GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:27.11.2018

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.

Öncelikle, helikopter kazasında şehadete eren askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Dünyada toplam 1,4 milyar kilometreküp su vardır. Bunların sadece yüzde 2,5'u tatlı olup göl ve nehir şeklindedir. Ülkemizde yıllık ortalama yağış miktarı 643 milimetredir. Bu yağışın yarısı buharlaşma yoluyla kaybolmakta, yüzde 10 kadarı yer altı sularını beslemektedir. Bu suyun dörtte 1 kadarı ya göl gibi kapalı havzalara dökülmekte ya da akarsularla denize dökülmektedir. Yer altı sularını besleyen suların da dörtte 1 kadarı pınar veya kaynak olarak tekrar yeryüzüne çıkmaktadır.

Özetle, tüketilebilir yer altı ve yer üstü su potansiyelimiz 112 milyar metreküp olup 44 milyar metreküpünü kullanmaktayız. Ülkemizde kişi başına düşen su miktarı yılda 1.519 metreküptür. Su azlığı çeken ülkelerden biriyiz.

Porsuk gibi, Kızılırmak gibi, Yeşilırmak, Sakarya, Menderes, Gediz, Seyhan, Ceyhan ve pek çok akarsuyumuz yerleşim yerlerinden geçmektedir. Burada, toplumda hizmet verdikleri kadar, bu sularımız, maalesef, aynı zamanda, geçtikleri yerleşim yerinden dolayı kirlenmektedirler, sularımız kirlenmektedir.

Organize sanayi bölgeleri, gerek ihtiyaç olan suyun karşılanması gerekse atık suyun kolayca tahliye edilmesi amacıyla akarsu kenarına kurulmaktadır. Bunların her ne kadar arıtma tesisleri varsa da bir kısmı potansiyel olarak kullanılmamakta ya da bir kısmı da zaman zaman devre dışı bırakılarak kirli sularla yine nehirlerimiz kirletilmektedir. Yine, mezbaha gibi, suya çokça ihtiyaç duyan tesisler akarsuları kirletmemeli, bunların arıtma tesisleri mutlaka kontrol edilmelidir.

Akarsu civarına kurulmuş maden ocakları ve bunları işlemede kullanılan tesisler, önemli akarsu ve çevre kirletme kaynakları olabilmektedir. Siyanür havuzu gibi son derece toksik tesisler, alabildiğine emniyet içine alınmalıdır. Böylece, riskli tesisler akarsuları kirletmekten uzak tutulmalıdır.

Akarsular için bir diğer kirlenme kaynağı da tarımsal ilaçlamadır. Maalesef, bilinçsiz ve kontrolsüz yapılan tarımsal ilaçlama nedeniyle ilaçlar, toprağa dökülmekte, buradan da sular vasıtasıyla yer altı ya da yer üstü sularının kirletilmesine neden olmaktadır. Bu ilaçlı suların kötü taraflarından biri de kullanma suyu olarak değerlendirilmeye uğraşıldığı vakit bunların yeterince temizlenememesidir. Tarımsal ilaçlama, büyük bir toplum sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüz teknikleriyle her ne kadar suların temizlenmesine dikkat edilmekte ise de insanoğlunun kirletmesi, bunların temizlenmesinin son derece ötesine geçmiştir.

Barajlarda biriktirilen sular, bunlar, bir miktar ağır metaller içermektedir. Barajlarda biriken su miktarı azaldığı zaman, derinlerdeki su kullanılmaya başlanırsa ağır metaller daha fazla kullanılmakta ve bir toplum sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yaşadığım şehir Eskişehir'de kullanma, içme suyu olarak Porsuk'tan yararlanılır. Bilindiği gibi Porsuk Nehri, Kütahya'yı katederek Eskişehir'e gelmektedir. Gerek Kütahya'da gerekse katettiği diğer alanlarda uğradığı kirlenme Eskişehir'e bu suyun kirli su olarak, kirlenmiş bir su olarak gelmesine neden olmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Kabukcuoğlu.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Bitiriyorum efendim.

Eskişehir'in kullanma suyunun civarda bulunan kaynaklardan sağlanması, burada yaşayan insanların sağlığının önemi bakımından çok yerinde bir hareket olacaktır. Devlet Su İşlerinden, Eskişehir'e kullanma suyu getirilmesi beklenmektedir.

Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)