GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:18
Tarih:15.11.2018

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkanım, sayın milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türk Dil Kurumuna göre "aile" kelimesi "Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik" olarak tanımlanmaktadır.

Şimdi, burada "halk" yazdığı için kabul etmeyebilirsiniz önergeyi. "Halk" ya da "millet" olsun; dünyanın her yerinde ya "public health" diye geçiyor ya da "National Health Institute" diye geçiyor vesaire. Bu konuda samimiyetiniz varsa "halk" ya da "millet" olarak değiştiririz. Aile olmayanlar var, bekârlar için öyle bir kavram kullanamazsınız. Değiştirilmesinde bence bir sakınca yok.

Şimdi, bu yasa teklifi Komisyona geldiğinde madde 19 vardı. Bu Komisyona havale eden, kanun teklifini hazırlayan arkadaşlar madde 19 hakkında -hiç kimse- görüş sarf edemedi. Arkadaşlar burada, bakanım burada; 19'uncu maddeyi kimse bilmediği için çektik, kimse görüş sarf edemedi, 19'uncu maddeyi bilmiyorlardı. Büyük bir ihtimalle kitapçıdan mı geldi, bilmiyorum, öyle bir durum var!

Türkiye'deki sağlığın geldiği yeri hepimiz biliyoruz, Allah razı olsun, bazı ilerlemeler oldu. Tabii, on altı yıl çok ciddi bir dönem, o kadar dönemde bu kadar iyileşme olması da doğaldır. On altı yıl önceki -daha önce de Komisyonda bahsetmiştim- araçlarını kullanan arkadaşlar var mı şu anda? On altı yaşında arabası olan kaç kişi var? On altı yaşında arabası olan yok, demek ki modeller değişti.

Şimdi, dünyada sağlıktaki göstergelerden birisi olan İngiliz Legation Institute'nin sıralamasına göre sağlıkta 52'nci sıradayız, eğitimde 80'inci sıradayız, kişisel özgürlükte 94'üncü sıradayız.

Şimdi, şöyle bir gazete haberi var, sağlıkta buraya geldik: "Emet'te yeni bir atama yapılana kadar çocuk yapmak yasak. Tek kadın doğum uzmanını ile çektiler, ilde de tek kadın doğum uzmanı oldu." İl, 600 binlik bir il; sağlıkta 2018. Bu gazete haberi, benim değil.

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İSMAİL TAMER (Kayseri) - Gazete yalan yazabilir.

ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Gazete yalancıysa ben size şöyle söyleyeyim... Size de tekrar söz hakkı verirler. Gerçi tüm Komisyon toplantıları sırasında herhâlde yüzde 10 kadar konuşamadı Komisyondaki AK PARTİ'li ve MHP'li arkadaşlar, öyle tahmin ediyorum. Sataşma dışında, Başkanım söz verdiği zaman bile konuşmadıklarını biliyorum. Uyuyan milletvekillerine Başkanın talimatla "Uyanın, el kaldırın." dediğini biliyorum. Meclisin bir masuniyeti var, onun bozulmaması gerektiğini de biliyorum. Komisyon toplantısına torunu gelen milletvekili arkadaşları da biliyorum. Aksini iddia edemezler. Kütahya...

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ayıp, ayıp, yine aynı şeyi yapıyorsun.

ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Ayıp değil, kesinlikle değil. Olan gerçek bu. Meclisin ve Komisyonun samimiyetini, ciddiyetini bozuyorsak, bakın, o olmaması gereken bir şey, ayıp değil, kesinlikle değil.

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sana yakışıyor, devam et.

ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Bir il var, düşünün, il. 680 yatağı var ve bir tane kaliteli, nitelikli yatağımız yok. Yirmi yıldır hastane inşaatı yapılıyor. Afilli hastane yapıldı, afilli hastanede tıp fakültesi hastanesi yok ve biz oraya Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurduk. Olmayan bir üniversiteyi makasla kesip iki üniversite kurduk. Eski vekilleri rektör yaptık, eski vekilleri CEO yaptık. Kamu Hastaneleri Birliği nerede şu anda hakikaten? Yok öyle bir kurum. Yapboza geldi sağlık sistemi. Kaçıncı? "Mecburi hizmet gerekmiyor." diyen bakan -şu anda yok zannedersem- "Mecburi hizmet insanlık dışıdır, çağ dışıdır." diyen bakan altı ay sonra tekrar sağlık sistemine mecburi hizmeti koydu.

Şimdi, en sonunda artık çok söylenecek bir şey yok, toparlanacak bir şey yok, onu söyleyeyim size. Adalet konusuna gelince de dört yüz elli gün yeni mezun bir hekim arkadaşımızı hapsediyorsunuz, dört yüz elli gün. İhtisas yapmasına izin vermiyorsunuz, ihtisas kesinlikle yapamaz. Bir pratisyen arkadaş dört yüz elli gün ev hapsinde kalıyor. Bu 5'inci madde de dâhil olmak üzere tamamı fiyasko olan bir kanun teklifini buradan geçirmek zorunda kalıyoruz. Vicdanlarımız bir gün sızlayacak. Torunlarınıza ne anlatacaksınız, bilmiyorum. Hiçbir arkadaşımız ihtisas yapamayacak, yapamayacak. Hekimler yapamayacak. Ege Denizi'nde botlarla karşı tarafa geçen insanları, boğulan insanları göreceksiniz. Torunlarınıza onu mu anlatırsınız, bilmiyorum ama bir şahsı aldınız, ne diyordu? "Adaletin bu mu dünya?" diyordu. Orhan Gencebay'ı da aldınız.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)