| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 22.11.2018 |
CHP GRUBU ADINA YILDIRIM KAYA (Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Öğretmenler Günü'ne dair, Öğretmenler Günü geldiğinde öğretmenlerimizin ellerini öpmeye gideriz, öğretmenlerimizin ne hâlde olduğunu o gün merak ederiz ama öğretmenlerimizin derdine derman olmak için en ufak bir adım atmayız.
Burada, Parlamentoda çok sayıda öğretmen meslektaşım var, bunu biliyorum. Mücadeleden gelmiş, öğretmen hakkını savunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunda, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunda, Halkların Demokratik Partisi Grubunda, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunda, İYİ PARTİ'de ve bağımsızlarda hepimizin birer öğretmeni var, eli öpülesi öğretmen.
Emekli olmuş öğretmeninizin elini öpmeye gideceksiniz, sosyal medyada da onları paylaşacaksınız. Ama öğretmeniniz size soracak, "Oğlum -ya da kızım- siz milletvekili oldunuz, bizim sizden bir beklentimiz vardı, 3600 ek göstergeyi niye çıkartmadın be yavrum? Buraya geldin, elimi öptün, el öpenlerin çok olsun ama bu derdime derman olmadın." diyecek. Hangi yüzle biz öğretmenimize bakabileceğiz? Bizim meslektaşlarımızın sokağa çıktığımızda bizden beklentileri var. "3600 ek göstergeyi çıkarmadınız. Grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkımız yok." Sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen, kadrolu öğretmen diye öğretmenleri üçe böldünüz. Okullarda öğretmensiz çocuklarımız var. Çocuklarımızın yüzüne bakamıyoruz. Millî Eğitim Bakanımız çıkıyor diyor ki: "117 bin öğretmen açığımız var." Bre Millî Eğitim Bakanı, sen de bir öğretmensin. 117 bin öğretmen açığın var da neden 20 bin öğretmen atamasına "elhamdülillah" diyorsun?
Eğer gerçekten biz öğretmenleri seviyorsak 1966 yılında ILO'nun, UNESCO'nun altına imza attığımız bir sözleşmesi var. Bu sözleşmede öğretmenlik meslek kanunu var. Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar uluslararası sözleşmelerin altına imza atıyor ama ne yazık ki sorumluluklarını yerine getirmiyor.
Biz bugün Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bir yasa teklifi verdik, Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi. Parlamentoda öğretmeni tarafından yetiştirilmiş tüm milletvekillerine sesleniyorum ve öğretmen olan Millî Eğitim Bakanına da çağrı yapıyorum: Gelin, bu kanun teklifini yasalaştıralım. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde en büyük hediye bu kanunun geçmesidir. Bu kanunu geçirmeye var mısınız? Buna yoksanız öğretmenin elini öpmeye gitmeyin. Sözleşmeli öğretmenin sorununu çözmeyecekseniz, ücretli öğretmenin sorununu çözmeyecekseniz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Kaya.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - ...ihraç edilen öğretmene sahip çıkmayacaksanız, açığa aldığınız öğretmenin derdine derman olmayacaksanız öğretmenin yanına gitmeyin.
Ben aramızdan ayrılan Fakir Baykurt'un mezarına gidemiyorum, utanıyorum. Ben Gültekin Gazioğlu'nun mezarına gidemiyorum, utanıyorum. Ben Abdullah Gülbudak'ın mezarına gidemiyorum, utanıyorum: Ben Ali Başpınar'ın, Ali Bozkurt'un mezarına gidemiyorum. Çünkü onların başlattığı grevli, toplu sözleşmeli öğretmen mücadelesi bugün yerlerde sürünüyor. Eğer öğretmenlere ilişkin kanun teklifini kanunlaştırırsak tüm öğretmenler ellerimizden öpecek.
Millî Eğitim Bakanı bir müjde vereceğini açıklamıştı. Müjdesi, sanırım, 24 Kasımda öğretmenlere 1 maaş ikramiye, sözleşmeli öğretmenleri kaldırdım, ücretli öğretmenleri kaldırdım, kadroya geçirdim müjdesi olacak. Şimdiden, müjde veren Millî Eğitim Bakanını buradan kutluyorum. Eğer bu müjdeyi vermezse de öğretmenler onu asla affetmeyecek diyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)