| Konu: | Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 27.11.2018 |
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; herkesi saygıyla selamlıyorum.
7'nci madde üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu maddeyle egzoz emisyon ölçümünü süresinde yaptırmayanın cezası 1.200 liraya, Egzoz Gazı Emisyonu Kontrol Yönetmeliği'yle belirlenen standartlara aykırı emisyona sahip olan araçların sahiplerine verilecek ceza ise 2.500 liraya çıkartılıyor.
Seçimlerin üzerinden beş ay geçti, Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük İcraat Programı'nın üzerinden ise yaklaşık dört ay geçti. Dönüp baktığımızda bu programın bir yönüyle eksiksiz uygulandığını söylemek mümkün. Ekonomide açtığınız derin çatlağı kapatmak için iğneden ipliğe, elektrikten doğal gaza, temel tüketim maddelerinden dolaylı, dolaysız vergilere, cezalara yapılan zam ve artışlarda bu programın tavizsiz, eksiksiz uygulandığını görüyoruz. Bu plan kapsamında tüm kentlerde olduğu gibi Kastamonu'da da trafik uygulamaları görülmemiş yöntemlerle artırıldı. Emniyet güçleri "drone"larla, helikopterlerle, ellerinde ceza makbuzlarıyla âdeta ceza kesecek sürücü ve araç avına çıkmış durumdadır. Memurlar kurum baskısından ötürü neredeyse "Gözünün üzerinde kaş var." diye vatandaşa ceza kesmek zorunda bırakılıyor. Kastamonu Olukbaşı'nda farı bozuk, yangın tüpü yok diye ceza kesilen sürücü yine Kuzeykent'te cep telefonuyla konuştuğu gerekçesiyle bir makbuzla daha karşılandı. Seçim bölgem Kastamonu'da Emniyet Müdürlüğü, büyük bölümü 100 Günlük İcraat Programı'nın uygulandığı döneme ait 5 milyon 527 bin 863 lira trafik cezası kesti. Toplamda 5.396 sürücüye, 10.524 araç plakasına işlem yapıldı.
Bu programın adı icraat ya, faturaları da teğet geçmedi. Kendimden örnek vermek istiyorum. Eylül ayında 97 lira olan, ekim ayında 141 lira olan, kasım ayındaysa 181 lira olan elektrik faturasını yine ben kendim ödedim. Bu fatura -elektrik faturası- üç ayda 97 liradan 181 liraya çıktı. Sadece on gün doğal gaz kullandım, 255 lira fatura geldi. Ne sarayda ne rezidansta ne de villada oturuyorum, sadece sıradan bir apartman dairesinde oturuyorum.
Halk nefes bile alamaz durumdayken yeni gelen bütçeye baktığımızda vergi yağmuruna tutulacağımız şimdiden görülüyor. Vergi gelirleri toplamda 751 milyar liraya çıkacak. Yani halkın sırtındaki vergi yükü yüzde 20 daha artacak ve ağırlaşacak. İki haftaya kadar, krize ve halkın ekonomik yıkımına çare sunmayan 2019 bütçesi Genel Kurula gelecek. Sadece faiz giderlerine 117 milyar lira ayrılan bir bütçeden söz ediyorum. İktidar şunu iyi bilmeli ki bütçede açtığınız bu derin çatlağı, sarayın yol açtığı israf ekonomisini, yandaşlarınızın borçlarını vatandaşın sırtına yükleyemezsiniz; dolaylı, dolaysız vergileri artırarak, cezaları 2 katına çıkararak; çocuk bezinden tuvalet kâğıdına, soğandan patatese kadar tüm temel tüketim maddelerinin yanı sıra doğal gaza, elektriğe zam yaparak karşılayamazsınız. Sosyal devletin görevi, hazinedeki açığı vatandaşın temel ihtiyaçlarına zam yaparak ya da trafik cezalarını artırarak kapatmak değildir. Görünen odur ki yapısal reformlar beklenirken damadın yönettiği ekonomide oluşan ağır tahribatı halkın cebinden karşılamaya çalışıyorsunuz.
Şimdi hepimiz gerçekçi olmalıyız. Özellikle trafik cezaları için şunu söylüyorum: Sayın Erdoğan Anayasa'yı paspasa çevirmişken, sadece bu yasama yılında önümüze gelen yasalar, yasa teklifleri, neredeyse Anayasa'nın temel tüm ilkelerine aykırıyken, kendi değiştirdiğiniz yasa maddelerine, Anayasa maddelerine bile uymuyorken kimsenin kırmızı ışıkta durmasını, emniyet kemeri takmasını bekleyemezsiniz.
Bu Meclisin çatısı altında halkın gerçek gündemi tartışılması gerekirken maalesef bu sorunlar hiç konuşulmuyor. Bizim kanun tekliflerimiz kenarda bekletilirken Meclis bu yasama döneminin başından bu yana sadece iktidarın ihtiyaçları üzerinden yasa çıkarıyor. Oysa iflaslar artmış, konkordatolar artmış, intiharlar artmış, antidepresan kullanımı son beş yılda yüzde 70 artmışken ve toplumsal bir cinnet kapımıza dayanmışken Meclis bu sorunları çözmeyecekse şunu iyi bilmelidir ki işçiler kendi sorunlarını çözecek bir yolu mutlaka bulacaktır; çiftçiler kendi sorunlarını çözecek bir yolu mutlaka bulacaktır; emekliler, gençler, kadınlar kendi sorunlarını çözecek bir yolu mutlaka bulacaktır çünkü bir yol var, başka bir Türkiye var, başka bir dünya var.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)