GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:19
Tarih:20.11.2018

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; görüşülmekte olan maddeyle ilgili İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununda Yapılan Değişiklik Teklifi'yle düzenleme yapılarak milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimlerinde adaylık için görevinden ayrılan birlik başkanı veya yönetim kurulu üyeleri ile esnaf odaları, oda ve borsa yönetim kurulu başkanları ve yönetim kurulu üyelerine, adaylığı onaylanmadığında veya aday olup da seçilemediği takdirde eski görevlerine geri dönme imkânı tanınmaktadır. Bir defa aynı kanunun 81'inci maddesi değişik on üçüncü fıkrasında açıkça aykırı bir durum söz konusudur. Madde şöyle: "Oda, borsa ve Birlik organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremez ve belirli adayların leh ve aleyhlerinde faaliyette bulunamazlar ve propaganda yapamazlar. Bu hükme aykırı davrananlar altı aya kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır." Oldu olacak bu maddeyi de kaldırın da odalara siyaset tamamen girsin.

Yine aynı maddenin değişik son fıkrasında ise "Milletvekili veya belediye başkanı olarak seçilenlerin oda, borsa ve birlik organlarındaki görevleri kendiliğinden sona erer." diye kanunda açık ibareler mevcut. Bu maddelerle oda, borsa, birlik organlarındaki görevler ile siyaset arasında kesin bir çizgiyle siyasetin bulaştırılmaması gaye edinilmiştir. Yapılan değişiklikle, temsil edilen kurumlara siyasetin baskı kurması ve nüfuz etmesi çok daha bariz bir şekilde gün yüzüne çıkacaktır.

Kanunun 4'üncü maddesini okuyalım: "Odaların amacı ve asli görevleri bağlı bulundukları kurumlara üye olan meslektaşlarının temsili, tüm üyelerinin menfaatleri doğrultusunda mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleklerin gelişmesini sağlamak, üyeleri arasındaki dayanışmayı artırmaktır." Odaların amaç ve görevlerinde bu değişiklikler söz konusu olduğunda kurumlarımız kanunun 4'üncü maddesinde açıkça belirtilen kapsamların dışına çıkmaktadır. Oda başkanları seçildiği süre içerisinde bu amaçlara sadık kalmak zorundadırlar. Odalar ve borsalar Türk ticaretinin taşıyıcı kolonu, en önemli fay hattıdır. Kazanamayıp geri dönen başkan veya yönetim kurulu üyeleri dönemlerinin geri kalan zamanında hangi partiden olursa olsun siyasileşmiş olurlar ve bütün üyelerine tarafsız ve aynı gözle hizmet edemez veya aday olduğu siyasi partiden ayrı, başka siyasi partilere üye olan meslektaşları bu kişilere tarafsız gözle bakamaz. Odalar siyasetin oyuncağı değildir.

Bu teklif hazırlanırken kanunun ilgililerinin yani mevcut oda, birlik ve borsa başkanlarının görüşü alınarak sağlıklı bir teklif hazırlanabilirdi. Türkiye'deki en üst temsilcisi makamındaki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanının görüşüne dahi önem verilmemiştir.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Yüksek Seçim Kurulu kararına göre 2839 sayılı Milletvekilleri Seçim Kanunu'nun 18'inci maddesi "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları başkanları ya da yönetim kurulu üyeleri yerel yönetimlere aday adayı olabilmek için görevlerinden istifa etmek zorundadır..." Yüksek Seçim Kurulu 4 Ekim 2013 tarihli 404 sayılı Kararı'yla konuyu açıklığa kavuşturmuş ve oda, borsa başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin yerel yönetimlerde aday adayı olmasında istifayı zorunlu kılmıştır. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un ek 7'nci maddesi, kazanamadıkları takdirde görevine geri dönebilecek kişileri açık ve net bir şekilde belirtmiştir. Dolayısıyla kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları kazanamadıkları takdirde görevlerine geri dönemiyorlar. Bu maddeyi de ilga yoluyla ihlal etmiş oluyorsunuz.

Yine, siyasi partiler il, ilçe, belde başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile belediye başkanları, milletvekilliği seçimlerinde aday olmak istediklerinde istifa zorunluluğu var. Kazanamadıkları takdirde göreve geri dönemiyorlar.

