GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:21.11.2018

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyor, Başöğretmen Atatürk'ü rahmet ve minnetle anıyorum.

Geleceği inşa etmekle görevli öğretmenlerimiz ne yazık ki geleceklerinden umutsuzlar. Ülkemizde sayısı yarım milyonu bulan atanamayan öğretmenler mağduriyet yaşamakta, atanan öğretmenlerse sözleşmeli öğretmen modeliyle görevlerinde zor günler geçirmektedirler.

Öğretmenlerimizin refahını sağlamak geleceğe yapılacak en büyük yatırımlardandır. Mutlu öğretmen mutlu öğrenci demektir. Öğretmenlerimizin haklı mücadelesinde her zaman yanlarında olacağız.

Sayın milletvekilleri, kanunlar kişiye özel değildir, geneldir ve kapsayıcıdır ama önümüze gelen bu tasarı ne geneldir ne de kapsayıcı. Bu kanun tipik bir "ad hoc" kanun örneği denemesidir. "Ad hoc" amaca özel, niyete mahsus demektir, tam da içinde bulunduğumuz durumu anlatmaktadır. Teklifin geçtiği Komisyonda tam 56 kanun teklifi bekliyor ve siz aniden bu teklifi gündeme alıyorsunuz. Kişiye özel kanun mu hazırlıyorsunuz? Esnaf kredi batağında; elektrik, mazot maliyeti tavan yapmış; vergi borcunu bırakın, vergi taksitini bile ödeyemiyor. Sabah akşam birileri konkordato ilan ediyor, esnaf daha da batıyor, bitiyor. Son çalıştırabildiği 3-5 işçisi işsiz kalıyor. Hepimiz ekonomik krizi görmüyorum, duymuyorum, bilmiyorum derken anlaşılan o ki herkes için değil, seçilmiş, ayarlanmış birileri için jet hızıyla kanun çıkarmaya çalışıyorsunuz. Kim bu birileri? Bu yasayı kim için çıkarıyorsunuz? Bu kanunu buraya getirenler, bu seçilmiş birilerini Türk kamuoyuna açıklamak zorundadırlar.

Sayın milletvekilleri, belli ki bu seçilmişlere pek de güvenilmiyor. "Seçimi kazanamazsak oda başkanlığımız gitmesin." korkusuyla hareket eden, belediye başkanı, siyasetçi olamaz. Bu iş cesaret işidir, yürekli insan ister. Kaybetmekten korkan evinde otursun, aday olmasın.

Kıymetli milletvekilleri, meslek kuruluşlarında görev yapanların yerel ve genel seçimlerde aday olmaları en doğal haklarıdır. İYİ PARTİ de bu hakkın en büyük destekçisidir. İsteyen aday olabiliyor zaten ama aday gösterilemeyen veya seçilemeyenlerin, amorti misali, görevlerine dönmeleri etik değildir. Odalarda edinilen tecrübenin siyasete yansıması faydalı olur ama siyasileşen kişilerin siyasetüstü kuruluşlara bir ileri, bir geri gidip gelmeleri sakıncalıdır, adil hiç değildir. Günlük siyasi çekişmelerin nüfuz etmesi bu kuruluşların tarafsızlığını azaltılır, işlevini ve verimliliğini düşürür. Hem aday olup sonra dönüp siyaseti nasıl eleştirecekler? Üyeler belki de siyasi görüşünü bilmeden oy verdikleri yöneticinin, seçildiği makamı siyasi bir basamak olarak görmesini hoş karşılamayacaklar. Bu durumda, geri dönen kişinin meşruiyeti sorgulanacaktır. Seçilmiş bir üyenin istifasının ardından geri dönmesi için izlenecek yol, yeniden seçimle olmak zorundadır. Soruyorum sizlere, ne yapacağız? AK PARTİ'nin esnaf odası, Cumhuriyet Halk Partisinin birliği, İYİ PARTİ'nin borsası mı olacak? Kuruluşları siyasileştirecek, işlemez hâle mi getireceğiz? Bu kuruluşlar zaten, iş insanlarımızın, esnaflarımızın parti, ideoloji ve inançlarını gözetmeden dayanışmalarını artırmayı hedeflemiyor mu? Hem dayanışacağız hem örgütleşeceğiz hem de parti parti bölüneceğiz; böyle bir şey olur mu, böyle bir kanun kabul edilir mi?

Geçen hafta TOBB açıklama yaptı "Bu teklifi geri çekin." dedi. Detaylarını daha evvelki konuşmacılar defaten açıkladılar. Soruyorum size, bu yasa, eğer TOBB vesair kuruluşlar istemiyorsa, kimin için çıkıyor? Bu yasa, birlik, oda başkanını, iş dünyasını, esnafı, milleti temsil etmiyorsa, kimin küçük menfaatlerini temsil ediyor?

Ulusal ölçekte en yüksek makamlar partili oldu, şimdi de yerel kurumlarımız siyasallaşıyor, partili hâle geliyor. AK PARTİ böyle davranarak ülkemizdeki çoğulculuğu tepeden tırnağa çökertiyor diye düşünüyorum. Bunlar, muhalefete nefes aldırmama hevesleridir; devletin tüm kurum ve kuruluşlarını ele geçirme hayalinin, tek sesliliği yaratma hayalinin yansımalarıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Bizler ulusalda nasıl tek adam dayatmasına karşıysak aynı şekilde, partili oda, partili birlik başkanına da karşıyız.

Tüm ifade ettiğim duygularımla, kanun teklifini yeniden gözden geçirmenizi umuyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)