GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 701 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/4) ile İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:12
Tarih:31.10.2018

HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ikinci bölümünün 6'ncı maddesinin Mecliste görüşülmesi üzerine şahsim ve partim adına söz almış bulunmaktayım.

Şimdi, bu kararnameyi tartışmadan evvel, nasıl olduğu hâlâ tam netleştirilmeyen darbe girişiminin nasıl geliştiğiyle, nasıl olduğuyla, siyasi ayağının kim olduğuyla, OHAL'in niçin ilan edildiğiyle, kime yaradığıyla, neden OHAL sürecinin 7 kez uzatıldığıyla, hâlâ fiiliyatta bir OHAL sürecinin neden olduğuyla ilgili konuşmakta, sormakta fayda var diye düşünüyorum.

Tabii, darbe girişiminin siyasi ayağının iktidar tarafından araştırılmasının engellenmesini de özellikle konuşmak lazım ve sorgulamak lazım bence.

Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz darbe girişimi öncesine gidersek bu darbe girişiminde bulunanların dönemin iktidarı tarafından ne kadar sırtlarının sıvazlandığını görmekteyiz.

Bakın, "Akın Öztürk" diye şahıslar vardı, değil mi? Bu şahıslar darbe girişimi öncesi Cizre'yi, Sur'u, Nusaybin'i yakıp yıktılar. Cizre'ye bir partinin eş genel başkanını, bu ülkenin bakanlarını sokmadılar. Ne yaptılar? Dediler ki: "Biz sokmuyoruz, kimse giremez." Bu gücü kimden alıyorlardı? Maalesef dönemin iktidarından alıyorlardı.

Şimdi, arkadaşlar, yine, terör örgütü ilan edilen FETÖ'yle 2002'den beri sıkı fıkı kardeş mardeş hukukuyla işi götürenler, siyasette ve bürokraside koltuklar elde edenler 17-25 Aralıkta araları bozulunca vaveyla koparıp "terör örgütü" "terör örgütü" diye bağırdılar.

Şimdi, bunu niye yaptılar? Sormazlar mı, siz bunları kollamadınız mı? Siz bunları güçlendirmediniz mi? Siz bunlarla kardeş değil miydiniz?

Bakın, ben size kardeşlik fotoğraflarınızı da göstereyim. Bakın, görüyor musunuz, kardeştiniz, bangır bangır söylüyordunuz.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Şimdi de siz kardeşsiniz.

HABİP EKSİK (Devamla) - Şimdi, sormak istiyoruz -bakın, bir kez daha- hiç mi Allah'tan korkmuyorsunuz? Siz değil miydiniz bunların sırtını sıvazlayan? Siz değil miydiniz yurt arsaları, okul arsaları veren? Siz değil miydiniz bunların TV kanallarında, gazetelerinde gezen?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Şimdi de sen onların ekmeğine yağ sürüyorsun.

HABİP EKSİK (Devamla) - Türk okullarında...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Onların ekmeğine yağ sürmüyor musun?

HABİP EKSİK (Devamla) - Dinleyin, dinleyin, istediğiniz zaman gelip konuşursunuz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Konuşurum ben, senden güzel konuşurum ben.

HABİP EKSİK (Devamla) - Ben sizin önünüzde susmam, emin olun, diz çökmedim, diz çökmeyeceğim de, onu size söyleyeyim.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Recep Bey, muhatap olma ya.

BAŞKAN - Sayın Eksik, siz Genel Kurula hitap edin.

HABİP EKSİK (Devamla) - Şimdi, siz değil miydiniz bu adamların elini öpmek için ta Pensilvanya'ya gidenler? Siz değil misiniz "Gel de bitsin bu hasretlik." diyen? Siz değil miydiniz "Bu adam tertemiz adamdır." diyen? Hâlâ milletvekili, aranızda, bu lafı söyleyen hâlâ milletvekili. Sizin bakanınız değil miydi "FETÖ'nün ismini ağzınıza almadan önce ağzınızı yıkayın, abdest alın." diyen? Hem de bu Meclisin bu kürsüsünden. Hiç mi utanmıyorsunuz? Bir de dönüp bu garip gurebayı... Biraz vicdan etmek lazım bence. Zorla, şantajla bu örgütün kucağına garip gurebayı gönderiyor "Git, referans getir." diyordunuz, şimdi de bursunu kesiyorsunuz, işten atıyorsunuz. Biraz vicdan etmek lazım, vicdan!

