| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 15.11.2018 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 15 Kasım ve idam edilerek yaşamına son verilen Seyit Rıza'nın 81'inci ölüm yıl dönümü. Hem Dersim katliamında yaşamını yitirenleri burada saygıyla anıyorum hem de Seyit Rıza'yı burada saygıyla anıyorum.
Değerli arkadaşlar, Seyit Rıza şöyle demişti biliyorsunuz Türk devletinin hukuksuz uygulamalarına karşı, yok sayma uygulamalarına karşı: "Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim. Bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim. Bu da size dert olsun."
Şimdi, bugün tekrar Türkiye'de demokratikleşme, barış, özgürlük, halkların statüsü, halkların varlığı, emekçilerin, kadınların hakları için mücadele sürüyor ve bu mücadelede yine bugünün muktedirleri halklara karşı, ezilenlere karşı baskı, şiddet, savaş, çatışma politikalarını sürdürüyorlar ve biz bu politikaları teşhir ediyoruz, bu politikaların karşısında barışın savunucuları olarak, demokrasinin savunucuları olarak, halkların özgürlüğü, eşitliği için mücadele edenler olarak sözümüzü söylemek istiyoruz, halkımıza gerçekleri anlatmak istiyoruz ve bunun için bulduğumuz bütün fırsatları değerlendiriyoruz.
Bugün Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanı partililerimize karşı, milletvekilimiz Ebrü Günay'a karşı saldırgan bir tutum sergilemiştir, bunu burada teşhir etmek istiyorum. Milletvekillerimizin İçişleri Bakanının en temel insan hakları hakkında yürüttüğü politikaların, ihlal politikalarının, hakların gasbedilmesinin, baskının, şiddetin, sokaktaki eylemin, ifade, örgütlenme ve eylem yapma özgürlükleri önündeki baskılarının, şiddetinin teşhirine karşılık Ebrü Günay'ı tehdit etmiş ve "Sen görürsün." demiştir. Yani bir yasama mensubunu atamayla gelen bir yürütme mensubu parmak sallayarak tehdit edebiliyor. Türkiye böyle bir aşamaya gelmiştir.
Aslında bugün burada, konuştuğumuz 15 Temmuz darbe girişimini istismar eden ve buradan bir darbe devşiren ve bu darbenin sonucunda da OHAL ve KHK'lerle Türkiye'yi yönetmek isteyenlerin uygulamalarıyla karşı karşıyayız. Onların bütün bu meseleleri, OHAL KHK'lerini, bu yasamayı araçsallaştırarak OHAL sürecini devam ettirme... 15 Temmuz darbe girişiminin arkasına sığınarak Türkiye'de baskı, şiddet politikalarını sürdürme, Türkiye halklarını yok sayan, Türkiye işçi sınıfını, emekçilerini yok sayan, onları sömürmek için her türlü baskıyı kendine hak gören anlayışın devam ettiğini görüyoruz. Fakat tıpkı Seyit Rıza'nın dediği gibi biz bu baskı politikalarına karşı asla ve asla diz çökmeyeceğiz, sizlerin yalan ve hilelerinizi de mutlaka yeneceğiz. Bu konuda kararlıyız ve halklarımız bu konuda bizim yanımızda olduğunu her defasında gösterdi, sizin seçim manipülasyonlarınıza rağmen ve sizin baskı ve sindirme politikalarınıza rağmen bu gerçekleşti. Burada konuştuğumuz yasa teklifi de aslında hekimleri sindirme politikasıydı, hekimleri sindirmeye çalışarak bütün topluma bir mesaj verme çabasıydı yani "Siz eğer bize biat etmezseniz sizler o zaman gidip ağaç kabuğu yiyebilirsiniz, siz bu ülkenin yurttaşı sayılmayacaksınız, sizler boyalı yurttaşlar olarak dolaşacaksınız." dediniz. Siz bunu yapmaya çalıştınız, bu korkuyu vermeye çalıştınız insanlara ve her defasında bizler burada gerçekleri halkımıza anlattıkça AKP sıralarından kalkıp "Hayır, bu böyle değil. Hayır, gerçekler böyle değil." diyorsunuz ama arkadaşlar, gerçekler, güneş balçıkla sıvanmıyor; bu söz bize aittir çünkü gerçekleri savunan bizleriz.
