| Konu: | 24 Kasım Öğretmen Günü vesilesiyle yarınlarla ilgili endişeleri ortadan kaldırmanın yegâne yolunun öğretmenlik müessesesini toplumun en itibarlı meslek grubu hâline getirmek olduğuna ve 22 Kasım Enver Paşa'yı doğumunun 137'nci yıl dönümünde hayırla yâd ettiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 22.11.2018 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle birkaç hususa dikkat çekmek istiyorum.
Öğretmenleri, din adamları ve hukuk adamları toplumun en itibarlı meslek grupları hâline gelememiş toplumların yarınlarıyla ilgili büyük endişeler taşımak, yarınlarıyla ilgili endişelerini korkularla birleştirmek akıbeti kaçınılmazdır. Bir toplumun en itibarlı meslek grupları öğretmenler, din adamları ve hukuk adamları değilse o toplumun geleceğine dair ümitvar cümleler kurulamaz. Münhasıran on altı yıl, evveli de var, katın üstüne ama gediğimiz nokta itibariye dünya üniversiteleriyle rekabet gücümüz, din adamlarımızın onca nasihatine, din bürokrasisinin onca imkânına, camilerimizin onca inşasına rağmen Türk toplumundaki değer aşınmasına; teknik olarak Hükûmetin millî eğitim altyapı yatırımlarını mübalağalı rakamlarla -geçmişe nispetle- yapıyor olmasına rağmen PISA sonuçlarındaki düşmeye, sıralamada mevzimizin gerilere yuvarlanmasına; adalet bürokrasimizin Türkiye'deki siyaset dilinin etkisi altında adaleti bir türlü tahakkuk ettiremeyişine bakınca yarınlarımızla ilgili endişelerimizi ortadan kaldırmanın yegâne yolu olarak bu öğretmenlik müessesesini toplumun en itibarlı meslek grubu hâline getirmemiz gerektiği aşikârdır. 24 Kasım vesilesiyle öğretmenlere güzelleme yapmak yerine Türklüğü Müslümanlığın yeniden hamisi, banisi yapacak, hakkı hakikati yeniden savunacak bir nesli inşa edecek, dört başı mamur bir Türkiye'nin öğretmenlerin elinden geçeceğini unutmamanın mesuliyetini yerine getireceğiz. Burası, ona buna taziye mesajı yayınlamaktan bir şey yapamaz hâle geldiğimiz bir yer olmaktan çıkacaksa çocuklarımızı, deliler gibi insanlığın istikbaline koşacakları bir kulvarda öğretmenlerle buluşturmak zorundayız. Bu hassasiyetimizi 24 Kasım vesilesiyle kamuoyuyla paylaşmak istedim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Başkanım, bir dakika herhâlde kâfi gelecek.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Bir de buraya gelirken arkadaşlarımızdan Enver Paşa'yı hayırla yâd etmemi isteyen birtakım mesajlar aldım. Türkler doğarken değil de bütün hikâyelerini ölürken inşa ederler aslında.
Enver, imparatorluğun en uzun yüzyılına denk gelmiş, kurtulma iradesine adanmışlıkla taç olmuş, Türklüğün adanmışlıkla buluşarak bir milleti yaşatma iradesinin remzi olmuş kahramanıdır; Çegan Tepesi'nde kurşunların üstüne giderken bir milleti sevmenin, bir millet uğruna ölmenin, bir millet uğruna her türlü şeyi göze almanın nişanı olmuş bir kahramandır, Türk'ün şerefli evladıdır. Doğum gününü anarken, bir milleti sevmenin ne demek olduğuna alamet hatırası önünde hürmetle, saygıyla eğiliyor, onu Rahmetirahman'a uğurladığımız bugünü Türk milletine adanacak herkesin hatırlamasının milletimiz için bir millî vecibe, bir millî sorumluluk duygusu olduğunu düşünerek Genel Kurula saygılar arz ediyorum efendim.