GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:14.11.2018

OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce başta Türk Tabipleri Birliği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olmak üzere bütün sağlık meslek kuruluşlarını, örgütlerini ve sokaklarda fenerle adalet arayan hekimlerimizi ve daha dün şu Meclis kapısına hekimlerin "Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz." çığlığını getiren ve "Eğitim ve çalışma hakkımız engellenemez." diyen genç hekimlerimiz Mihriban Yıldırım ve Onur Erden'i saygıyla selamlıyorum.

Mihriban Yıldırım ve Onur Erden sadece Meclis önünde eylem yapan 2 genç hekim değil. Mihriban, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinde Psikiyatri Ana Bilim Dalında ihtisas yaparken 672 sayılı KHK'yle ihraç edilen bir hekim ve ihracından bir ay sonra hiçbir neden, hiçbir gerekçe bildirilmeden, yargılama yapılmadan ihraç edilen bu hekim arkadaşımız hakkında Trabzon gibi bir yerde, öğrenci hareketinden geldiği bilinen ve Tabipler Birliğinin Asistan Hekimler Komisyonunun temsilcisi olan bir kadın hekim hakkında byLock iddiasıyla dava açıldı ve ne oldu biliyor musunuz? Bu dava da beraatle sonuçlandı ve Mihriban Yıldırım, o Meclisin kapısının önüne gelen genç hekim meslektaşımız hâlâ ihraç, hâlâ mesleğini yapamıyor. Ne zamandan beri? 1 Eylül 2016'dan beri.

Yine, Onur Erden Çanakkale Tıp Fakültesinden mezun olmuş ve Van'da 112'de çalışan genç bir hekim iken 675 sayılı KHK'yle işinden edildi. Hakkında tek bir soruşturma yok, hâlâ yok, tek bir yargılama yok, tek bir ceza yok, nedensiz, sorgusuz, sualsiz ihraç. Bunu neden anlatıyorum? Bunu şunun için anlatıyorum: İşte, bu teklifle hukuk dışı, akıl dışı, vicdan dışı bu fiilî uygulama, AKP iktidarının OHAL'i fırsata çevirerek uyguladığı bu fiilî uygulama yasalaştırılacak, yasalaştırılmış hâle getirilecek. Öncelikle üç tane özet.

Birincisi: Bu yasa teklifi hekimlere dönük, sağlık çalışanlarına dönük şiddeti engelleyen en küçük bir düzenleme getirmemektedir; bu, kocaman bir balon.

İki: Demin anlattığım gibi, sadece ihraçlar değil, aynı zamanda güvenlik soruşturması giyotiniyle insanlar üzerinde, hekimler üzerinde, özellikle genç hekimler üzerinde ciddi bir baskı aracı olarak kullanılmaktadır ve bu kamu görevine alınmayan hekim ve diş hekimlerinin mesleklerini yapma hakkı, çalışma hakkı ve eğitim hakkını engelleyen bir tekliftir.

Üçüncüsü: Sadece hekimlerin sorunu değildir bu yasa teklifi; bu, bu memleketin geleceğinin sorundur, nasıl bir ülke istediğinizin sorunudur ve aynı zamanda, her şeyden önemlisi, hasta haklarının sorunudur. İnsanların, halkın nitelikli sağlık hizmetine ulaşma hakkının bizzat gasbedilmesidir bu teklifle yapılmak istenen.

Kamu görevinden çıkarılan veya kamu görevine alınmayan mecburi hizmet yükümlüsü hekimlerin ister altı yüz ister dört yüz elli gün deyin, bir gün bile hekimlik yapmaktan yasaklanması hukuka aykırıdır.

Mecburi hizmet bir kamu görevidir, ödevidir ve Anayasa 70'inci maddeye göre, aynı zamanda kamu hizmetine girmek bir haktır. Siz bu hakkı elinden alıyorsunuz, aynı zamanda ek bir yaptırım daha getiriyorsunuz. Bu ek yaptırımı getirmek hukuka aykırılığı bir yana, akla uygun değildir.

Hekimler hekimlik yapma hakkını siyasilerden değil, mesleği öğrendikleri kurumlarından almaktadır. Hekimliğe dönemsel, konjonktürel veya mevcut iktidarın ihtiyaçları ya da intikam duyguları nedeniyle bunlar üzerinden bir sınırlama getirilemez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OYA ERSOY (Devamla) - Bir dakika daha...

BAŞKAN - Tamamlayın, tabii.

Buyurun Sayın Ersoy.

OYA ERSOY (Devamla) - Amacınız, bu yasayla bütün sağlık emekçilerinin geleceğini tamamen iktidarın iki dudağı arasına bağlamak, iktidarın hoşuna gitmeyenleri işsizlikle ve açlıkla cezalandırmaktır. Bu, sadece bugün hekimler için konuşulan bir teklif, düzenleme değildir, bunun devamı gelecek, bunu çok iyi biliyoruz; avukatlara gelecek, mühendislere gelecek. Çünkü, siz, bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi yaşamayan veya bize biat etmeyen hiç kimsenin bu ülkede yaşama hakkı yoktur diyorsunuz. Biz de diyoruz ki: Yasama yetkisinin bir sınırı vardır, burada el kaldırabilirsiniz "Bu yasayı ben yaptım, oldu." diyebilirsiniz ama yaparsınız olmaz, Türkiye'ye bunu giydiremezsiniz. Bu ülke toprakları faşizme karşı mücadelenin, demokrasi mücadelesinin yeşerdiği, yaşatıldığı topraklardır. Bu ülkede biz buna izin vermeyeceğiz.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)