| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 15.11.2018 |
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 35'inci kuruluş yıl dönümünü kutluyorum.
Az önce Milliyetçi Hareket Partisinden sayın bir hatip Çin'de ağır zulüm gören Uygur Türklerine değindi, fevkalade haklıdır. Biz de defaatle bu konuyu yüce Meclisin gündemine getirdik. Ayrıca, dün Bütçe Komisyonunda Dışişleri bütçesinin görüşülmesi sırasında bu meseleye ayrıntılı şekilde değindik ancak Hükûmetten, iktidardan gerekli cevabı ve beklediğimiz tepkiyi, yönelimi maalesef göremiyoruz. Bu her şeyden önce fevkalade ağır ve kitlesel bir insan hakları ihlali oluşturan durumu elbette bütün dünya izliyor. Sanki, alışılagelmiş partönerlerimiz, ortaklarımız arasında en tepkisiz ülke Türkiye, maalesef. Hatta hatta geçtiğimiz bir iki hafta önce bu mesele Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinde Çin'in periyodik raporunun görüşülmesi sırasında gündeme geldiğinde temsilcimiz maalesef sadece birkaç satırlık bir müdahalede bulundu. Bunu hakikaten acıklı bir durum olarak görüyoruz. Efendim, konuma dönüyorum.
Görüşülmekte olan teklifin 30'uncu maddesiyle getirilen en önemli yenilik, tüp bebek tedavisinden faydalanmak için yaş sınırının 39'dan 40'a çıkarılmasıdır. Bir diğer değişiklik ise hizmetten faydalanma hakkının 2'den 3'e çıkarılmış olmasıdır. Biliyoruz ki tıp çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Bir taraftan ortalama yaşam süresi uzarken diğer taraftan istenen düzeyde olmamakla birlikte koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin niteliği kısmen iyileşmektedir. Bu bağlamda yaş haddini 40'la sınırlamak doğru değildir. Tıbbi verilere göre 40 ila 45 yaş arasındaki kadınlarda yüzde 8,5 oranında klinik gebelik sağlanması mümkündür. Bu ihtimal yabana atılmamalıdır. Ayrıca bir taraftan yıllardır ve ısrarla üç çocuk sahibi olunması teşvik edilirken diğer taraftan 40 yaşın üzerindeki kişilerin çocuk sahibi olma isteklerine kayıtsız kalmak, en azından tutarsız bir uygulama olacaktır.
Öte yandan, eğitim süresinin uzaması, iş bulmada yaşanan sıkıntılar, ağır ve ağırlaşan ekonomik güçlükler gibi nedenlerle ortalama evlilik yaşı da yükselmektedir. Bu artışın devam etmesi de kuvvetle muhtemeldir. Bu durum, yardımcı üreme yöntemi tedavisinden faydalanma yaşını 40'la sınırlamanın yanlış olduğunu ortaya koyan diğer bir nedendir. Ancak burada dikkat edilmesi geren önemli bir husus, 40 yaşından sonraki gebeliklerde genetik bozukluğa sahip bebeklerin doğma ihtimalinin de artış göstermesidir. Bu nedenle 40 yaşından sonra yapılacak olan tüp bebek tedavilerinde embriyonun genetik incelemeye alınması da bir gereklilik oluşturmaktadır. Bu çalışmalar mutlaka Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri Komisyonunun ortaya koyacağı tespitlere bağlı olmalıdır. Bu bağlamda tedavi sırasında embriyo üzerinde hastalık teşhisiyle ilgili çalışmalar yapılmasını ve gerekli tetkiklerin bu kanun kapsamında sağlanacak olan hizmet paketine dâhil edilmesini öneriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Sezgin.
Buyurun.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Genetik tanı uygulamasının 40 yaş üzerindeki faydalanıcılar için devlet tarafından karşılanması ailelerin çocuklarını sağlıklı şekilde kucaklarına almasını sağlayacaktır. Elektronik reçeteler ve on-line randevu sistemleri gibi ikincil uygulamalarla sağlıkta devrim yaptığını sanan iktidar da böylelikle sağlıkta gerçekten faydalı bir icraata imza atmış olacaktır.
Önümüzdeki kanun teklifinin sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ilişkin düzenlemeleri hakkında da görüş belirtmek istiyordum ama vaktim olmayacak herhâlde.
Teşekkür ederim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)