Oda, borsa başkanlarının, yönetim kurulu üyelerinin yerel yönetimlere aday adayı olmasıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında aday adayı olanların durumları birbirleriyle mukayese edilemez ve biri diğerine örnek gösterilemez. Oda ve borsa başkanlarının statüsü seçim öncesinde kamu görevinden istifa eden memurlar gibi değildir. Memurlar atanmıştır, bu sebeple seçim sonrası tekrar atanarak görevine iade edilerek çalışmaya başlayabilirler. Fakat belli bir süre için seçilmiş olan oda başkanı ve yönetim kurulu üyesi görevinden istifa ederek milletvekilliğine ya da yerel yönetimlerde aday adayı olursa siyasi bir sıfat kazanmış olacak ve tarafsızlık ilkesini yitirmiş olacaktır. Bu sebeple oda ve borsa başkanlığına geri dönüşü atamayla değil, tekrar seçimle üyelerinden alacağı tarafsızlık ilkesini sağlayarak olmalıdır.

Kanunun acilen getirildiği aşikâr. Birilerine özel kanun mu hazırlanıyor? Kanun teklifi Komisyona geldikten sonra ilave edilen esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları da bunun bir göstergesidir. İlave edilen esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşları maddesinin neden ilave edildiğini sorduğumuzda Sayın Komisyon Başkanımız "Böyle bir talep geldi." diye ifadede bulunmuştur. Madem öyle -Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanının yapmış olduğu açıklamadan anladığımız kadarıyla oda başkanlarından böyle bir talep gelmediği hâlde- birilerinden talep geldi diye ekleme yapıyorsunuz, diğerlerinden talep gelmediği hâlde zorlama yapıyorsunuz.

Bu kanunun doğuracağı tek bir sonuç vardır: Ticaret odaları ve borsalar, birlikler siyasileşecek, ideolojik kutuplaşmanın olacağı bir alan hâline gelecektir. İş adamının, sanayicinin, esnafın, tüccarın, zanaatkârın çatı kuruluşu olan oda, borsa ve birliklerin asıl konularından uzaklaşmasına izin verilmemesi gerekir. Siyasete girmek isteyen, görevinden ayrıldıktan sonra geri dönmek isterse bunun yolu atama değil, demokrasidir yani yeniden seçimle gelmesidir.

Milletvekili Seçim Kanunu 18'inci maddesinde "Adaylık için görevden el çektirilmesi gerekenler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır." diye açık bir ibare var. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları Devlet Personel Başkanlığı Devlet Teşkilatı Bilgi Bankası'nda belirtilmiştir. Sadece belirli bir zümreye yönelik, kanunda değişiklik yapılmaması gerekir. Artık yapılan bu değişiklikle esnaf odaları, oda ve borsa birlikleri kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşu olma özelliğini kaybeder, açıkça siyasileşmenin önü açılır. Bugün size ve yandaşlarınıza avantaj gibi görülüyor olabilir bu değişiklik, yarın sizlerin başına dert olabilir. Odalarımızın kurumsal yapısı bozulur, meslekler daha da yozlaşır, oda başkanları mesleklerini temsil etmekten çıkar, bağlı bulunduğu siyasi partiyi temsil eder hâle gelir. Mesleki faaliyetlerini geliştirmek yerine daha da yandaş bir tutum sergileyerek siyasilerce yapılabilecek yanlışlara "dur" diyemezler. Meslektaşları arasında dayanışmayı sağlamak yerine meslektaşları arasında ayrılık körüklenir, birlik bozulur, husumetler oluşur. Dolayısıyla odalarımız siyasetin kölesi hâline gelir.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Genel Kurulun bugünkü oturumunun açılışında bir grup başkan vekiline bir çift lafım var. Tarihi o dönemin koşullarına göre değerlendirmek gerekirken kişisel çıkarlarına göre yeniden yorumlamak kime, ne fayda sağlar? Abdülhamit'i de, İttihat ve Terakkiyi de değerlendirirken bugünden bakarak yorumlayamazsınız. Unutmayalım ki Türkiye'mizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de, İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy da İttihat ve Terakki üyesiydi.

"Bak, bulutlar geçiyor üstünden, kaldır başını,

Al, mendilim sende kalsın, sil yaşını,

Memleket, sevdana yürek gerek.

Aysız gecelerde kumrular ağlar içimde,

Söz, düşsek de uzakların yoluna,

Öleceğiz doğduğumuz toprakta,

Memleket, sevdana yürek gerek."

İttihatçı türkü sözlerinden de anlaşılacağı üzere İttihat ve Terakkiciler cesur, vatansever insanlardır.

Şunu bilin ki sizden İttihat ve Terakkicileri sevmenizi beklemiyoruz çünkü sizde o yürek yok.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)