Hukuk devletinde aynı durumdan bir kişi suçluysa öbürü de suçludur, biri suçlu biri suçsuz sayılmaz. Bank Asyayı kim açtı? Ben size fotoğrafını göstereyim. Bakın, unutmuşsunuzdur belki. Bakın... Bakın... Görmüyorsanız yakından göstereyim, bakın. Bank Asyayı kim açtı? İyi bak, iyi bak! (HDP sıralarından alkışlar)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Çiller açtı, Çiller.

HABİP EKSİK (Devamla) - İyi bakın, eş genel başkanınız var burada.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Bizde eş başkan yok!

HABİP EKSİK (Devamla) - Olamaz zaten, siz öyle bir şey yapamazsınız.

Şimdi ben size bir şey söyleyeyim. Şimdi ben size bir olay anlatayım. Bank Asyayı bunlar beraber açtılar, buradan zenginleştiler, buradan koltuk devşirdiler, buradan siyasette rant elde ettiler. Ben size şunu sormak istiyorum...

Şimdi, arkadaşlar, bu adamlar suçlu da bu Bank Asyayı açanlar suçlu değil mi? Bank Asyaya para yatırmak suç ama Bank Asyayı açan adam suçlu değil. Vallahi de billahi de tallahi de eğer Bank Asyaya para yatırmak suçsa, emin olun, bu işi yapanların örgüt kurup yönetmekten yargılanması gerekir yani öyle olması lazım, hukuken öyle olması lazım.

Şimdi, arkadaşlar, medyaya da yansıyan bir olayı size anlatayım. Bu ihraç olayları başladığı zaman şöyle bir durum oluyor: İşgüzar bir rektör ve dekan diyor ki: "Ya, biz savunma almadan atmayalım, yarın öbür gün başımız belaya girer, biz en iyisi savunma alalım, öyle bunları işten atalım". Sonra komisyon kuruyorlar, komisyonun başkanı rektör oluyor, dekan oluyor, profesör oluyor; kimi çağırıyorlar biliyor musunuz? Gariban asistanı. Asistan geliyor, karşılarında duruyor. Diyorlar ki "Oğlum, sen niye gittin FETÖ'nün sohbetine? Niye orada bulundun? Bak, bugün seni işinden atmak zorundayız."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Eksik, sözlerinizi tamamlayın

HABİP EKSİK (Devamla) - Asistan dönüp diyor ki: "Hocam, siz değil miydiniz 'Oraya gitmezseniz sizin tezinizi kabul etmeyiz.' diyen?" Bunun üzerine rektör dönüp diyor ki dekana: "Siz mi söylediniz?" O da dönüp diyor ki: "Hocam, siz değil miydiniz: 'Beraber oraya gidelim, yemek yiyelim, sohbetlere katılalım yoksa Cumhurbaşkanı bizim atamamızı yapmaz.'" Şimdi, olay bu. Gerçekten, bu insanları bu grubun, bu çetenin, bu terör örgütünün kucağına dönemin iktidarı ve şu anki iktidarı attı ve bugün pişkin pişkin bu insanların işinden atılmasına sebep oluyor.

Bakın, hukuk devletinde hukuk nasıl işler biliyor musunuz? İnsanlar yargılanır, suçluysa cezaevine gider, işinden olur; eğer suçsuzsa da işine geri döner, evine geri döner, özgürlüğünü geri alır. Ama siz ne diyorsunuz? "Biz OHAL İnceleme Komisyonu kurduk. Bu OHAL İnceleme Komisyonu sizi on yıl oyalasın, süründürsün." Haklısınız zaten, haklı olmasanız zaten siz mahkemeye verirsiniz o insanı. "Kurulsun, sizi süründürsün, biz ondan sonra zaten işimizi halletmiş oluruz, Üsküdar'ı geçeriz." diyorsunuz. Tamamıyla bir vicdansızlık yani akıl tutulması.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HABİP EKSİK (Devamla) - Arkadaşlar, gelin, bakın, bu halkın dediğini yapalım, gerçekten bu halkın dediğini yapalım, tek adamın dediğini yapmayalım.

BAŞKAN - Selamlayalım.

HABİP EKSİK (Devamla) - Bu kanuna "Yok." diyelim, "Hayır." diyelim, elimizi ona göre indirip kaldıralım arkadaşlar.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (HDP sıralarından alkışlar)