Bakın, Diyarbakır'da bir aile sağlık merkezini karakola çevirdiğiniz bir gerçektir. Niye oradan itiraz ediyorsunuz? Niye bu gerçeği karartmaya çalışıyorsunuz?
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun!
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Lütfen gidin, size adresi söylüyorum: Bağlar 3 no.lu Aile Sağlık Merkezi'nin yerinde ne var, gidin, bir bakın lütfen. Sizin bürokratlarınızın, Sağlık Bakanlığının verdiği bilgilerle yetinmeyin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Boşaltıldı, başka yere taşındı. Sur'daki sağlık ocağını yakıp yıktınız, Sur'daki sağlık ocağını yakıp yıktınız!
BAŞKAN - Sayın Eronat, lütfen...
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Ayıp ya! Sur'daki sağlık ocağından bahsetsene!
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bakın, size adresi veriyorum...
BAŞKAN - Sayın Hatip, lütfen Genel Kurula konuşmaya devam edin.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Size adresi veriyorum...
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Yalan söyleme ya!
BAŞKAN - Sayın Eronat, grup başkan vekiliniz dile getirir, söz istersiniz, dile getirirsiniz ama böyle olmaz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Adresi size veriyorum: 5 Nisan Mahallesi, Nükhet Coşkun Caddesi Bağlar'a gidiniz ve lütfen bakınız. Burada, üstelik Bağlar'da ikinci karakol açılıyor, öyle ki bir anne şöyle söylemiş: "Şimdi hep tedirginim, akşam olunca çocuklarımı tek tek arıyorum, orası aslında bir açık hapishane, aslında tam bir sıkıyönetim var Diyarbakır'da, Bağlar'da. Bütün o Kürt coğrafyasında tamamen bir sıkıyönetim var." Ve bu sıkıyönetim politikalarınızı onaylamayan bir partiyiz biz.
SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - PKK'ya karşı açıyoruz, teröre karşı açıyoruz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Halkların Demokratik Partisi tıpkı Leyla Güven'in bugün yaptığı gibi, dokuz gündür açlığa bedenini şunun için yatırdı: Barış gelsin diye, barışa köprü olsun diye.
SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Barışın gelmesi için PKK'nın bitmesi lazım.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Sayın Abdullah Öcalan'ın barış elini uzatan, barış görüşmelerini gerçekleştiren... (MHP sıralarından gürültüler)
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Ya ne "sayın"ı? Bırak "sayın"ı ya! Olsa olsa çakal olur ondan, katil olur!
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) -...Öcalan'a tecridin kaldırılmasını isteyen, bedenini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri lütfen, konuşmasını tamamlasın Sayın Hatip.
Tamamlayın Sayın Kemalbay.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Sayın Leyla Güven, Değerli Milletvekilimiz, bu Parlamentonun saygın bir üyesi olan Leyla Güven'in oluşturmaya çalıştığı köprüye kulak verin. O, duvarları yıkmak istiyor, barış önündeki barikatları yıkmak istiyor, onun yerine halklarla köprü oluşturmak istiyor; tıpkı Halkların Demokratik Partisi gibi. Partimiz barış köprüsü oluşturmak istiyor, sizse savaş politikalarından besleniyorsunuz, sizse çatışma politikalarından besleniyorsunuz. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - "Barış" diyorsun, Öcalan'a "sayın" diyorsun canım, ne barışı! Katile "sayın" de, barış iste!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Gerçek budur arkadaşlar. Gerçek, karakola çevirdiğiniz bu coğrafyadır. Gerçek, sizin savaş politikasından beslendiğinizdir. Gerçek, İçişleri Bakanının, bir milletvekilini parmak sallayarak tehdit etmesidir. Hatta ve hatta partimizin eş genel başkanını bile aynı İçişleri Bakanı tehdit etmiştir, tehdit telefonunda bulunmuştur. Hâlâ kendi koltuğunu koruyor ve koltuğunda oturmaya devam ediyor. Bu da sizin yüz karanızdır, bu da demokrasinin olmadığının bir göstergesidir.