GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:14.11.2018

ÜMİT DİKBAYIR (Sakarya) - Değerli milletvekilleri, Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 20'nci maddesi üzerinde konuşma yapmak üzere söz almış bulunmaktayım.

Ancak, ben başka bir hususu burada dile getirmeye çalışacağım. Meclis açıldığı günden beri muhalefet partilerinin önergeleri hep reddediliyor. Neden? Yani muhalefet partileri hep mi yanlış bir şey getiriyor, hiç mi vatandaşın faydasına bir şey getirmiyor? Sanki burada bir maç oynuyoruz.

Şimdi bir şey daha dikkatimi çekti. Sayın Komisyon önergelere "Katılamıyoruz" diyor. "Katılmıyoruz" demiyor, bakın, dikkat edin "Katılamıyoruz" diyor. Acaba bilinçaltında başka bir şey mi var?

Şimdi, iktidar partisinin grup başkan vekiline de şunu sormak istiyorum: Hastanelerde hizmetin çok iyi olduğunu söylüyor. Ben size Sakarya'dan birkaç tane örnek vereyim. Yıllardır Sakarya'da bir yoğun bakım sıkıntısı var, yıllardır, bakın yeni değil. Sakarya'da yoğun bakıma gelen hastaları Yalova'ya gönderiyorlar, 110 kilometre. Yani yoğun bakımlık bir hastayı 110 kilometre yola gönderiyorlar. Yine, Sakarya'nın Hendek ilçesinde diyaliz hastaları 30-35 kilometre yola diyaliz tedavisine gönderiliyor. Başhekime sordum, başhekimden aldığım cevap şu: "Bir tane diyaliz makinesi var, yetişmiyor." Onun için diyaliz hastalarını 35 kilometre yola tedaviye gönderiyorlar. Verdiği bir başka cevap da şu, diyor ki: "1 milyon 200 bin lira ciro yapıyoruz. Eğer 1,5 milyon olursa bunu halledeceğiz." Ya, ne demek bu? Burası bir şirket mi? O zaman 1 milyon 200 bin lira değil de 500 bin lira ciro yaparsa hastanenin kapısına kilit mi vuracak? Böyle bir saçmalık olabilir mi?

Bir başka konu da: Bu kürsüden, Danıştaya gönderdiği temyiz dilekçesine istinaden Millî Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk'a cevap vermek istiyorum. Bugün 2 tane bürokratı görevden aldı Danıştaya gönderdiği dilekçe sıkıntılı diye. Peki, soruyorum ben: Bürokratları görevden alarak yanlış düzeldi mi? Dilekçenizi geri çekin. Madem yanlış, dilekçenizi geri çekin. Bizim zekâmızla dalga geçmeyin. Bakın, bizim zekâmızla dalga geçmeyin. Ona cevabım şu olsun: "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım. İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene!"

Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)