| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 22.11.2018 |
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Süresiz, dönüşümsüz açlık grevinde bulunan Hakkâri Milletvekilimiz Leyla Güven'i burada saygıyla selamlıyorum ve yine AİHM'in "Serbest bırakılmalıdır." kararını verdiği sevgili Selahattin Demirtaş'ı ve tüm siyasi tutsakları burada selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Zonguldak Kilimli'de ruhsatsız bir maden ocağında grizu patlaması olmuş ve 3 işçi yaşamını yitirmiştir. Yaşamını yitiren Uğur Göktaş, Kenan Çavuş, Hasan Gençtürk'ün ailelerine başsağlığı diliyorum ve yoğun bakımda olan Adem Alibaş'a ve tüm yaralı işçilere acil şifalar diliyorum.
Arkadaşlar, şirketler öldürüyor; siyasi iktidar, AKP seyrediyor. Buna bir son vermek gerekiyor. Kilimli'de ilk kez bir iş cinayeti yaşanmıyor, her sene 1'den çok iş kazası ve iş cinayeti yaşanıyor. İş cinayetleri böyle devam ediyor ve bu iş cinayetinin kaçak bir maden ocağında olduğu söyleniyor. Siz her gün atılan "tweet"leri dahi takip ediyorsunuz. "Bir maden ocağının kaçak olup olmadığını takip edemiyor musunuz?" diye sormak istiyorum. Bu "kaçak" meselesinin arkasına sığınılamaz. Türkiye'de iş cinayetleri sistemli olarak gerçekleşiyor, münferit vakalar değildir. Ve bu iş cinayetleri işçiler baret takmıyor diye gerçekleşmiyor, tamamen kölelik koşullarından kaynaklı olarak iş cinayetleri gerçekleşiyor.
İş yerlerinde işçilere karşı âdeta bir savaş ortamı var. Tehlikeli işlerde çalışanlar -ki bunların başında maden işçileri geliyor- işe gitmeden önce aileleriyle vedalaşarak çalışmaya gidiyorlar.
Soma'da bir gecede 301 maden işçisi yaşamını yitirmişti ve arkadaşlar, her yıl 6-7 kere Soma yaşanıyor, biliyor musunuz? Şimdi, diyeceksiniz ki: "Biz 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı çıkardık. Çok proaktif bir yasa. Bu yasayla biz bunları çözmeye çalışıyoruz." Hayır, hiç etkili bir yasa çıkaramadınız ve sadece yasayla bu işlerin çözülmeyeceğini de biliyorsunuz. Çıkardığınız yasa işverenleri, patronları ve devleti koruyor; iş cinayetlerinin sorumluları olarak iş güvenliği uzmanlarını ve işçileri suçluyor.
Bakın, bu yasa 2012 yılında çıktı. 2013 yılından beri her yıl iş cinayetleri artıyor. 2013 yılında 1.235 işçi, 2014'te 1.886 işçi, 2015'te 1.730 işçi, 2016'da 1.970 işçi ve 2017'de 2.006 işçi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdi. Bu iş cinayetlerinin yaşanmasında sizler ne diyorsunuz? Cumhurbaşkanı ne diyor? Diyor ki: "Kaza, kader, fıtrat." ya da "İşçilerin güvencesiz davranışlarından ya da eğitimsizliğinden oluyor." Yani işçiler sorumlu tutuluyor ya da "kader" deniliyor.
Değerli arkadaşlar, bu cinayetlerin nedeni işçiler değildir. Bu cinayetlerin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisidir. İşçi sınıfı bu şartlarda çalıştırılırsa ölmeye mahkûmdurlar. Gelin, bu şartları değiştirelim, işçilerin, emekçilerin çalışma koşullarını iyileştirelim, iş cinayetlerine bir son verelim. İş cinayetleri, önlenebilir nedenlerle gerçekleşen kazalar sonucu olduğu için cinayet diyoruz. Önlem alınmadığı için, daha fazla kâr edebilmek için, işverenlerin, patronların daha fazla kâr etmesi için, güvenlik önlemleri alınmadığı için bu iş cinayetleri gerçekleşiyor. O nedenle, iş cinayetleri olası kastla yapılan işçi ölümleridir.
Değerli arkadaşlar, iş cinayetleri, işçilerin örgütlülüğü olmadan çözülemez fakat sizler, siyasi iktidar, işçiler yan yana geldiklerinde, sendikalaştıklarında sizin yandaşınız olan sendikadan olmadığı sürece bunu da yasaklıyorsunuz. Örneğin, adalet arayan işçi aileleri vicdan ve adalet nöbetleri yapıyordu, OHAL'den bu yana bu ailelerin nöbetlerini de ortadan kaldırdınız, yasakladınız. Üçüncü havalimanı işçileri katliamlara karşı çıktıkları ve kötü çalışma koşullarına karşı çıktıkları için bir anda 10 bin işçi ayağa kalktı, siz ne yaptınız? DİSK'e bağlı DEV YAPI-İŞ Sendikası ve İnşaat İşçileri Sendikasının başkanlarını tutukladınız, işçileri tutukladınız. İş cinayetlerinin üzerine ancak işçilerin örgütlenmesiyle ve Mecliste oluşturacağımız bir komisyonda iş cinayetlerinin üstüne nasıl gideceğimiz konusunun tartışılmasıyla gidebileceğimizi düşünüyoruz.
Arkadaşlar, emekçiler yaşamak istiyorlar, ekmeğe ve güle sahip olmak istiyorlar. Gelin, emekçilerin yaşaması için birlikte çalışalım, ölümleri önleyelim, tedbirleri birlikte konuşalım diyorum.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)