey'le beraber oradaki 2 gazimizi ziyaret ettik. Gazimizin biri Samsun nüfusuna kayıtlı Hilmi Can Gelin evladımız Mardin'deki saldırıda yaralanmıştı, yoğun bakımdaydı, ailesiyle, anne ve babasıyla konuştuk. Kendisine buradan sağlık diliyorum, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Yine, daha önce 8 şehidimizin olduğu Batman'daki menfur saldırıdan yaralı olarak çıkan Trabzonlu hemşehrimiz Uzman Çavuş Muhammet Salih Akyüz kardeşimi ziyaret ettim. Birkaç kez ziyaret etmiştim ama dünkü ziyaretimde kendisini gayet iyi gördüm. Ona da buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah en kısa zamanda, sağlıklı bir şekilde Trabzon'da Maçka'da buluşmak üzere de kendisiyle sözleştik.

Saygıdeğer milletvekilleri, 15 Temmuz, Türk demokrasi tarihinin en karanlık gecesidir. O gece FETÖ'cü hainler asker, polis, sivil ayırmaksızın en ağır silahlarla, tanklarla, uçaklarla milletimizin üzerine ateş açmıştır. 251 vatandaşımız şehit olmuş, 2 binin üzerindeki vatandaşımız da yaralanmıştır. Burada 15 Temmuz kalkışmasında şehit olan vatandaşlarımızı da rahmetle anıyorum.

15 Temmuz sonrasına baktığımızda, 15 Temmuz sonrası FETÖ'yle mücadele kapsamında başlatılan süreçte kamu görevlilerine ve değişik meslek gruplarına operasyonlar düzenlenmiş, gözaltılar ve tutuklamalar gerçekleşmişti. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere Emniyet ve yargıda kamu görevlileri, iş dünyasında birçoğu tanınmış iş adamı Türk yargısının adaletine sevk edilmişti. 15 Temmuzdan sonra yaşanan süreçte KHK'lerle kamuda 130 bin vatandaşımız, çalışanımız ihraç edilmiştir. 20 bin civarındaki kamu çalışanı açığa alınmıştır. Bu arada, 17 bin civarında vatandaşımız, kamu çalışanımız hakkında da yargıda, bağımsız mahkemelerde beraat ya da takipsizlik kararı verilmiştir.

Çok değerli arkadaşlar, bütün siyasi partilere mensup milletvekili arkadaşlarım; bize de geliyor, biliyorum ki AK PARTİ'li arkadaşlarımıza da, Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımıza da, Milliyetçi Hareket Partili arkadaşlarımıza da, HDP'li arkadaşlarımıza da bu şekilde beraat etmiş ya da hakkında takipsizlik kararı alınmış vatandaşlarımızdan çok sayıda mağduriyet talepleri geliyor. Onun için, öncelikle, hakkında takipsizlik ya da beraat kararı verilen bu kamu çalışanlarının bir an önce görevlerine iade edilmeleri ve mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda OHAL komisyonlarının birazcık ellerini daha hızlı tutmaları konusunda çalışma yapmalarını bekliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Toparlayalım.

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Çok teşekkür ederim.

Her meslek grubundan insanlar FETÖ iddiasıyla operasyonlara muhatap olurken ne yazık ki FETÖ'nün siyasi ayağı hakkında yeterli girişimlerde bulunulmamış, FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması hususunda Meclis çatısı altında yaptığımız girişimler ne yazık ki -söylemek zorundayım- iktidar partisi tarafından etkisizleştirilmiştir.

İYİ PARTİ olarak temmuz ayında verdiğimiz FETÖ'nün siyasi ayağının araştırılmasına ilişkin araştırma önergesi sizlerin oylarıyla reddedilmiştir. Yine, bugün, FETÖ'nün hem siyasi ayağı hem de iktisadi ayağının araştırılmasına ilişkin önergemiz sizlerin oylarıyla reddedilmiştir. Sırf FETÖ dershanelerinde okuduğu için insanlar gözaltına alınırken, tutuklanırken FETÖ'yle bağı olan siyasiler neden ortaya çıkarılmamaktadır? Her tarafta ayağı olduğu kabul edilen FETÖ'nün siyasetle ilişki kurmamış olması akla uygun mudur?

Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)