GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/361, 405, 406, 407, 410) No.lu Tıbbi ve Aromatik Bitki Çeşitliliğinin Korunmasında, Bunların Üretiminde ve Pazarlanmasında Karşılaşılan Sorunlar ile Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:07.11.2018

AK PARTİ GRUBU ADINA HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Hatay) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine verdiğimiz Meclis araştırma önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İnsanlık tarihi boyunca bitkiler ve bitkilerden elde edilen ürünler çok farklı amaçlarla kullanılmıştır. Küresel bazda çok geniş bir kullanımı olan tıbbi bitkilerin tanımını tam olarak yapmak mümkün değildir. Günümüzde "tıbbi" ve "aromatik" bitkiler terimi genellikle birlikte kullanılmaktadır. Tıbbi ve aromatik bitkiler, hastalığı önlemek, sağlıklı yaşamak veya hastalıkları iyileştirmek için ilaç olarak kullanılan bitkilerdir. Tıbbi bitkiler, beslenme, kozmetik, vücut bakımı, tütsü veya dinî törenler gibi alanlarda yer alırken aromatik bitkiler ise güzel koku ve tat vermeleri için kullanılmaktadır. Dünya pazarlarında tıbbi ve aromatik bitkilere olan talep çok değişik alanlarda ve sanayi kollarında tüketimine paralel olarak her geçen gün giderek artmaktadır.

Türkiye, tıbbi ve aromatik bitkilerin dış satımında dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Ülkemiz farklı iklim ve ekolojik koşullara sahip olması, floranın çok sayıda bitki türü ve çeşitliliği içermesi bakımından doğadan toplanan ve kültürü yapılan tıbbi ve aromatik bitkiler açısından büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir. Bu kadar zengin bir kaynağa sahip ülkemizde hâlen doğadan toplanan ve üretimi yapılan bitkilerin sayısı çok azdır. Binlerce yıl önce insan, bitkilerin tedavi edici gücünü tanımış ve sağlıklı yaşayabilmek için onlardan yararlanmıştır.

Tedavi amaçlı kullanılan bitki tür ve çeşitlerinin miktarı Antik Çağ'dan beri devamlı bir artış göstermiştir. Mezopotamya uygarlığı döneminde yaklaşık 250 bitki ilaç ham maddesi olarak kullanılırken, Antik Yunan Dönemi'nde 600 kadar bitki tıbbi amaçlı kullanılmıştır. Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren doğal ürünlere olan talep artarak bitkisel kökenli ilaç ve kozmetik sanayisi hızla gelişmiştir. 19'uncu yüzyılın başlarında tedavide kullanıldığı bilinen ve tıbbi bitkilerden elde edilen ilaç ham maddesi sayısı 13 bini bulmuştur.

Türkiye'nin doğal bitki örtüsü, belirlenen 11.707 bitki çeşidiyle küresel ölçekte büyük zenginliğe sahiptir. Bu bitkilerin 3.649'u yöreye özgü iklim ve toprak şartlarında yetişen ülkemize ait endemik tür ve çeşitlerdir. İç piyasada ticarete konu olan bitki sayısı ise 350 olup bu bitkilerden yaklaşık 100 bitkinin yurt dışına ihracatı yapılmaktadır. TÜİK'in tıbbi ve aromatik bitkiler olarak özel bir sınıflandırması bulunmamakla birlikte yaklaşık 20 çeşit tıbbi ve aromatik bitkinin 1,8 milyon dekar alanda tarımı yapılmakta, üretim miktarı bakımından siyah çay, kırmızıbiber, haşhaş, kimyon, nane, kekik, yağlık gül ve anason ilk sıralarda yer almaktadır. 2000-2017 yılları arasında yetiştiricilik kaynaklı üretim miktarı yaklaşık yüzde 80 artmıştır.

