GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:21.11.2018

HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, burada, aslında, Aydın'da yaşanan doğa katliamını, ekolojik katliamı bilmek gerekmiyor, bilgiye ulaşmak günümüzde çok kolay, bilgiye rahatlıkla ulaşabiliriz ve şunu biliyoruz ki: Aydın'da Menderes Vadisi âdeta ölüm üretiyor. Doğa tahrip edildi, incirlik alanlar, zeytinlik alanlar artık yaşamıyor, kuşlar alanı terk ediyor; kanser vakaları Türkiye'de en çok burada yaşanıyor, Türkiye'de yüzde 18 ortalama varken Aydın'da yüzde 42'lerde kansere rastlanıyor. Kükürtdioksit emisyonu Türkiye'de en çok olan, ölçülen yeri ve hava kirliliği, bu anlamıyla, çok fazla. Bunları Aydınlı köylülere sorabilirsiniz. Aydın köylüsü, Kızılcaköy köylüleri size bunları en detaylı bir şekilde anlatabilir. Dolayısıyla, bilmek sorunumuz yok fakat siyasi bir tercih yapmak durumundayız. Acaba biz kalkınma adına, gelişme, büyüme, zenginleşme adına 3-5 tane sermayenin arkasında mı duracağız yoksa Türkiye halklarını, kadınları, köylüleri, emekçileri mi burada savunacağız? Bu, Türkiye halklarını ilgilendiriyor çünkü Aydın'dan giden incir, üzüm, zeytin gibi pek çok madde Türkiye'de tüketiliyor ve bunlar kanser üreten şeyler.

Bu konulara yaklaşırken aslında siyasi olarak bakmak gerektiğini düşünüyorum. Burada Sevgili Leyla Güven'i selamlamak istiyorum çünkü Leyla Güven Demokratik Toplum Kongresinin eş sözcüsüydü ve Demokratik Toplum Kongresi tam da köylülerin, halkların, yerel halkların haklarını aramak için mücadele ediyor ve halkın kendi kendini yönetmesini, örneğin Aydın'da Kızılcaköy köylülerinin, aslında Aydın'daki jeotermalle ilgili tasarruflar hakkında başvurulacak merci olmasını savunuyordu. Ama burada ne yapılıyor? Aydın köylüsünü dinlemek ya da Aydın köylüsünün siyasetini toplumsallaştırmak isteyenleri dinlemek yerine Leyla Güven kriminalize edilmeye çalışılarak toplumdan kopartılmaya çalışılıyor. Yoksulluğun kaynağı, işsizliğin kaynağı, tarımdaki yok olmanın, tarımın tamamen ortadan kaldırılmasının kaynağı aslında topluma kulak vermemek ve toplumun hakkını arayan siyasetçilere de kulak vermemekten geçiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Teşekkür ederim.

Bakın, burada ifade ettiğimiz AİHM sürecini... AİHM'de "Derhâl serbest bırakılması gerekir." denilen Selahattin Demirtaş'ın da yine halktan yana, halkçı bir siyasetin parçası olarak kriminalize edilmeye çalışıldığını, halktan koparılmaya çalışıldığını görüyoruz. Biz eğer halkın siyasetinin hâkim olması önündeki bu engelleri kaldırabilirsek halklar olarak o zaman toplumun kendi kendini yönetmesini, yerel yönetimlerde kadınların ve köylülerin inisiyatif almasını da sağlayabiliriz diye düşünüyoruz. Dolayısıyla, başta da söylediğim gibi, burada bilgi sorunu yok, bilme sorunu yok, siyasi tercih sorunu var.

Biz Kızılcaköy köylülerinin yanında olan bir parti olarak ve onun temsilcileri olarak her zaman burada jeotermale karşı köylülerin yanında olacağımızı söylemek istiyoruz. Sermayeye karşı halkın yanında olacağımızı söylemek istiyoruz. Partilerin bu şekilde politikalar üretmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)