GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:27.11.2018

AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan, çevreyle ilgili kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerinde görüşlerimi ifade etmek üzere huzurlarınızdayım.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan kanun teklifi, çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin olumlu karşılanacak düzenlemeler içermektedir. Ancak, on altı yıllık AK PARTİ hükûmetlerinin icraatları sonunda görüyoruz ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığının işlevi tam olarak anlaşılamamış. Özellikle şehirleşmeye, daha da doğru ifadeyle şehirlerin betonlaşmasına yönelik çalışmalar yapılırken Bakanlığın "Çevre" kısmı unutulmuş.

Bu teklif de yok sayılan ya da ötelenen kronikleşmiş çevre sorunlarına neşter vuracak bir teklif değil. Bu teklif, tek başına ülkemizde ciddi çevre sorunlarına çözüm reçetesi falan da olamaz. Ben seçim bölgem Isparta'mda bulunan ve Türkiye'nin aslında en büyük 2'nci tatlı su gölü olan Eğirdir Gölü'nde geçtiğimiz günlerdeki kaygı verici su çekilmeleri üzerine görüşlerimi ifade etmek istiyorum.

Eğirdir Gölü, Isparta sınırları içerisinde, Eğirdir, Senirkent, Yalvaç, Gelendost ilçe sınırlarıyla çevrilidir. Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü'nden sonra Türkiye'nin 2'nci büyük tatlı su gölüdür. Eğirdir Gölü, bölgeye sosyal ve ekonomik anlamda büyük değer katan ve ülkemizin mavi incisi olabilecek nitelikte bir zenginliğidir.

Göl, birçok köy ve yerleşimin ortasındadır ve Isparta'nın içme suyu ihtiyacını ve tarım için gerekli sulamayı da sağlamaktadır. Ülkemizin elma ve kiraz üretimine büyük katkısının yanında gölde önemli ölçüde balıkçılık da yapılmaktadır. Göl; dağ turizmi açısından olduğu kadar balık avcılığı, su sporları ve rekreasyon imkânları da sunmaktadır. Sonuç olarak Eğirdir Gölü biyoçeşitlilik yönünden uluslararası öneme sahip bir ekosistem. Türkiye'deki 454 kuş türünden 225'i Eğirdir Gölü ve çevresinde yaşam sürüyor ve son dönemlerde yapılan araştırmalarda bazı atık suların göle akıtıldığı belirlenmiş.

Göl su kalitesini olumsuz olarak etkileyen en önemli kirletici kaynaklar evsel atık sular, katı atık depolama alanları, endüstriyel faaliyetler gibi noktasal kirleticiler ve tarımsal aktiviteler. Havza genelinde bitkinin ihtiyacından çok fazla tarım ilacı kullanılmakta, kullanılan sulama yöntemleriyle kirletici unsurların yer altı suyu ve yüzey sularına taşınımı sağlanmakta, ilaç ambalajlarının gelişigüzel atılması ve yüzey sularında yıkanmasıyla direkt kirlilik etkisi oluşmakta ve doğa dostu olarak bilinen pestisitlerin kullanımı ise maalesef en az seviyede bulunmaktadır.

Gölün kirlenmesiyle birlikte, içme sularıyla beraber bölgede yetişen meyve ve sebzelerde, hayvansal gıdalarda da zararlı madde kalıntılarıyla karşılaşmamız olası hâle gelmektedir.

Gölün geleceği ve insan sağlığı acil çözüm ihtiyacı doğurmuştur. Son iki yıldır suyun yaklaşık 100 metre çekildiği ifade edilmektedir. Vatandaşlarımız bu durumu görüntüleyerek kayıt altına almıştır. Eğirdir halkı göldeki su seviyesinin azalması nedeniyle endişe hâlindedir. Göl resmen kurumakta ve "SOS" vermektedir değerli milletvekilleri. Buna acilen bir çözüm alınmazsa Burdur Gölü gibi ortada çorak bir araziden başka hiçbir şey kalmayacaktır.

Yağış miktarının azalması, buharlaşma kayıplarının artması, su kullanımları gibi problemlerin hepsi su kaybına etkendir. Bu problemleri net bir şekilde ortaya koyabilmek ve Eğirdir Gölü'nün gelecekte tamamen ve kısmen kuruması konusunda bilgi paylaşabilmek için kapsamlı bir hidrolojik modelleme yapılmalıdır. Sektörel su tahsislerinin planlanması ve uygulamadaki eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir ve göldeki kirliliğin engellenmesi için öncelikle Eğirdir Gölü özel hükümleri bir an önce gerçekleşmelidir.

2016 yılına kadar işletmeye alınması gereken atık su arıtma tesisleri hâlâ işletmeye alınmamıştır. Mevcut durumda, katı atıkların bertarafıyla ve tarımsal kirliliğin yönetimiyle ilgili eksikler bulunmaktadır.

Maalesef, Eğirdir Gölü'nün can damarlarından biri olan Boyalı Kuş Cenneti'nde de durum bundan farklı değildir, orada da sular ve kuşlar çekildikten sonra kuş cenneti, maalesef, ineklere otlak hâline gelmiştir.

Özel hükümler 16 Haziran 2012 tarihinde Isparta gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Özel hükümlerin uygulaması Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülmektedir. Ancak özel hükümler uygulanmamıştır.

Şimdi, ben, kayınpederim Isparta eski milletvekili rahmetli Mustafa Cesur'u burada, huzurlarınızda anmak istiyorum. Bir ömrü Isparta'ya ve Eğirdir sevdasına adadı kendisi ve Eğirdir Gölü'nün bugünkü hâlini görmediği için acaba biraz memnun mu olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Kendisine ve Eğirdir Gölü'yle ilgili bugüne kadar emek veren herkese çok teşekkür etmek istiyorum buradan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

AYLİN CESUR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Türkiye genelinde de maalesef durum Eğirdir'den daha farklı değil.

Sözlerimi şöyle tamamlamak istiyorum: "Kimi yeşil kimi lacivert sessizliğin derinliğinde / Lodosun serin yüzü, poyrazın deli savurması şırak şırak diye dağlardı yüreğimi / Özlediğim her dakika dibinde bitmiş top ağacın kökü gibi sularına ulaşmaya çalışırcasına uzuyor sana canım Eğirdir'in gözleri mavi gölü."

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)