Son dönemlerde tıbbi bitkilerin endikasyon belirtilerek kontrolsüz olarak satılması toplum sağlığını ciddi bir şekilde tehlikeye sokmaktadır, tehdit etmektedir. Piyasada satılan tıbbi bitkilerin gerçekten o bitki olup olmadığı konusunda şüpheler vardır. Toplanan tıbbi bitkilerin doğru bitki olup olmadığı ancak bir uzmanın bitkiyi teşhis etmesiyle mümkün olabilir. Ayrıca, tıbbi bitkilerin etki gösterebilmesi için standardize olması gerekir. Tıbbi bitkilerin doğru kısımları, doğru mevsimde, doğru saatte ve doğru bölgeden toplandıklarında standardizasyondan söz edilebilir çünkü bitkilerin içerdikleri maddeler ekolojik şartlara göre değişmektedir. Çevrecilik açısından bakıldığında, bilinçsiz toplamayla biyoçeşitlilik azalabilir ve bazı türlerin nesli tükenebilir.

Tıbbi ve aromatik bitkilerin dış ticaretinde onlarca bitki yer almaktadır. Bu bitkilerden bazıları hem endüstri bitkileri veya yağlı tohumlar sınıfında yer alırken hem de tıbbi ve aromatik bitki kabul edilmektedir. Tıbbi ve aromatik bitkilere ilişkin özel bir sınıflandırma, GTİP numarası olmadığından dış ticareti sağlıklı olarak izlenememektedir. Türkiye'nin tıbbi ve aromatik bitkileri dış ticareti 2016 yılında 303,6 milyon dolar ihracat ve 267,1 milyon dolar ithalat -kahve hariç- olmak üzere gerçekleşmiştir. İhracatta en önemli bitkiler kekik, haşhaş, defne, çay, anason, kimyon, ada çayı, mahlep, kırmızıbiber ve bitkisel çaylar şeklindedir. İhracatta kekik yüzde 25'lik payla ilk sırada yer almaktadır. Kekik ihracatı geçmişe oranla yüzde 300 artışla 61 milyon dolara ulaşmış olup yaklaşık yarısı Ege Serbest Bölgesi'nden gerçekleştirilmektedir.

İthalatta en önemli bitkiler kahve, çay, keten, karabiber, kimyon, çörek otu, şerbetçi otu şeklindedir. İthalatın yüzde 60'ını kahve oluşturmaktadır. Yine kekik, defne, kimyon, kahve, ada çayı ve keçiboynuzu gibi birçok bitkide reeksport yapılmaktadır.

Kalkınmanın, ekonomik büyümenin, istihdamın artışının temelinde girişimcilik vardır. Ülkemizde kadın girişimci oranı yüzde 7-8 civarındadır, oysa Avrupa'da bu oran yüzde 35'tir. Avrupa ülkelerine oranla daha düşük olan kadın girişimci sayısının artırılması, kadınların iş kurmaya heveslendirilmesi gereklidir. Özellikle kadın girişimcilerin desteklenmesi yalnızca onları değil, Türkiye'yi de ilgilendirmektedir.

Araştırma önergemize konu alan kadın girişimcilerimize çok uygun bir alandır. Tıbbi bitkiler ve etkileri konusunda eğitim almış tek meslek grubumuz eczacılarımızdır. 6197 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle tıbbi bitkilerin eczanelerde, eczacının danışmanlığıyla satılması söz konusudur. Bu alanda da pek çok sorun bulunmaktadır.

Gerek iç tüketimde kullanılan gerekse dış satımı yapılan tıbbi ve aromatik bitkilerde üretimi arttırmak ve istenen kalitede ürünü elde edebilmek için doğadan toplamaların sürdürülebilirlik ilkesine dayalı, floraya zarar vermeden yapılması, bitki toplayıcıların eğitilmesi, talebi fazla olan bitkilerin kültüre alınması, yetiştirme tekniklerinin her bitkiye ve ekolojik koşullara göre saptanması, yurt dışında geliştirilmiş ve ülkemiz ekolojik koşullarına adapte olabilecek çeşitlerin getirtilerek ülkemiz iklim koşullarında denenmesi, bu bitki grubunun en önemli sorunlardan biri olan tohumluk temini için kurumsal altyapının oluşturulması, çeşit geliştirmeye yönelik ıslah çalışmalarının desteklenmesi, hasat sonrası işlemler, depolama ve nakliyede uygun şartların sağlanması gerekmektedir.

Yine sosyoekonomik yoksunluk içinde bulunan vatandaşlarımızın topluma entegre olmaları ve ekonomide aktif üretken duruma geçerek sürdürülebilir gelire ulaşmaları amacıyla tıbbi bitkilerin bölge kadınlarına toplatılarak kadınlar için istihdam alanı oluşturulması ekonomimiz açısından büyük fayda sağlayacaktır. Tabii, bunun işlenmesini de ihmal etmiyoruz.

Dünya piyasalarının istediği kalite ve miktarda güvenilir tıbbi ve aromatik bitki üretiminin artırılması için Bakanlığımızca yeni bir destekleme politikası uygulanmaya başlamıştır. 2018 yılı için iyi tarım uygulamaları kapsamında dekara 50 ila 100 TL, işletme büyüklüğü toplam 5 dekar veya altında tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği yapan küçük aile işletmelerine dekar başına 100 TL, mazot ve gübre desteği olarak dekar başına 14 TL, organik tarım yöntemiyle üretim yapan üreticilerimize ise dekara, ürün kategorilerine bağlı olarak 10 ila 100 TL arasında değişen destekleme ödemesi yapılmaktadır.

Kırsal kalkınma destekleri, indirimli kredi destekleri, Ziraat Bankası veya Tarım Kredi Kooperatiflerinden 2 milyona kadar işletme kredisi kullananlara yüzde 50 indirim, 2 ila 3 milyon arasında işletme kredisi kullananlara da yüzde 25 destek sağlanmaktadır; kekik, biberiye, ada çayı, sıla yağı, sumak, keçiboynuzu, defne, fesleğen, ıhlamur, safran, jojoba üretimi için söz konusu bunlar.

Hazine arazilerinin tahsisi konusuna gelince, 24 Kasım 2017 tarihinde yayımlanan 379 sıra no.lu Milli Emlak Genel Tebliği'yle hazine arazilerinin rayiç bedelinin binde 1'i olarak belirlenecek kira bedeliyle tıbbi ve aromatik bitkililer üreten çiftçilere kiraya verilmesi söz konusu hâle gelmiştir. Bu kapsamda lavanta, gül, adaçayı, kekik, çörekotu ve kuşburnu başta olmak üzere 1,2 milyon metrekare yüzölçümlü hazine taşınmazı kiralanmıştır, bu proje kapsamında toplam 20 ilimizde 4,6 milyon metrekare hazine taşınmazı daha ilana çıkarılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin mevcut toprak ve su kaynakları ile biyoçeşitlilik durumu dikkate alınarak küresel rekabet gücümüzü artırmak, uluslararası piyasaların talep ettiği kalite ve özelliklerde ıtri tıbbi bitki üretimini sağlamak ve uluslararası pazarlarda biyolojik çeşitliğimizi avantaja dönüştürmek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünce Itri ve Tıbbi Bitkiler ile Boya Bitkileri Üretiminin Geliştirilmesi Projesi hazırlanmıştır. Projeyle araştırma, yayım ve çiftçi bağının güçlendirilmesi, üretimin iç ve dış talebe uygun olarak geliştirilmesi, uluslararası piyasaların istediği kalite ve miktarda tıbbi ve aromatik bitkilerin üretilmesi, kayıt ve izlenebilirliğin sağlanması, üretim havzalarının oluşturulması, sektörel iş birliğinin artırılması hedeflenmektedir.

Projeyle Denizli'nin kekiği, Isparta'nın gülü ve lavantası, Karabük'ün safranı, Hatay'ın defnesi ve Ege'nin ada çayı dünya standartlarında üretilerek mamul ürünler şeklinde küresel pazarlara sunulacaktır.

Projenin yürütüldüğü illere gelince... 2015 yılında 25 ilde başlatılan proje, 2016 yılında 35 ilde, 2017 yılında 37 ilde, 2018 yılında 38 ilde yürütülmektedir. İlerleyen yıllarda projenin 81 ilde uygulanması hedeflenmektedir çünkü Türkiye'miz, dünyanın en zengin florasına sahip, tıbbi ve aromatik bitkiler bakımında da deste başı bir ülkedir. Bunun da gerekliliğini, inşallah, zaman dilimi içerisinde bizim yerine getirmemiz lazım. 2018 yılında proje Ağrı, Afyonkarahisar, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elâzığ, Eskişehir, Hakkâri, Hatay, Isparta, İzmir, Karabük, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Konya, Kütahya, Malatya, Muğla, Niğde, Samsun, Şanlıurfa, Uşak, Tokat, Tekirdağ, Trabzon, Tunceli ve Van illerinde yürütülmektedir. İlerleyen zaman diliminde sayamadığımız, saymadığımız diğer illerimiz de bu kapsam içerisine dâhil edilecektir.

Proje kapsamında yürütülen çalışmalara gelince... Mevcut durum analizine yönelik çalışmalar yani hâlihazır çalışma envanterimizin olduğu yerler, Denizli, Trabzon, Hatay, İzmir ve Antalya -Akseki ilçemiz- illerinde sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla tıbbi ve aromatik bitkiler çalıştayları çalıştırılmıştır. Mevcut durum analizi sonrasında sektörün strateji belgesini hazırlamak üzere çalışmalar başlatılmış olup bu amaçla tıbbi ve aromatik bitkiler ticareti yapan taraflarla 2016 yılında İzmir ilinde bir araya gelinmiştir.

Teknik personele yönelik eğitim çalışması ve altyapının güçlendirilmesine gelince, projenin uygulandığı otuz sekiz ilde en az 3 personelden oluşan tıbbi ve aromatik bitkiler teknik ekibi oluşturulmuş, bu ekipte görev alan toplam 778 personele yönelik hizmet içi eğitim çalışmaları tamamlanmıştır.

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren 15 araştırma enstitümüzde tıbbi ve aromatik bitkilere yönelik AR-GE faaliyeti devam etmektedir.

Antalya Batı Akdeniz Araştırma Enstitüsü bünyesinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi 2011 yılından beri faaliyettedir. Bu merkez, tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda gerek TAGEM'e bağlı enstitülerin çalışmalarına ve gerekse özel sektör çalışmalarına laboratuvar desteği sağlamaktadır.

Çiftçi bazında yürütülen çalışmalara gelince: AR-GE çalışmaları tamamlanan tür ve çeşitlerin çiftçi şartlarında yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Bu amaçla, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğümüze bağlı araştırma enstitüleriyle iş birliği hâlinde demonstrasyon çalışmaları yapılmaktadır. 2015-2017 yılları arasında, 37 ilde 888 çiftçiyle 32 bitki türünde 2.293 dekar alanda demonstrasyon yapılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Türkoğlu.

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) - 2018 yılında 36 ilde 29 türde 460 dekar alanda çalışma planlanmıştır. Sadece 2017 yılında yürütülen demonstrasyon çalışmalarında, 1 milyon 193 bin 600 adet fide ve 442 kilogram tohum, 1.600 adet fidan ve 1.680 kilogram yumru çiftçilere temin edilmiştir. Proje çerçevesinde, toplam 7.135 çiftçiye yönelik eğitim ve yayım çalışması yapılmıştır. Demonstrasyon çalışmalarıyla uzun yıllardan beri sadece doğadan toplanarak elde edilebileceği düşünülen bazı bitkilerin üretimi başarılmıştır. Böylece, uygulamalı olarak hem teknik personelin hem de çiftçilerimizin deneyimleri artırılmıştır. Demonstrasyon yapılan bitkilerin kalitelerinin belirlenmesi için Bakanlığımız Batı Akdeniz Araştırma Enstitüsünde etken madde analizi yapılmıştır. Ülkemizde tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi, satılması, kontrolü, ekolojik dengenin korunması...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın.

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) - Bu konuda, kadın girişimciliğinin desteklenmesi gibi konularda problemlerin tespit edilerek çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması komisyonu kurularak konunun tüm boyutlarıyla araştırılması her bakımdan yararlı olacaktır diye inanıyoruz.

Şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Türkoğlu.